Tarih: 16.06.2015 22:55
TEK KIRMIZI ÇİZGİ YADA HİÇ.!
Çok muhterem gönül dostlarım; günlerdir gerek siyasiler arasında, gerek çeşitli kanaat önderleri öncülüğünde, gerek yazılı ve görsel sosyal iletişim araçları vasıtası ile millet vicdanında devam eden koalisyon tartışmalarına belki yine yeniden dokuz köyden kovulma namınada olsa bir değerlendirme yapmak istiyorum.
Belki de her şer gördüğümüz de bir hayır, her hayır bildiğimizde de bir şer vardır Külli iradesinin belirleyici olduğu bir akıbete cüzzi iradelerimiz eşliğinde sürükleniyoruz.
7 haziran seçim sonuçlarının, ülkemiz, milletimiz ve mazlum milletlerin hayrına mı şerine mi vesile olacağınıda millet iradesini temsil eden liderler bir sebeb-i hilkat olarak karar verecekler.!
Gerçi siyasi liderler açısından, koalisyon kurma inanç ve kararlığından önce olası yeni bir seçim alternatifine göre strateji ve taktiklerini kırmızı çizgiler ve koalisyon kurma şartlarını dostlar alışverişte görsün misali geliştirmeye çalışsalar da ;
Aslında onlar için endişe ve kaygı muhtemel bir seçim ve partim kaygısıdır. Önce ülkem ve milletim kaygısı fazla bir endişeye mahal değildir.!
Aslolan milletin iradesine vekalet edecek olan seçimin ve sonuçlarının maalesef ki parti liderlerinin iki dudağı arasına endekslenip, milletin kaderine olumlu ve olumsuz sirayet edebilecek bir karar da millet iradesinin hiçe sayılarak partilerin ve yöneticilerin devamlılığını, sürekliliğini sağlıyabilecek bir kısır döngü çerçevesinde tartışmaların devam etmesidir.
Hadiselerin millet ve millet iradesi çerçevesinde düşünülmeden, kişilerin şahsi bakış açıları ve gelecek endişesi çerçevesinde kırmızı çizgiler ve olmazsa olmazlar ile kısırlaştırılması ise liderler açısından önce ülkem ve milletim iddasını ve sevgisinin samimiyet imtihanıdır.
Parlementer sistem içerisinde millet iradesinin tezahuru olan seçim sonuçlarına gore, aslında millet tercihleri ve iradesinin her kesime tam bir ders niteliği taşıdığı realitesinden uzak bir bakış açısı ile tavır ve politikalar belirleyecek olan siyasiler dün olduğu gibi gelecekte de kaybedecektir.
İktidarı ve muhalefeti ile kendilerine mecbur ve muhtaç olduklarını düşündükleri, dönem dönem milleti cahillikle, aptallıkla, makarnacılık, kömürcülükle nitelendirip millet ve millet iradesini hiçe sayan, küçümseyen, hakir ve hor gören her kesime milletin tokat gibi bir vicdanı muhasebesi ve cevabıdır.
Gerek meclisteki gerek meclis dışındaki siyasi parti ve liderlerinin ise seçim sonuçlarını iyi tahlil edip, ders çıkarıp tercihini millet merkezinde, milletin seçimlere yansıyan iradesi doğrultusunda, milletin vermeye çalıştığı mesajı iyi okuyarak siyasi ve stratejik blöfleri bir tarafa bırakıp statükonun kıskacından uzaklaşarak asl olan milletin takdirine ve tercihine saygı gösterilmelidir.
Unutmayınız ki belki meclise giren milletvekilleri olarak istisnasız hepinizin, sosyal ve ekonomik yaşam standartlarınız yüksektir, hiç birinizin ailesinin ve evlatlarının bir gelecek endişesi milletinki kadar yokluk,yoksulluk,, borçluluk, kimsesizlik kıskacında değildir.!
Bu yüzden vereceğiniz kararlar ve hareket alanı tamamen millet ilgilendirdiği ve olumlu ve olumsuz yönde milleti etkileyeceği için partinizin veya şahsınızın şahsi veya siyasi zararına da olsa millet faydasına ise özveri ve fedakarlık hassasiyetlerle kararlarınızı vermelisiniz.
Zaten yeterince milletin birinden uzaklaşmasına, ötekileşmesine, ayrışmasına, şahsi ve siyasi prooganda, söylem ve uygulamaları ile sebep oldunuz ve miletin birlik ve beraberliğinin timsali ve temsilcisi olamadınız ki bütüne sirayet edecek bir seçim sonucuda millet tarafından tasdik edilmedi.
Emperyalist devletlerin iştahını kabartacak oranda, etrafı ateş cemberi ile kaplı güzelim ülkemizi bu belirsizlik, kaos ve kavga arafesinde sizlere düşen Edirneden, hakkariye, İzmirden, ığdıra , ülkenin en ücra köşesindeki cm toprağında yaşıyan her kesimden insanını birlik ve beraberliğini sağlıyacak, farklılıklarını zenginlik olarak benimseyip müşterek değerler ve ortak menfaatler etrafında bütünleştirecek ,
Sosyal,siyasal ve ekonomik politikaları partiler üstü bir uzlaşma kültürü ile ortaya koya bilmeniz hem İslam-i hemde İnsan-i bir mecburiyet ve sorumluluktur.!
Bütün partilerin kırmızı çizgileri şahsi ve siyasi hezeyanlar, beklenti ve menfaatler çerçevesinde belirginleştirerek kısırlaştırdığı bu belirsizlikten çıkış yolu:
Müşterek kırmızı çizgiler eksenine, milletin ortak menfaatlerini, ülkesi ve devleti ile milletin bölünmez bütünlüğü, birlik ve beraberliğini, sosyal ve ekonomik kalkınmışlığını baz alacak ve sağlıyacak
Farklı uç kutuplarda ki görüş ve düşünceleri bir araya getirip her kesin ve her kesimin samimiyetini şeffaf olarak millet vicdanında buluşturacak ve test edecek sorumluluk ve uzlaşma kültürünü ortaya koymalıdır.
Müşterek bu kırmızı çizgiler etrafında birleşerek, dil,din,ırk,mezhep vs .. farklılık gözetmeden sizleri bu müşterek kırmızı çizgiler etrafında milletle bütünleştirecek olan
Şayet, sivil bir yeni ANAYASA ise, şayet kültürel farklılıkları zenginlik olarak görüp bir imtiyaz veya üstünlük aracı olarak değerlendirmeyip her kesimden ve kutuptan insanları bir araya getirebilecek AÇILIM POLİTİKASI ise,
Yine ülkenin birliğinin ve beraberliğinin anayasal teminatı yasa ve benzeri kanunlar ise, ve yine ülkenin sosyal ve ekonomik kalkınmasının önündeki yegane engellerden biri olan YOLSUZLUKLARIN ve İSRAFIN önüne geçmek ise,
yine devlet içinde devlet olabilme alternatif arayışı içerisinde olması muhtemel PARALEL YAPI ile mücadele ise
Bu seçim sonuçları şunu göstermiştir ki halde ve gelecekte olası seçimler akabinde de olsa bu müşterek kırmızı çizgiler etrafında ülkemizi geleceğe taşıyabilmek siyasilerin partiler üstü bir anlayışla
Gerekirse kutupların bile once ülkem ve milletim sonar partim ve ben felsefesi ile samimiyetimizi bütün partiler olarak davranışa dönüştürmesi ve bu hayati meseleler üzerine uzlaşma ve sorumluluk kültürünü bütün millet nezdinde yaşanmasını sağlayabilmekle mümkündür!
Bu muşterek değerlerler etrafında samimiyetini ortaya koyanlar ülke toprağı ve insanı açısından hiç bir ayrımı ön plana çıkarmadan bütün millet olduğu gibi kabul edip ,müşterek değerler etrafında birleştirebilip,
Kavga,kaos, öfke ve kin dilinden uzak birliğin,beraberliğin, kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışmanın dili olabilenler hem dünyevi hemde uhrevi vebal ve sorumluluktan kurtulacak ve ismini ve mücadelesini yeniden yazılacak olan tarihe altın harflerle yazdıracaktır.!
Birlik ve beraberliğin timsali olacak bu mücadeleye cümle müslümanların yapı taşı olması dileklerimle.!
ALLAH cc YARDIMCIMIZ OLSUN.!
selam-saygı-dua...
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —