Kıymetli Dostlarım,
Bildiğiniz üzere, pkk sudan bahane sebepler ile kendi ateşkes antlaşmasını feshettiğini açıklamış, bunun akabinde de askerlerimiz ile girdikleri çatışmada bir tane vatandaşımız, hayatını kaybetmiş.
Ben bu haberi okuduğum zaman inanın hiç şaşırmadım.Çünkü seçimlerden önce hatırlarsanız hem yazılarımda hem de sözlü konuşmalarımda bazı medya kuruluşlarınca sempatik gösterilmeye çalışılan Selahattin Demirtaş´ın elindekinin aslında saz olmadığını, bomba olduğunu, kalaşnikof olduğunu, söylemiştim.
Her şeyi bildiğini zanneden bizim süslü aydınlarımız, bu sözlerimizden dolayı ben ve benim gibi düşünenleri, savaş yanlısı olmakla suçlamışlardı. Hdp´nin pkk´ya tamamen silah bıraktıracağını ve onları normal yaşamın sıradan bir parçası yapacaklarını iddia etmişlerdi (Gelinen durum maalesef ki ortada keşke biz haklı çıkmasaydık da tekrardan kan dökülmeye başlamasaydı.)
Gerçi bu tip saldırıları kısa bir süre daha devam ettirirler.Sonrasında bizim her şeyi bilen aydınlarımız, peş peşe toplu açıklamalar yaparak onları barışa davet ederler. Pkk´da onların sözde bu barış davetine uyum sağlar. Böylelikle dünya kamuoyunda onlar yine barışsever olur. TÜRKİYE CUMHURİYETİ Devleti ve bizler ise kan dökücüler olarak ya da kan dökülmesini isteyenler olarak, tekrardan vitrine oturtulmuş oluruz.
Kıymetli Dostlarım, o kadar enteresan bir denklemin içersindeyiz ki tüm bu iğrençlikleri yapanlar ve bu iğrençliklerin parçası olanlar, hem basının büyük bir bölümünü hem de film sektörünün neredeyse tamamını ellerinde tuttukları için ayrıca da sosyal medyayı çok iyi yönlendirdikleri için bir anda ortalığı velveleye verebiliyorlar. İşin en komik yanı ise propaganda konusunda TÜRKİYE CUMHURİYETİ Devleti´nin maalesef ki yapacağı fazla bir şey olmuyor. Çünkü biraz önce de söylediğim gibi hem dünya basınının hem de TÜRKİYE´deki basının büyük bir bölümü komple kendi ellerinde?
Önümüzdeki günlerde tahmin ediyorum ki rahatsız oldukları daha doğrusu (onlara en çok darbe vuran) devlet görevlilerini, itibarsızlaştırmak için çalışmalar başlatacaklardır. Başarılı olan devlet görevlilerini yıldırmak için aileleri üzerinden, çevreleri üzerinden, onlara saldıracaklardır. Yani önümüzdeki günlerde millet olarak tekrardan, algı operasyonlarıyla karşı karşıya kalacağız.
Tarihin en kirli savaşını, şu anda yaşamaktayız. Düşünsenize arkadaşlarını şehit etmiş,terör örgütünün takım elbise giymiş hali olan siyasi uzantılarına, polis ve adliye lojmanlarındaki bazı sandıklardan %50´lerin üzerinde oy çıkmakta (Bu gerçekten akılla, fikirle, mantıkla anlatılabilecek bir şey asla değildir.)
Birbirine çok fazla benzeyen sadece nüanslarda küçük farklılıkları olan partiler, vakıflar,dernekler yan yana gelemediği için maalesef ki ülkemizde çok büyük zaafiyetler meydana gelmekte. Halen daha bir hükümet kurulabilmesi için gerekli olan zemine henüz bir adım bile yaklaşılabilmiş değil. Sorumlu davranmak lazım (Eğer ki sorumsuz davrananlar var ise bunları da sandıkta mutlaka cezalandırmak lazım!!!)
Tüm kalleşliklere, tüm iğrençliklere rağmen halen daha coğrafyamızda yıkılmaz bir armada gibi ayakta durmamızı asla kabul edemiyorlar. Sırf bu yüzden de ellerinden gelen tüm iğrenç metotlarla çeşitli hilelere başvuruyorlar.
Ancak onların bilmediği bir şey var. Bu millet, ?Kervan yolda düzülürmüş.? mantığıyla yetişmiş bir millettir. Biz milletçe tarihi yolculuğumuzu yaparken aynı anda da eksikliklerimizi tamamlayabileceğimizi, tüm bunları yaparken de 2071 senesinde millet olarak,YÜCE ALLAH´ın izni ile yepyeni bir dünya kurabileceğimizi bilmiyorlar.
BİR UMUTTUR YAŞAMAK
SEDAT PEKER