Türkiye nüfusunun ortalama yarısının facebook kullandığının altını çizen Kemal Büyükkırcalı,"Bilindiği gibi facebook tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde ve şehrimizde sosyal bir çılgınlık. İlimizde bu sosyal ağ içinde olanlar kendilerini toplum içinde arkadaş sayısına göre kariyer veya kimlik yapma gayesi içine girmiş olmanın mutluluğunu yakalama çalışıyor. Sayı beş bini geçince beğenenler, destekleyenler, anket veya oy verme sayfaları oluşturmaya başladı.
Yapılan diğer araştırmalarda;Facebook ve video oyunlar ile çok fazla vakit geçiren çocuklarda daha fazla uyku ve kaygı problemleri, depresyon ve mide ağrıları görülüyor.?
Facebook´ta fazla zaman geçiren ergenlik dönemindeki gençlerde daha çok psikolojik bozukluklar, asosyal davranışlar ve saldırgan hareketler gözleniyor. Teknolojiye daha bağlı olan öğrenciler, daha fazla okuldan kaçma eğiliminde oluyor. Sosyal platformlardaki hesaplarını çok sık kontrol eden öğrencilerin akademik performansları daha düşük oluyor."dedi.
´GENÇLER, AİLELERİYLE İLETİŞİMDE SORUN YAŞIYOR´
Ayda 2000´den fazla kısa mesaj gönderen gençlerin aileleriyle iletişimde daha çok problem yaşadığını belirten Büyükkırcalı, şunları kaydetti: "Hollandalı psikolog Paul Kirschner, ders çalışırken bir yandan da ara Facebook sayfasını kontrol eden öğrencilerin oldukça başarısız olduğunu tespit etmiştir. York Üniversitesi yaptıkları araştırma sonucu, kızların çekici fotoğraf koymaya yoğunlaştıklarını, erkeklerin ise, hakkımda kısmında kendilerini methetmeye yoğunlaştıklarına dikkat çekmişlerdir. Özellikle Facebook´ta uzun süre yer alan gençlerde antisosyal eğilim, aşırı davranışlar, agresif tavırlar sergilemeye başlıyor. Kirschner yaptığı çalışmada, Facebook kullanıcılarının not ortalamasının 5 üzerinden 3.06 olmasına rağmen Facebook kullanmayanların ortalamasının 3.82 olduğunu tespit etmiştir. Özellikle anne ve babaların yukarıdaki araştırma sonuçlarını iyi değerlendirmesini ümit ediyoruz, zira sosyal medya ile daha okulun ilk gününden vakit geçiren öğrencilerin hem okula alışmaları zorlaşacak hem de derslere kendini verebilmeleri güçleşecektir. Demiyoruz ki tamamen sosyal medyadan uzak olalım bu mümkün değil elbette ama her şeyde olduğu gibi burada da yani iletişim de denge gerekiyor. Facebook öğrenim amacıyla kullanıldığında oldukça faydalı olabileceğini biliyoruz.
Facebook hakkında sayfalar dolusu makaleler yazıldı ve yazılmaya da devam ediyor. Birçok kişi için bir hayat tarzı ve onsuz bir yaşam bile düşünemiyorlar sanırım.
Yetişkinler için düşündüğümüz de Bilmem kaç sene öncesinde genç olarak bıraktığınız bir arkadaşını bulacaksınız da ne olacak? Hadi buldunuz diyelim, dediğim gibi, siz onu genç olarak bırakmıştınız, yıllar sonra kelli felli bir adam olarak veya çoluklu çocuklu bir kadın olarak karşınıza çıkıverecek. Sonra? Sonrası için türlü senaryolar yazılabilir hazır olun."
Facebook güvenliğinizin olmayışı istemediğimiz kişilerle birlikteymiş gibi sayfalar, pornografik görüntülerin profilimize gelmesini engellemek için ya geç kalıyoruz yada silmekte güçlük çektiklerini dile getiren Büyükkırcalı,"Diğer önemli bir husus facebook sayfanızı ele geçiren bir şahıs sizin adına kontur dolandırıcılığı ve sizin adınıza arkadaşlık isteği göndermek gibi olumsuzlukları düzeltebilmek için bütün arkadaşlarınızı ya arayacaksınız yada mesaj çekmek zorluğunu yaşayacaksınız. Arkadaşların ve arkadaşınız olmayan kişilere bunu anlatabilmek sizi ne kadar yıprattığını tahmin bile edemezsiniz.
Ayrıca senin isminin bir harfini değiştirerek ve resmini kullanarak facebook da veya diğer sosyal ağda sayfa oluşturması da mümkün. Bana göre günümü geçirdiğim yaşıtım olan mevcut arkadaşlarıma sahip çıkmak,bunlarla toplum içinde karşılıklı sohbet etmek, beraberken ve toplum içinde facebook´la uğraşma saygısızlığını göstermemek daha akıllıca sanırım.
Ben bunları yaşamamak adına facebook sayfamı kapatmayı düşünüyorum bütün arkadaşlarıma saygılarımı sunarım."ifadelerine yer verdi.
KAYNAK: yeniurfagazetesi.com