Başaran, yarım asırlık siyasi hareketin büyük risk altında olduğunu söyleyerek, ´´7 Haziran-1 Kasım arasındaki süreç ülküdaşlarımız arasında bir travma yarattı. Bu travma partiye karşı duygusal bir soğuma meydana getirebileceği endişesini taşımaya başladım´´ dedi.
Başaran, bir otelde düzenlediği toplantıda, MHP´de kendisine görev verilirse buna hazır olduğunu söyledi. Başaran, "Yarım asırlık siyasi hareketimiz büyük risk altındadır. Üslupsuzluk ve ölçüsüzlük yarınlarda, bir arada, omuz omuza yürümek durumunda olan ülküdaşlarımız arasında yeni kırılmalara yol açacak tarzdadır." görüşünü aktardı.
´´BÜYÜK ENDİŞE YAŞADIM´´
Başaran, "7 Haziran-1 Kasım arasındaki süreç gerçek anlamda ülküdaşlarımız arasında bir travma yaratmıştır ve bu travma Allah korusun partiye karşı duygusal bir soğuma meydana getirebileceği endişesini taşımaya başladım ve bunun sonucunda da olağanüstü kurultayın toplanması gerektiğine bütün kalbimle inandım." ifadesini kullandı.
SEÇTİĞİMİZ İNSANLARI İNCİNMEDEN GÖNDERMELİYİZ
Başaran, olabildiğince çok kişiyi salonda toplayıp, olabildiğince çok sayıda delege iradesiyle tüzüğün değiştirilmesini arzuladıklarını belirtti. Başaran, "Eğer ülkücü hareket, demokratik yıllarla seçtiği genel başkanını yine demokratik yollarla gönderebiliyorsa bu Türkiye´ye bir mesaj verecektir. Ben sadece bu ihtimali bile çok önemsiyorum. Yani biz bundan sonra seçtiğimiz insanları incinmeden ve incitmeden gönderebilmeyi öğrenmek zorundayız." diye konuştu.
´´BÖYLE BİR YAKLAŞIMI DOĞRU BULMUYORUM´´
Bir gazetecinin, "Ülkücüye kadın genel başkan olur mu, bunu kabul eder misiniz ülkücüler olarak?" sorusu üzerine, Başaran, "Bu ülkücüye kadın genel başkan olmaz diyenler, bu iddialarını dayandıracakları bir ilke ortaya koymak zorundalar. Türkiye milliyetçiliği fikir sisteminde veya Türkiye tarihinde bunun böyle olamayacağını ispat edecek bir şeyler ortaya koymaları lazım. Aksine bunun olabileceğini gösteren bir çok örnekler vardır. Ben böyle bir yaklaşımı doğru bulmam." yanıtını verdi.