Ya Siz Fikir(Siz) misiniz?

Ya Siz Fikir(Siz) misiniz?

Avukat Ebubekir Elmalı Yazdı...

 

İngiliz edebiyatında modern akımının öncülerinden ünlü yazar E.M.Forster’ın güzel bir sözü var.

Diyor ki Forster “Ne söylediğimizi görene kadar ne düşündüğümüzü bilemeyiz” Forster aynı zamanda “Meleklerin Uğramadığı Yer” ve “Hindistan’da bir Geçit” romanlarının da yazarı. Bu iki eseri okumanızı ısrarla tavsiye ederim.

            Evet konumuza dönelim; gerçekten ne söylediğimizi görene kadar ne düşündüğümüzü bilemeyiz. Fikir ancak söylemle dış dünya ile buluşur. Söyleme dökülen fikir bu aşamadan sonra başka fikirlerle etkileşime geçer; uzlaşır veya çatışır, eleştirilir veya alkışlanır, cephe alınır veya taraftar toplar, ve neden-sonuç ilişkilerini doğurmaya başlar. Aynı zamanda fikir söze dökülünce kişisel politikamızı belirler.

            Kişisel politikamız; kişisel olarak neyin doğru neyin yanlış, neyin affedilebilir neye tolerans gösterilir veyahut -yenilerin deyimiyle-kırmızı çizgimizin sınırlarını belirler.

             Sonra hepimizin kişisel politikası birleşerek ülkeye yön veren iktidarı seçer  ve o iktidar bizim adımıza neyin doğru neyin yanlış olduğuna bir devlet politikası olarak karar verir.

            Yani iktidarın, seçimle belirlendiği sistemlerde hükümetin uyguladığı devlet politikası aslında büyük ölçüde bizim kişisel politikalarımızla uyum içindedir ya da öyle olması beklenir.

      Peki biz kişisel politikamızı nasıl belirleriz? Diğer bir ifadeyle neyin iyi neyin kötü olduğuna nasıl karar veririz?

        İki ana ayrım var tam burada ya fikirsizsiniz, ya da fikir sizsiniz.

           Fikirsizler;

         Sadece ailenin doğru-yanlışlarını kıstas alır, ya da hayranı olduğu siyasetçilerin doğru dediklerini doğru, yanlış dediklerini yanlış kabul eder. Ya da medya gibi iletişim sistemleri ile yönlendirilen kalabalıkların doğru gördükleri sizin için doğru, kalabalığın kınadıkları ise sizin için yanlış demektir.

          Bu durumda sizi yönetmek isteyenlerin manipülasyonuna açıksınız demektir. Sizi yönetecek olanlar sizin yerinize hazır giyim fikirleri gardrobunuza asarlar ve siz hiç düşünmeden gider sizin için gardrobunuzda hazır bekleyen sizin için özenle üretilen bu fikirleri giyinirsiniz.

        Bu evreden sonra artık kalabalıklarla uyum içindesiniz ve hem kalabalıklara hem de otoriteye göre uslu çocuksunuz ama kabul etmeliyiz ki fikirsizsiniz. Fikirsizlik aslında nispeten rahattır. Entelektüel bilgi birikimi istemez. Asgari tarih bilgisi gerektirmeyeceği gibi, yaşadığınız ülkenin komşularını sayacak kadar dahi coğrafya bilmeniz gerekmez. Tek yapmanız gereken kalabalıkların peşinde gitmek ve asla peşlerinden ayrılmamaktır. Zaten sadakatiniz bu kalabalıkları sorgusuz sualsiz takip etmenizle doğru orantılıdır.

               Fikir sizseniz;

              Fikir sizseniz eğer; sizin için neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar vermenizi sağlayan tek motivasyon ilim/bilimdir. Fikrinizi ilim/bilim terazine çıkartır ve karşınızdaki sorunlara objektif ve bilimsel sorular sorarsanız. Ne, neden, kim, ne için soru edatları sizde anlam bulur. Doğruya varan bu yolculukta sizi hiç bir kalabalık manipüle edemez.

            Ama bu zordur, vakıaya doğru soruları sormak, çıkan neticeyi vasıflandırmak, çözüm önerileri geliştirmek entelektüel bilgi birimi gerektirir.

           Ancak uyarayım fikrinizin özgün, faydalı ve bağımsız olması sizi kalabalıklar tarafından kınanabilir, aykırı görülebilirsiniz hatta otorite tarafından anarşist bile ilan edilebilirsiniz.

          Velhasıl kelam fikirsizlik rahattır, konforludur, ancak eğer fikir siz iseniz rahat etmeniz biraz zor ama özgün, özgür ve bağımsızsınız demektir.

Şimdi kendiniz karar verin bakalım;  “fikirsiz”misiniz yoksa “fikir” siz misiniz?

Av. Ebubekir ELMALI



Anahtar Kelimeler: Fikir() misiniz?