MHP´YE KURTULUŞ REÇETESİ!

MHP´YE KURTULUŞ REÇETESİ!

Yarım asırlık arkadaşlar topluluğu olan ve toplam 17 kişiden oluşan ?Aksakallar Kurulu´, 1 Kasım seçimi ve sonrasında yaşananlarla ilgili açıklama yaptı

 

Açıklamasında MHP Lideri Devlet Bahçeli´yi sert bir dille eleştiren Kurul, MHP´de sadece genel başkan değişiminin tek başına bir şey ifade etmeyeceğini belirterek, merkez yönetime de çağrıda bulundu

1 Kasım seçimlerinden sonra ortaya çıkan sonucu, ?Hüzün verici´ olarak adlandıran Kurul, seçim sonrası ülkenin içinde bulunduğu durumu enine boyuna araştırdı.
Tespit, teşhis ve durum değerlendirme çalışmaları ile geleceğe dönük olarak önemli çalışmalarda da bulunan Kurul, ortaya çıkardığı sonuçları içerisinden geldiği milliyetçi camia ve kamuoyu ile paylaştı.
Sivas, Antalya, Erzurum, Bilecik, Kırşehir, Bayburt, İçel, Ankara, Konya, Adana, Yozgat, Giresun ve Trabzon´dan 17 kişinin bulunduğu kurulda Sivas´ı temsin eden isim ise Feyzullah Budak oldu.
Atatürk gücünü nereden alıyordu? Orta Asya mektupları, Biz Türk´üz ve Türk Dünyası adı altında toplam 11 ayrı kitap yazan Budak´ın da aralarında bulunduğu Aksakallar Kurulu, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli´yi sert bir dille eleştirdi.

?AYMAZLIĞIN TEZAHÜRÜDÜR?
1 Kasım seçimlerinde yaşanan hezimete rağmen MHP Lideri Bahçeli´nin acı gerçeği göremediğini de savunan Kurul, ?Bu değerlendirmelerin sahibi bizler de MHP´ye oy veren partilileriz. Devlet Bahçeli´nin bu gerçeği algılamayarak ?bizlerin sahibi? olduğunu ileri sürmesi veya kendisini dağ ya da fil olarak, MHP´nin gelişmesi ve büyümesi için didinenleri ise serçe, kuş, tavşan ve karınca olarak görmesi uzun süreden beri devam eden aymazlığın ve aldırmazlığın son tezahürleridir. Ülkücü iradenin bunu gerektiği gibi değerlendireceğine inancımız tamdır? açıklamasında bulundu.
Toplam 9 madde üzerinde çarpıcı tespitlerde bulunan Kurul, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
?Ülkemizde yaşanan 1 Kasım seçimleri, ömrümüzü adadığımız Türk Milliyetçiliği davası açısından görüne görüne gelen ve hiç hoş olmayan bir netice vermiş, camiamızda moral bozan ve hayal kırıklığı yaratan bir tablo ortaya çıkmıştır. Yarım asırdan beri Türk Milliyetçiliği ideolojisinin siyasi temsil yeri olarak görülen Milliyetçi Hareket Partisi´nin içine düştüğü acıklı durum, sadece milliyetçi camia mensuplarını derinden yaralamakla kalmamış, MHP´yi ülkenin ve milletin geleceği açısından bir sigorta olarak gören vatansever insanlarımız açısından da bir endişe kaynağı oluşturmuştur.
MHP yönetiminin, gerek milliyetçi camiaya yaşatmakta olduğu bu ağır darbeye ve gerekse sırf vatanseverlikleri sebebiyle MHP´yi bir ümit kapısı olarak gören insanlarımızın hüsranına ilgisiz kalma, yaşanan derin hüzün ve eleme aldırmama hakkı yoktur. Başarısızlıklar, beceriksizlikler, yapılan süregelen yanlışlıklar ve atılan onca hatalı adımlar sonucunda gelinen nokta karşısında bu sonucun müsebbibi olan kişilerin sergilediği aldırmazlık hali, yaşanan hüzün ve endişeyi daha da artırmaktadır.
Her biri bugüne kadar bulundukları konumlarla kendilerini ispat etmiş, geniş tecrübe sahibi ?yarım asırlık arkadaşlar? topluluğu ?Aksallar Kurulu´nun? yaptığı uzun ve seri  toplantılarda yürek sızısı ile dile getirilen görüşlerden sonra camiamıza ve kamuoyuna duyurma konusunda mutabakat sağlanan hususlar, uzun zamandan beri unutulmuş ve unutturulmuş olan 9 Işık´tan mülhem 9 madde halinde aşağıda sunulmuştur.

?IRAK, SURUYİ, KIRIM, UYGUR TÜRKMEN VE TÜRKLERİ ACI İÇİNDE?
-MHP içine düştüğü açmazdan kurtarılmadıkça Türkiye, içerisinde bulunduğu durumdan kurtarılamaz. Türkiye güçlenip büyümedikçe de Türk Dünyası´nın birliği gerçekleşemez. Dolayısıyla Türk Milliyetçiliğinin ilkesi olan Türk Dünyası´nın birliğinin gerçekleşmesi için öncelikle Türkiye´de siyasi zeminin buna uygun hale gelmesi gerekir. Bunun için de yapılması gereken ilk iş, MHP´nin bu durumdan kurtarılarak iktidara taşınmasıdır. Şu anda Irak ve Suriye Türkmenleri, Kırım Türkleri, Uygur Türkleri sahipsiz bir durumda ve acılar içindedirler.
-Bir yanda MHP yönetimi ülkücü tabanın samimi milliyetçi ve maneviyatçı hedeflerini halka iletemez ve bu konuda ikna edici olamazken diğer yanda uzun yıllardan beri bölücü icraatları bilinen diğer siyasi partiler, samimi olmayan milliyetçi ve maneviyatçı söylemlerle merkezdeki milliyetçi oyları alarak iktidar olmaktadırlar. MHP, bu hatayı giderecek dönüşümü gerçekleştirdiği takdirde, toplumun umut kaynağı haline gelecek ve özellikle merkezdeki milliyetçi, muhafazakâr oyları ve yeni Türkiye´nin umudu olarak ülkücüleri görenlerin oylarını alarak iktidar alternatifi olacaktır.
-Bu dönüşümün gerçekleşmesi için yapılacak ilk iş, iktidar iddiası olmadığı gibi duruşu, davranışı ve söylemleriyle toplumda bir umut ve heyecan yaratamayan, partinin gelişmesini sağlayacak herkesi gözünü kırpmadan  silen, tüm bu özellikleriyle MHP´nin gelişip yücelmesi ve iktidar olması önünde özel imal edilmiş bir set gibi duran mevcut Genel Başkan´ın yerine, camiada ve toplumda yeni bir umut yaratacak, dinamik, donanımlı, hitabet yeteneği olan, duruşu ve görünümü ile kitleleri etkileyebilecek yeni bir Genel Başkan seçilmelidir.

ÖZELLİK VE YETENEKLİ KADRO VURGUSU!
-Sadece Genel Başkan değişimi çok şey ifade etmez. Yıllardan beri bu olumsuz tablonun devamına destek veren ve özellikleri itibari ile ülkücü camiayı bile kucaklayamayan merkez yönetim kadrosunun da çok önemli ölçüde değişerek, yerini yeni Genel Başkan´a katkı sağlayabilecek özellik ve yetenekteki kadrolara bırakması gerekir. Ülkücü Camiada ve Türkiye´de bu yetenekli kadrolar vardır ama uzun zamandan beri bunlar sanki özel bir plan gereği parti yönetiminden uzak tutulmakta, içeriden filiz verenler ise derhal yok edilmektedir.
-Türk milliyetçileri olarak yaşadığımız büyük zafiyetlerden biri de geçmişe dair ihtilaflara açık olmamızdır. Şimdi MHP hareketinin yeniden şahlanması ve buna dayalı olarak Türkiye´nin içinde bulunduğu durumdan kurtarılması için yeni bir sayfa açarken, bu zafiyetimizden kurtulmamız ve kardeşlik ruhu içerisinde hareket etmemiz gerekir. Önce MHP´yi, ona bağlı olarak Türkiye´yi;  Türk Dünyası´nı kurtarmaya ve yüceltmeye yönelik bu mücadelede herkes, davanın ruhuna uygun seviyede yüksek edep ve ahlak kuralları çerçevesinde davranış sergilemelidir.

?GENEL BAŞKAN ACI GERÇEĞİ GÖREMİYOR?
-Uzun yıllardan beri kendi kabuğuna çekilmiş ve dünyaya adeta bir akvaryumdan bakanlar vardır. Hâlbuki bu dünyada bilinmesi, anlaşılması ve hükmedilmesi gereken açık denizler ve okyanuslar var. Yeni yönetim öncelikle dünyayı ve dünyadaki gelişmeleri doğru okuyup, doğru kavrama basireti göstermelidir. Çünkü dünyayı kavramadan, Türkiye´deki gelişmeleri anlama ve çözümleme imkânı yoktur.
-Türkiye´yi kurtarmak için MHP´de yaşanacak dönüşüm ve değişim mutlaka demokratik usuller çerçevesinde ve kardeşlik hukuku içerisinde gerçekleşmelidir. Yıllardan beri yaşanmakta olanları sessizce seyreden ülkücü iradenin bu basireti göstereceğine inanıyoruz. Tüm bu değerlendirmelerin yapıldığı son toplantımız sürerken mevcut Genel Başkan  tarafından atılan bazı twitlerde ?Kıvançla söylüyorum, karanlık kampanyalara rağmen üç hilale oy veren 5,5 milyonu aşkın milli ve yiğit kardeşe sahibim ve iftihar ediyorum? veya ?Şimdi tekrar söylüyorum; serçe kuşu dağdan kalksa ne yazar, tavşan dağa küsse, karınca file diklense ne kazanır! Her şeyi görüp yaşayacağız? şeklinde ifadeler yer almaktadır. Bu ifadeler, yaşanan hezimete rağmen mevcut Genel Başkan acı gerçeği göremediğini ortaya koymaktadır. Bu değerlendirmelerin sahibi bizler de MHP´ye oy veren partilileriz. Devlet Bahçeli´nin bu gerçeği algılamayarak ?bizlerin sahibi? olduğunu ileri sürmesi veya kendisini dağ ya da fil olarak, MHP´nin gelişmesi ve büyümesi için didinenleri ise serçe, kuş, tavşan ve karınca olarak görmesi uzun süreden beri devam eden aymazlığın ve aldırmazlığın son tezahürleridir. Ülkücü iradenin bunu gerektiği gibi değerlendireceğine inancımız tamdır.

?MİLLİYETÇİ CAMİA İKTİDARA SUSAMIŞTIR?
-Ülkücü hareket son yıllarda yaşanan hızlı sosyolojik değişimi doğru okumalı, çağın gerçeklerine uygun doğru söylem ve davranışlarla, kapsayıcı ve kucaklayıcı politikalarla yeni bir umut yaratmalıdır. Bu arada uzun zamandan beri ısrarla öne çıkarılan ve ülkücü anlayış ile hiçbir bağı olmayan ?yol arkadaşlığı? gibi maddi ve şekli birliktelik yerine, manevi kardeşliği esas alan ortak ve belirgin bağımız olan ?ülküdaşlık? dayanışması yeniden ön plana çıkarılmalıdır. Ülkenin geleceği ve teminatı olan ?Türk Gençliği? nezdinde hiçbir girişim ve faaliyette bulunulmadığı gibi Gençlik ve Kadın Kolları olarak da ülkemizin bulunduğu bu durumda sosyal, kültürel vs. katkı sağlanmamıştır. Özellikle gençlerdeki milliyetçilik duygularının azalmasına, birçok Türk gencinin başka siyasi oluşumlara sıcak bakmasına MHP´nin zayıf ve olmayan politikaları neden olmuştur.
-Bizim bu samimi çabalarımızı sonuçsuz bırakmak ve bu utanılası vaziyeti sürdürmek için mevcut yönetim tarafından öne sürülecek ve artık camiamızca kanıksanmış olan ?nifak? ve ?ihanet? iddialarına karşı peşinen ifade etmek isteriz ki, artık bu basit ve seviyesiz taktik, ülkücü camianın aklı ile alay etme mertebesine düşmüştür. Çünkü bunca zaman yaşananlardan sonra artık ülkücüler çok iyi biliyor ki, asıl ?nifak? ve ?ihanet?, büyüme, gelişme ve iktidar olma çabalarında değil, büyümeme, gelişmeme ve ısrarla iktidardan kaçınma planlarında gizlidir.
Sonuç olarak, Milliyetçi camia iktidara susamıştır. Türkiye´nin kurtuluşu da gerçek milliyetçi kadroların iktidara gelmesine bağlıdır. Ülkücü kadroların bu idrak ve iradeye sahip olduğunu tüm dünya çok yakında görecektir.?

KAYNAK: hakikatgazetesi.net



Anahtar Kelimeler: KURTULUŞ REÇETESİ