Türkiye´nin siyasi yönden en kritik günlerinde sorumluluktan kaçan CHP ve MHP´nin içine düştüğü duruma güzel cevabı 1 Kasım´da halk verecektir.
Türkiye´nin siyasi yönden en kritik günlerinde sorumluluktan kaçan CHP ve MHP´nin içine düştüğü duruma güzel cevabı 1 Kasım´da halk verecektir. O yüzden CHP ve MHP´ye yapılan bakanlık teklifinden sonuç alınamazken MHP kurucusu merhum Alpaslan Türkeş´in oğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş´in tabuları yıkarak kendisine teklif edilen bakanlığı kabul etmesi gündeme bomba gibi düştü. Tuğrul Türkeş´in bu kararı ne kadar MHP tarafından ihanet kabul edilse de ülkemizin ve milletimizi geleceği açısından büyük bir fedakarlık ve onurlu, şerefli bir davranış olarak daha şimdiden tarihe geçmiştir.
Bakanlar Kurulu oluşturacak bakan adayları aslında CHP 5, MHP 3 HDP 3 olmak üzere partilere dağılmıştı. Geçici seçim hükümetini kurmak için Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan tarafından görevlendirilen Başbakan Ahmet Davutoğlu´nun CHP, MHP ve HDP´li milletvekillerine mektupla bakanlık teklif yapıldı. Bakanlık teklifi yapılan isimler önemli ve sürpriz isimlerdi. Fakat CHP ve MHP´li milletvekilleri kısa süre içinde bu teklife ?hayır´ dediler. Bir tek MHP´de onurlu bir ses yükseldi. Tuğrul Türkeş´in bu teklife ?evet´ demesi ile birlikte taşlar yerinde oynadı ve MHP çalkalandı. Tuğrul Türkeş´in bu onurlu davranışı hem Başbakan Ahmet Davutoğlu hem de birçok kesim tarafında takdirle karşılandı.
Türkiye´nin siyasi tarihi bu tür birçok olayla dolu.. Fakat böylesi tarihte bir ilkti. Aslında yapılması gereken siyasi partilerin, liderlerin ve milletvekillerinin, ülkemizin içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulması için fedakarlıklar yapmaları beklenirken tam aksine iyice çıkmaza sürükleyici davranışlar sergilemesini de tarih affetmeyecektir. Ülkemizin birlik-beraberliği, geleceği/istikbali, siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmesi düşünülmesi gerekirken şahsi çıkarlar, siyasi entrikalar ve liderlik hegemonyasının düşünülmesi kadar abesle iştigal olamazdı! İşte MHP´nin gerçek yüzünü turnusol kağıdı gibi ortaya çıkartan Tuğrul Türkeş´i devlet ve millet olarak kutlamamız gerek.
Tuğrul Türkeş Türkiye´ye damgasını vurmuş, çilekeş, fedakar, ideolojik yönden gönüllere taht kurmuş bir siyasi liderin oğluydu. Bahsettiğimiz MHP´nin ideolojik yönden fikir babası ve kurucusu Alpaslan Türkeş´in oğluydu. Tuğrul Türkeş bu davranışı ile babasının oğlu olduğunu gösterdi. MHP küskünlerinin yüreğine su serpti. Vicdanının sesine kulak verip liderlik hegemonyasını ayağının altına alıp, koltuk, makam, mevki demeden ülkesi için yapılması gerekeni yaptı.
Tuğrul Türkeş MHP´de surda bir gedik açtı ve arkası gelecek diyoruz. Bence Tuğrul Türkeş´in açmış olduğu bu yoldan daha birçok MHP´li de gelecek. Ve MHP birgün mutlaka ehil ellere teslim edilecek. Merhum Alpaslan Türkeş´in emaneti ehil ellere geçtiği zaman MHP de özgürlüğüne kavuşacak. Önce ehil bir lider! Sonra MHP kendisini yenileyerek gerçek kimliğine bürünerek Türkiye siyasetinde hak ettiği yeri alacak. Çünkü MHP tabanı ile AK Parti tabanı milli, ulvi, manevi inanç ve değerler açısından aynı tabandı. Maalesef böyle bir fırsat kaçtı. Parti ? MHP koalisyonuna ?hayır´ diyenler de birgün gelip utanacak.. Ve gün gelip herkes Tuğrul Türkeş´in haklılığa inanacak.. Zoraki AK Parti-HDP koalisyonu gibi bir algıyı da Tuğrul Türkeş´in davranışı yıkmış oldu. Tuğrul Türkeş´in bakanlık teklifine ?evet´ demesi Türkiye üzerindeki bir oyunu da bozmuş oldu.
Muhsin Akıl -Türkiye´nin Nabzı
Erzurum
22.11.2024