a haber´den Ergün Diler´in yazısı
İŞTE O YAZI
Ayın başında Washington´a gitmeden önce AMERİKALI DOSTUMA geleceğimi haber verdim. Resmi heyet St. Regis´de kalırken bizler ise hemen yan bloktaki Capital Hilton´da kalıyorduk. Dostumdan haber alamadım. Hatta program için gelen Ray McGovern bile "Dostunla burada görüşmeyecek misiniz?" diye sordu. Geçiştirdim.
Haber alamıyordum. Nerede ne yaptığını da bilmiyordum. Pek çok kişiyle oturup konuşurken o ortada yoktu. Bir arkadaşımdan yardımcısına ulaşmasını istedim.
Ulaştı! Ama cevap yoktu. Sonuçta birkaç gün oradaydık. Görüşemeden döndüm...
Dün sabah çok erken saatlerde ortaya çıktı. Yine şaşırttı. Yoğun bir çalışmanın içindeymiş. İçeriğini bilmiyorum...
Ama bilmek istediklerim vardı. Hem de çok. Hangisinden başlayacağımı kestiremiyordum. İlk aklıma gelen son AMERİKA gezisi oldu... Ben Washington, Beyaz Saray der demez söze girdi...
Dostum öyle şeyler söyledi ki inanın YAZMAK pek mümkün değil. Samimi olarak itiraf ediyorum yazmak kolay değil, hem de hiç...
Önemli bir kısmını kenarda tutmak zorunda kaldığım sohbet yine de muhteşemdi... İnanın başka yerde bulma şansınız yok!
Gelin siz karar verin... HAYDİ!
* Avrupa ve Türkiye´de meydana gelen patlamalarda CIA´nın parmağı var mı?
Amerika Birleşik Devletleri, tartışmasız bir şekilde dünyaya hakim olmak için 100 yılı aşkın bir süredir ülke dışında görev alan 10 bini aşkın vatanseveri elde tutar. Bu Avrupa´nın her ülkesi, Rusya, Çin ve Türkiye´de de geçerli bir kuraldır. Adı, soyadı Türk´tür.
Kalbinde ise 50 yıldızlı Amerikan bayrağı vardır.
Sadece size özgü olmayan bu durum, CIA merkezli organize edilir.
* Türkiye´de de çok var mı?
ABD için tesadüf kelimesi Hollywood filmlerinin dışında yoktur. Gerçekle de bağdaşmaz. Şimdi Türk devletinin içinde yer alan pek çok isim ABD´ye çalışır.
Muhalefet partilerinde de tamamen ABD için çalışan özel yetiştirilmiş birçok kişi vardır. Medya için de bu geçerlidir.
* Nasıl oluyor bu peki?
Amerikan eğitim sisteminin verdiği ilk temel olgu sonrasında CIA devreye girer.
Kişi seçilmiştir, çok özel bir beyin yıkama taktiği sayesinde ülkesinin düşmanı olarak yetişir. Zor gibi görünen kolay bir yöntemdir. Sadece sizde değil her yerde böyle adamlar bulunur. Türkiye´de dikkatli izlersen bu isimleri rahatlıkla görebileceğini düşünüyorum. Sıkıntı yaşanmadı şimdiye kadar... Bizde de böyle... Bir örnek ister misin?
* Evet, lütfen!
ABD, yurt dışında hazırladığı bu sistemin aynısını Beyaz Saray için de yapar. İlginç bir olay anlatmak istiyorum.
Genç Barack Obama, New York´a geldiğinde çok korkuyordu. Hala çok korkak ve başarısız bir lider... New York´a geldiğinde tanıdığı tek dostu olan Sadık, aslında onu izlemesi için görevlendirilen biriydi. Bir gece evde biralarını yudumlarken Sadık´ın başka bir dostu Obama´ya, "Gelecekte ABD Başkanı olacaksın. Her şey hazırlandı. Programa uyduğun takdirde çok mutlu görünen bir evlilik yapacaksın, o süreç seni Beyaz Saray´da başkan yapacak" dedi.
Obama, buna inanmadı elbette. Biranın etkisi olduğunu düşündü. Ancak Başkan olarak Beyaz Saray´a girdiğinde bu olayı düşündüğünü çok yakın bir dostuma anlattı. "O geceyi hiç unutmadım!" dedi...
Şans ve tesadüf yoktur bizim buralarda...
Kendi içimizde kimsenin bilmediği kurallarımız vardır. Gizlidir. Bilinmez ama vardır...
* Mesela?
ABD plansız adım atmaz. Bunu her olayı yorumlarken unutma lütfen.
Bir öneri sadece... ABD başkanlarının hepsi, Beyaz Saray´a gitmeden önce David Rockefeller´ın malikanesine davet edilir. Beyaz Saray´da yapacakları bir projeksiyon halinde anlatılır. O malikaneye gitmeyen hiç kimse bugüne kadar ABD Başkanı olamadı. Hillary Clinton´ın geçen ay gittiği, Trump´ın ise davet edilmediğini öğrenince yeni Başkan´ın Clinton olduğunu anladım.
Ancak Trump da, o malikaneye gitmek için sunum hazırladı ve Rockefeller´e gönderdi. Onun tek şansı hazırladığı Yeni Amerika´nın Hillary´den daha etkin olması. Rockefeller´in düşünemediğini de o çalışmada anlatması. İzle! Anlarsın!
* Peki buraya hep Başkan adayları mı gider? Yabancılardan gelen olmuş mudur?
Oldu tabii... Sizden de gelen çoktu!
* Nasıl yani?
New York´taki o özel malikaneye gidenler sadece ABD başkanları değil.
1990´dan sonra bazı BAŞBAKANLAR, henüz adaylığı açıklanmamışken Rockefeller´ın malikanesini ziyaret etti.
Sözler verdi, görüşleri alındı. Malikaneden çıkan 120 kişinin ülkelerini yönettiği, duayen isimlerin dost toplantılarında konuştuğu bir anekdottur.
* Teröre gelirsek ne söylerseniz?
Bu kadar geniş düşünen ABD´nin dünyayı dizayn etmeye çalışmasına şaşırma. İstanbul´da, Ankara´da ve Avrupa´da CIA´dan habersiz bomba patlamaz. Bunu eleştirebilirsin, ancak büyük devletler böyle büyük kalır.
Çünkü terör, en akıllı ve hızlı terbiyecidir.
Terörle her lidere, her ülkeye istikamet çizebilirsiniz. Amerika şimdi bunu yapmakta. Ve bunu da iyi yapmakta!
Maalesef! Amerika budur! Bunu sizin içinizdekiler de bilir!
* Kimler?
Sen beni ararken ben gerçekten çok ama çok yoğundum. Ortalarda görünmüyordum. Ama Ankara´dan gelenler arasında değişik işler yapan olmuş...
* Nasıl değişik?
Zbigniew Brzezinski´nin, çok önemli bir Türk´le görüştüğünü öğrendim.
O Türk´e, Erdoğan´ın elindeki kozları sordu. Erdoğan´a yakın bu isim de, Washington gezisinden önce her şeyi anlattı. Erdoğan´ın Washington ziyaretinde Obama veya Biden´la görüşürken elindeki dosyaların hepsi biliniyordu. O ismin derin bağları olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir ülkenin başkanına bu kadar yakın olan, Washington seyahatinde Erdoğan´ın dosyalarına kadar bilen birinin normal biri olmaması gerekiyor! Sonra kurcaladım.
Bir de baktım ki CIA ile çok yakın.
Dedim ya GÖNÜLLÜ 10 bin savaşçı vardır CIA´nın elinde. Bunlar için önce AMERİKA´dır. Sen kızıyorsun bana ama durum budur! "Önce Türkiye!" diyen bunu yapmaz. Ama yapanları var. İsimlerini de seninle paylaştım. Üzgünüm...
* Peki başka ne var?
CIA, Erdoğan için yeni bir kitap hazırlıyor. Çok özel bir kitap. Eğer Erdoğan Mayıs ayından itibaren etkinliğini kaybetmeye başlarsa CIA tarafından hazırlanan kitap basılacak. Kitap CIA´da bir ekip tarafından ama çok etkili bir ekip tarafından hazırlandı. Eğer Erdoğan güç kaybetmeye başlarsa bu kitapla bütün dünya medyasını ayağa kaldırmayı planlıyorlar. Amaçları bu! Saldıracaklar.
Öyle böyle değil. Bütün planlar yapıldı.
Her şık masada tartışıldı. O an geldiğinde görürsün. Kitabın içindekileri ayrıca sana vereceğim. Şimdilik birkaç satır başı bilmen yeterli. Ama okuduğunda şaşıracaksın. Hedef olan bir ismi yıpratmak için nelerin göze alındığını göreceksin!
* Kitabın içinde neler var?
Rıza Sarraf olayı! Açtığı hesaplar, kurduğu şirketler ve PANAMA ile ilgisi.
Bilmediğimiz aksiyonları... Avrupa´da akla hayale gelmeyecek planlar, Türkiye´yi bekleyen tehlikeler, Cemaat ve ordu içindeki yapılanmalara karşı alınacak önlemler... Ve göz göre göre yapılan yanlışlar... AMERİKALI DOSTUMUN gözüyle... Bunlar da YARIN...
Şimdiden söylüyorum yarın daha da ilginç!
Büyük sürprizler var!
Erzurum
22.11.2024