Yılan Balığının Nasıl Avlandığını Acaba Bilir misiniz?

Yılan Balığının Nasıl Avlandığını Acaba Bilir misiniz?

Sedat Peker´in Kaleminden

Kıymetli Dostlarım,

Yanlış hatırlamıyorsam, gençliğimin ilk yıllarında izlediğim belgesellerin birinde, okyanuslarda yaşayan büyük boy su yılanı balıklarının avlanma taktiklerini seyrettiğimde gerçekten çok şaşırmıştım.

Yılan balığı sahip olduğu bazı dezavantajları avantaja çevirebilmek için, düşmanlarına karşı ölü ya da çok ağır hasta taklidi yaparmış. Düşmanlarının yanına kadar sokulmasını sessiz bir şekilde seyir edermiş. Hatta kendisine ufak ısırıklar atmalarına bile izin verirmiş. Sonrası ise düşmanı için tam bir felaket olurmuş. Bir anda ağır hasta taklidini bırakıp, ani saldırıya geçermiş.

Devletimizin son yıllarda terör örgütlerine karşı yapmış olduğu uygulamalarda zannederim ki aynı strateji üzerine kurulu idi. Tüm terör örgütlerinin kendilerince şımarıklık yapmalarına göz yumarak hiç ses çıkarmayıp, onların daha da şımararak kendinden emin bir şekilde ortaya çıkmalarına izin verdiler.

Sonrası ise malum, siz de benim gibi basından takip etmişsinizdir. Türkiye içindeki tüm örgütlerin hücre evlerine peş peşe operasyonlar düzenleyerek, beyin takımları göz altına alınmış, teröristlerin yurt dışında barındıkları yerler ise savaş uçaklarımız tarafından bombalanarak ağır kayıplar vermeleri sağlanmıştır.

Kıymeti dostlarım, geçmiş günlerde içimizdeki bazı arkadaşlarımız bazen sınırları zorlayacak biçimde eleştiriler yaparak, devlete ve hükümete pasif kalıyorsunuz diye hakaretler etmişlerdi. (Ancak görünen netice ortadadır.) Bizim devletimiz yukarıda anlatmış olduğum yılan balığının avlanma stratejisine benzer bir taktik uygulayarak örgüt üyelerine gel gel yapıp, onları ortaya çekmiş, sonrasında ise gereğini yapmıştır.

Dostlarımız da düşmanlarımız da şunu asla unutmamalıdır; bu millet binlerce senelik devlet geleneğine sahip değerli ve şerefli bir millettir. Bizim devletimizin düşmanlara karşı ne stratejisi biter, ne de farklı mücadele taktikleri. Bu yüzden eleştirirken de duygularımıza hakim olarak sınırları aşmadan eleştirmeye gayret etmeli, haksız eleştirilerimizden dolayıda daha sonrasında mahçup duruma düşmemeliyiz. ( Bazı arkadaşlarımızın şu günlerde düşmüş oldukları durum gibi.)

Kardeşlerim, son aylardaki paylaşımlarımda sıkça söylediğim gibi zor günler artık bu coğrafyaya gelmiştir. Ve görünen o ki bu kötü günler yakın bir tarihte de bitmeyecektir. Bu savaşı en güçlü olanlar değil, en soğuk kanlı olanlar kazanacaktır. Bu yüzden sinirlerimize hakim olmalıyız. Her ne ile karşılaşırsak karşılaşalım, cinnet geçirmeden, çıldırmadan derin bir nefes alıp şimdi ne yapmalıyız diye plan kurmalıyız.

Unutmayın YÜCE ALLAH´ın sözü var. "Kafirler istemeselerde ALLAH elbet bir gün nurunu tamamlayacaktır" diyor. Sancak nerde düşerse tekrar ordan ayağa kalkarmış. Sancağı tekrardan bu topraklardan ayağa kaldıracağız ve YÜCE ALLAH´ın izniyle de tüm Dünya´ya hakim kılacağız.

BİR UMUTTUR YAŞAMAK

SEDAT PEKER