Yavaş yavaş toplumun genline yayılan tek merkezli yaşama odaklanma, kalpleri ve ruhları öldürmeye devam ediyor.
İlkel bir yaşam içerisinde oldukları halde, içlerinde bulunan bu ilkellikten haberi olmayan pek çok insan, televizyon karşısında saatler tüketirken, mutfak ve banyo arasında yaşamaktan da mutlu oluyorlar.
İçeriği olmayan bir yaşam modern bir yaşam zannedilirken, ?mide eksenli? geçen günlerden dolayı kalp ve ruhun da barbarlaşıp, maskeli bir ilkelliğin kalıtsallaştığı gözlemleniyor.
Yedikçe semiren, boş boş konuştukça kendini gerçekleştirmiş gibi zanneden, her öğün de ne yesem diye düşünen, zerrece toplumsal kaygısı olmayan zavallı insanlar profilinin acilen eğitilmesi bekleniyor.
Mide, WC ve BANYO arasında kurduğu yaşamla mutlu olan, hiçbir yüce ideal için çaba gösteremeyen, risk almayan, itaat kültürüne tapınan, paylaşımdan dostluktan uzak, omurgası dik duruşu olmayan, yaşadığını zanneden pek çok insanın, nefes alıp verme haricinde hangi canlılık emaresini gösterdiği ise merak ediliyor.
?HiÇ VAR OLMAYACAK BİR DÜNYA´nın savaşını verme, kitap okuma, sanat etkinliklerine katılma, Kalbi ve Ruhu ile diri olma, doğruya doğru deme, haksızlıklar karşısında dik durma, yüce ideal ve hayaller uğruna mücadele etme, kaybetse dahi adam gibi adam olma duruşundan taviz vermeme? gibi erdemler ise ?İLKEL ZAVALLI İNSANLARCA? saflık olarak algılanıyor.
