Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'in Siyasi Danışmanı Yusuf Koç, son ünlerde sosyal medya üzerinden Büyük Erzurumspor camiasında yaşanan olaylarla ilgili bir çağrı yaptı.
Yusuf Koç sosyal medya hesabından yaptığı çağı da şu sözlere yer verdi;
Kıymetli dostlarım, değerli Erzurumlu Can Dadaşlarım;
Malumunuz üzere takımımız, gönlümüzün nazar boncuğu Erzurumspor, bu sene süper lige veda etti. Böylesi hem olağan, hem de üzücü durum karşısında hepimiz çok üzüldük. Ancak son zamanlarda özellikle bazı sosyal medya hesaplarından yönetim aleyhine galiz laflarla dolu paylaşımları esefle takip etmekteyim. Erzurum’a gönül vermiş bir kardeşiniz olarak bu üzücü durum karşısında bazı açıklamalarda bulunmayı bağlı olduğum değerlere karşı bir borç bilirim.
Sevgili kardeşlerim;
Eleştiri, her işin doğası gereği kulüp yönetimlerinin de vazgeçilmez bir parçasıdır. İlk olarak belediye başkanlığı görevine geldikten sonra sayın Mehmet Sekmen, ilk iş olarak Erzurumspor’un başına geçmiş, hem maddi hem de manevi desteklerini esirgememiştir. Bizâtihi şahidi benim. Kendisi kulübümüzü bir seviyeye getirdikten sonra bayrağı başka kıymetli kişilere devretmiş, ancak bu süreçte de yardımlarını asla esirgememiştir. Hüseyin Üneş başkan bu kulübü birinci lige çıkartmış ardından görevi şimdiki başkanımız olan Ömer Düzgün beyefendiye devretmiştir. Bunlardan önce Ali Demirhan, Mevlüt Doğan, Dilaver Yılmaz beyefendiler bu göreve talip olmuşlar ve ellerinden geleni esirgememişlerdir. Bunları zaten biliyorsunuz, ancak benim tekrar etmem bir konuyu açıklığa kavuşturmak içindir. O da şudur: bu işler elini taşın altına koyan yukarıda saydığım kişilerle oldu. Lütfen kişilere takılmayalım. Amacım bir organizosyunun yönetilme zorluğunu dile getirmektir.
Erzurumspor gibi şehir takımları genelde gönüllülük esasıyla yönetime talip olanlar tarafından yönetilirler. O kişiler, hiç ihtiyaçları olmamasına karşın çoğu zaman ceplerinden ödeyerek takımlarına katkıda bulunmaya çalışırlar. Hatırlayın daha birkaç yıl öncesine kadar takımımız “Bal” ligine kadar düşmüştü. Ama başta Mehmet Sekmen beyefendi, sonrasında Ali Demirhan, Mevlüt Doğan, Dilaver Yılmaz, Hüseyin Üneş ve Ömer Düzgün beyefendiler bu taşı sırtlandılar, takımı süper lige kadar çıkarttılar. Şimdi ise maalesef bir alt lige düştük. Bu ne bir son ne de dönülmez bir yoldur.
Şimdi, asıl önemli olan bazı kişilerin maalesef sosyal medyada iki üç genç arkadaşı kandırarak algı yaratmaya çalışmalarıdır. Belliki bu kişiler halen daha iptidai yöntemlerle yol almak istemektedirler. Nafile, boş bir çabadır bizim nezdimizde. Bizler Dadaş kavramının ne demek olduğunu çok çabuk unutmuşuz. Benim bildiğim Dadaş küfretmez ve de başkasını maşa olarak kullanmaz. Yönetimler hata yapabilirler. Sonuçta hepimiz insanız. Ama küfür etmek, şu an görevinin başında olan sayın Başkan’a galiz laflar sarfetmek boş ve cahil beyinlerin ürünüdür. Erzurumspor’un Başkanı nezdinde bu küfürlerin hepimize edildiğini farz ediyorum. İnsanları eleştirebilirsiniz, hiçbir maddi çıkar gözetmeksizin Erzurum için mesai harcayan Başkanımız Ömer Düzgün beyefendinin şahsına hakaret edemezsiniz. Etmemelisiniz!... Bunu, alnımızın ortasından kaşınmak sayarım!...
Sırf yönetime gelmek arzusuyla rakibin gördüğün kişilere hakaret edemez, küfür saydıramazsınız. Yapılan yanlışlar varsa, hesap verilecek şeyler varsa bunlar kulübün içinde gerekli organlar tarafından tahkik edilir. Eğer yönetime adaysanız sağlam bir proje üretir ve adaylığınızı koyarsınız. Biz de Erzurum içim adeta bir Dadaş bilinciyle yanınızda dururuz, karşınızda değil. Haksızlık karşısında sizi de savunuruz. Ama sırf çamur atmak için muhatabına küfür etmek bırakın bir Erzurum’luyu hiçbir insan evladına yakışmaz.
Biz, “efradına câmi ağyarına mani insan” lardan değiliz. Her ne yaptıysak Erzurum sevdamız için yapma gayreti içindeyiz ve bu gayret içinde olanların da yanındayız. Ömer Düzgün beyefendi sadece Erzurumspor için dertlendi, onun için şahsi birincil işlerini, ailesini bıraktı. Ben şahidim. Ama takımımız düştü. Olabilir. Kimsenin yardımı olmadan kalkmasını biliriz. Çünkü, o küfürleri ettirenlerin belliki kimseye yardımları dokunmayacak.
Lafı uzattım biliyorum. Son olarak şunları söylemek isterim o sözde Erzurum’lu arkadaşlarıma;
Allah insanı iddiasından vurur. Dikkat edin savurduğunuz iddialarınızın (küfürlerinizin) zarfına mahkum olmayın!...
Herkese saygılarımı, hürmetlerimi sunuyorum. Sağlıcakla kalın efendim.