Uzmanlar, Fetullahçı Terör Örgütü´nün (FETÖ) insanları dünya ve ahiret kazancı ile kandırdığını, ağlarına düşürdüklerinin de zihinlerini formatladığını belirtti.
Savunma ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, FETÖ yapılanmasında bugüne kadar ön plana en çok "hizmet" kavramının çıktığının altını çizerek "Hizmet dışında ´teslimiyet´ ve ´mahviyet´ kavramlarını da kullanıyor, bu bir üçleme. Dini ve dindarı istismar edecek yapılar, bu kavramları kullanarak ağına düşürdükleri insanları formatlıyor." ifadesini kullandı.
Bu aşamadan sonra, bu kişilerin kendi özgür iradeleriyle veya dinin temel gerekleriyle hareket edemediklerine dikkati çeken Ağar, "Bu tür terör örgütleri, etrafındakilere hem dünyevi hem ahiret vadediyor, bununla ayakta duruyor." dedi.
´ADETA, ÖRGÜT KİŞİLERE GÜVENLİ BİR GELECEK SAĞLIYOR´
Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Enes Bayraklı da örgütün üyelerine maddi kazanç sağladığını belirterek, şunları söyledi:
"Kişiler, örgütlü bir şeyin parçası olduklarında doğrudan bürokraside, akademide ve iş hayatında hızlı bir şekilde yükselme fırsatı buluyorlardı. Adeta, örgüt kişilere güvenli bir gelecek sağlıyor, her türlü koruyor ve kolluyordu. Kişiler ise bir suç şebekesinin ortağı oluyor, durdukça örgütün ağına düşmüş oluyordu ve onların emrinin dışına çıkamıyorlardı çünkü artık Gülen örgütüne borçlu oluyorlardı. Kişilerin ömrü, ona hizmetle geçiyordu."
´ÖRGÜT ŞU ANDA TAMAMEN YOK OLMAYA GİDİYOR´
Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, FETÖ´nün psikolojik harp metodu uyguladığını söyledi.
İkinci bir kalkışma olacağı iddialarının da FETÖ´nün bir taktiği olduğunu vurgulayan Orakoğlu, "Örgütün dağılmaması adına halen güçlü olduklarını göstermeye çalışıyorlar ancak bu örgüt şu anda tamamen yok olmaya gidiyor." dedi.
´FETÖ, DİN İSTİSMARI YAPARAK KENDİNE KESİN İNANÇLI KİMSELER YARATMIŞTIR´
Sosyolog yazar Ramazan Akkır ise FETÖ´nün eğitim faaliyeti üzerinden kendini meşrulaştırdığını anlatarak örgütün 40 yıldır devletin kılcal damarlarına kadar sızdığını bildirdi.
FETÖ´nün öncelikle "yanlış din anlayışı" üzerinden kendi mensuplarının anlam dünyasını maniple ettiğini belirten Akkır, "FETÖ mensuplarına ´Gülen´in günahsız olduğu´, ´Gülen´in hata yapmadığı/hatasız olduğu´, ´sahabe gibi yaşadığı´, ´dünyadan el etek çektiği´ gibi asılsız bir inanç propagandası yapılmaktadır. Bu çerçevede FETÖ, din istismarı yaparak kendine kesin inançlı kimseler yaratmıştır." dedi.
Akkır, "ByLock ve Eagle üzerinde darbeyi organize eden bu yapı, toplumu ve siyaseti de sosyal medya üzerinden dizayn etmeye çalışmaktadır. Bu bir toplum mühendisliği teşebbüsüdür." diye konuştu.
"FETÖ ÖRGÜTÜ, TAM BİR MESİYANİK BİR ÖRGÜT"
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş ise FETÖ´nün bir dünyaya bakan bir de kendilerince ahirete bakan tarafı olduğunu belirterek "Dünyaya bakan tarafı Adil Öksüz gibi çapsız birisinin malikanelerde oturup son model arabalar kullanıp muazzam imkanlar içerisinde yaşaması ya da bir polis memurunun hızla komiser, emniyet müdürü olarak yükselmesi." dedi.
FETÖ´nün "mesiyanik" bir örgüt olduğunu anlatan Ulutaş, "Dünyanın sonuna dair bazı projelere sahipler. Bu projelerde kendilerine kozmik bir değer addediyorlar." ifadesini kullandı.
"GÜLEN, KURAN´I KERİM´İN DNA´SI İLE OYNUYOR"
Üsküdar Üniversitesi Rektörü psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Gülen´in kendisini Hazreti Muhammed´den daha üstün gördüğünü ve kendisine bir temsil sıfatı verdiğini ifade ederek "Evren ve Allah arasındaki temsil eden kişi sıfatı veriyor. Böyle durumlarda birisi karşımıza geldiği zaman hasta mı değil mi anlayabilmek için mutlaka muayene etmek gerekiyor." dedi.
Tarhan, "Bir insana aynı bilgiyi defalarca tekrar ederseniz o kişi ona inanmaya başlar. Ona inananlar Allah´a değil kendisine, onun egosuna tapıyor. Kur-an´ı Kerim´in DNA´sı ile oynuyor. Kendisini artık kutsallaştırmaya çalışıyor. Takipçilerinin bunu görmesi gerekiyor ve hatadan dönmeleri açısından. Bu kişinin hipnotize etme yeteneği de çok yüksek. Toplu hipnoz yapıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilmi Demir de "Mehdilik iddiasında bulunan dini aktörler, gerçekten mehdi olduklarına ve ilahi mesajla yönlendirildiklerine inanırlar. FETÖ lideri, muhtemelen yıllarca tekrar ettiği aynı söylemle kendisi hipnozlanmış gibidir." diye konuştu.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç ise Gülen´in çeşitli hareketleri ve rüyaları ile cemaat içerisinde mistik bir hava oluşturmaya çalıştığını dile getirdi. AHABER
Erzurum
21.11.2024