Adam çok önemli ve ciddi, bir şey söylüyor.
"Seçmenimizin yüzde 40'ında Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı çerçevesinde bazı çekinceler var." diyen Köylüoğlu, seçmenlerin talebi olarak iki bakanlığın kesinlikle İyi Parti tarafından yönetilmesi gerektiğini belirtti.
Peki, neymiş o iki bakanlık? İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlığı.
Köylüoğlu, "Seçmenlerin ikna edilebilmesi için İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın İyi Parti'ye verilmesi gerekir." demiş.
Bu il başkanının Genel Başkanı Meral Akşener’in 6 Martta masayı devirdikten üç gün sonra tüm şartları kabul edip Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak açıklandığı programdan haberi yok diyeceğiz ama hem program Ankara’da yapıldı hem de bu kişi Ankara İl başkanı.
Yahu başkan! Demezler mi adama, İyi Parti tabanının cumhurbaşkanı adaylığı konusunda tereddütleri vardıysa Akşener neden imzayı çaktı ortak mutabakat metnine.
Yine sormazlar mı madem bu Kılıçdaroğlu ile ilgili tabanda tereddüt var, bu tereddütleri dile getiren Yavuz Ağıralioğlu’nun ipi neden çekildi?
Sormaya devam edelim, madem Milli Eğitim ve İçişleri gibi ülkemiz adına stratejik iki bakanlığı Kılıçdaroğlu’ndan esirgiyor ve ona güvenmiyorsunuz, yarın HDP’ye bakanlık verilse ne diyeceksiniz.
İyi Parti Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu, bu açıklamalarıyla ya Yavuz Ağıralioğlu’nun akıbetini yaşar ya da Akşener görevden alır.
Akşener, güvenmiş ve desteğini vermiş. Sana ne oluyor Faruk Başkan. Gerçekleri söylemenin bu ülkede bedel ödemek gerektirdiğini bilmiyorsan bu olaydan sonra öğrenmiş olursun.
ELAZIĞHAKİMİYET