Yerel seçim kampanyaları daha çok bir genel seçim havasında geçerken Ankara ve İstanbul´da kimin kazanacağı en büyük merak konularından biri. Ankara ve İstanbul´da anketler iktidarın istediği yönde gitmezken Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ise anketlerde tutarsızlık olduğunu söyleyerek, meydanların kendisi için en büyük anket olduğunu savunuyor.
Bu seçimlerin neden önemli olduğunu, uzun süredir AK Parti´nin kalesi olarak görülen Ankara ve İstanbul´da belediyelerin el değiştirme ihtimali ve bunun siyasette doğurabileceği sonuçları kulisler meşgul eden konulardan biri.
DW Türkçe´den yer alan habere göre, yerel seçimlerde Ankara ve İstanbul başta olmak üzere büyük kentleri ele geçirmek partiler için sembolik bir önem taşıyor. Ama daha da önemlisi, seçmenlerin büyük çoğunluğunun toplandığı büyükşehirlerde partiler, vaat ettikleri hizmetlerle halkla doğrudan buluşarak oy tabanlarını genişletme imkanı buluyor.
1994 yerel seçimlerinde Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi İstanbul ve Ankara´yı kazanmış, Erdoğan da yüzde 25 oyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilerek siyasi kariyeri için önemli bir adım atmıştı. O dönemden beri de hiçbir seçimi kaybetmedi.
Bu çerçevede büyükşehirlerin el değiştirmesi sadece ?yerel? değil ?genel? siyaset üzerinde de etki sağlıyor. Muhalefetin büyükşehirleri alması durumunda erken bir genel seçim talep edip etmeyeceği de siyaset kulislerinde çokça dile getirilen bir ihtimal.
MAK Araştırma´dan Mehmet Ali Kulat son yaptıkları araştırmalarda AK Parti-MHP ittifakının oy oranının yüzde 45-47 bandında göründüğünü belirterek, AK Parti´nin bu civarda bir oy alması ve bazı büyükşehirleri kaybetmesi durumunda erken genel seçim talebinin gündeme gelebileceği konuşuluyor.
Muhalefet açısından bir başarısızlık olması durumunda ise Millet İttifakı´nın bozulması, CHP için yeni bir kurultay süreci ve İYİ Parti üzerinde dağıtıcı bir etki de Yıldırım´ın öngörüleri arasında.