Erzurumlu hayırsever işadamı Mehmet Aca şehrimizin gelişmesinde ve kalkınmasında öncü kişi ya da kuruluşlara karşı son günlerde bazı yayın organlarında çıkan haberlerin maksatlı ve sistemli bir şekilde yapıldığını ve içeriklerinin şehrimize katma değer sağlayan kişi ya da kuruluşları yıpratma başta olmak üzere Gelişen ve Büyüyen Türkiye'nin Gerçek Mimarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı ve yol arkadaşlarını yıpratma politikası güddüğü ve hatta gazetecilik mesleğinin etiğinin dışına çıkılarak iftirladan bile kaçınılmadan kaleme alındığını söyledi.
Şehrimizin özellikle Güney ilçe ve köylleri başta olmak üzere kırsal alanlarındaki ihtiyaç sahibi ailelerimize ve çocuklarımıza yaptığı yardımlarla tanınan Erzurumlu hayırsever işadamı Mehmet Aca, son günlerde bazı yayın organlarında çıkan haberlerin maksatlı ve sistemli bir şekilde uyarlandığının altını çizdi.
Mehmet Aca ile yaptığımız söyleşi de duyduklarımız ise adeta dudak uçuklatacak cinsten;
Mehmet Aca şehrimizin gelişmesinde ve kalkınmasında öncü kişilere karşı yapılan bu sistemli saldırıyı, müsebbiplerini ve arkasındaki kirli elleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ileteeceğini de vurguladı.
Hayırsever işadamı Mehmet Aca, Erzurum'da herkesin diken üstünde olduğunu vurgulayarak, şehrimizdeki siyasetçi, bürokrat ve işadamlarının sadece UYAP üzerinden ulaşılması mümkün olan kişisel bilgilerinin birileri tarafından gazetecilere ulaştırıldığını iddia etti.
Mehmet Aca, Kişisel veriler insanın namusudur. Gizlilik gerektirir. 2011 yılında hakkımda açılan ve ilk celsede beraatle sonuçlan bir davanın UYAP sisteminden çekilerek gazetecilere servis edilmesi şehrimizdeki gelinen noktanın çok vahim olduğunu göstermektedir. Bu vahim duruma şehrimizdeki tüm siyasetçi, bürokrat ve iş adamlarımız adına son vermek için üzerime düşen ne varsa sonuna kadar hukuk mücadelemi vereceğim diye konuştu. Mehmet Aca, kişisel verim olan Adli sicil kaydıma ilişkin bilgilerin yayımlanması suretiyle TCK m. 135, 136'da zikredilen suçlar işlenmiştir. Öyle ki; TCK m. 136'da fail "Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi" olarak tanımlanmıştır. Bu tanımdan yola çıkarak Fazlı Onur Sağsöz, Zeki Arıcıoğlu ve Recep Kapucu hakkında İstanbul İli Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmekten suç duyurusunda bulundum diye konuştu.
Hayırsever işadamı Mehmet Aca, Bakın! Bir kişinin Türkiye'nin her hangi bir ilinde ya da beldesinde konaklama yaptığı zaman Otele verilen kimlik bilgileri de insanın kişisel verileridir ve bu bilgiler Otel ve Turizm işletmecileri tarafından her gün Emniyet Genel Müdürlüğüne bildirilmek zorundadır. Bu bilgiler de sadece Emniyet kayıtlarında mevcuttur. Kirli ellerin şehrimiz üzerinde nasıl bir kumpas içeriğinde olduğunu, şehrimizde yaşayan siyasetçi, bürokrat ve işadamlarının Nasıl vahim bir durumla karşı karşıya oldukları aşikardır.
Kim Kiminle hangi tarihler arasında Hangi Otel de konaklamış gibi bilgilere ulaşılarak kamuoyuna duyurulması içinde bulunduğumuz durumun vehametini gözler önüne sermektedir diye konuşan Mehmet Aca, Bu bilgilere Bir Lahmacun Lokantası sahibi ve bir Gazetecinin ulaşmasının mümkün olmayacağının da altını çizerek, son bir yıldır sistemli ve maksatlı bir şekilde özellikle şehrimizdeki AK Partili Belediye Başkanlarına ve AK Partililere karşı başlatılan bu kumpas girişiminin arkasında AK Parti'nin Kurucusu ve Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve başarılı yol arkadaşlarının başarılarını hazmedemeyen gerek parti içerisinde gerekse parti dışındaki gizli düşmanlık besleyen kirli ellerin devreye girdiği görüşündeyim.
İFTİRAYA BAKAR MISINIZ?
Tunceli ilinde yatırım yapma sözü verdiğim için ismimin bir caddeye verildiğini söylüyorlar. Bu tamamen iftiradır. Benim Tunceli ilinde kesinlikle bir yatırım yapma sözüm yoktur. Şehrimizde olduğu gibi Tunceli ilinde de Öksüz ve engelli olan kardeşlerime destek oldum. Başta Eğitim olmak üzere yetim ve öksüz çocuklarımıza yapmış olduğum katkılardan dolayı Tunceli Valisi Sayın Tuncay Sonel beyefendi tarafından Teşekkür belgesi ve şehrin bir sokağına ismim verildi.
İşin Tunceli kısmındaki rahatsızlığın arkasında ise bir siyasinin dönemin Tunceli Valisine olan husumeti olduğu kanaatindeyim. Zaten, gerek benim gerekse Erzurum’da hizmet eden siyasiler aleyhine iftira dolu bu yazıları yazdıranların da yine bazı siyasiler olduğunu bilmeyen yok. İşin su kısmını da hem mahkeme sürecinde hem de Cumhurbaşkanımızla ayrıntılı biçimde paylaşacağız diyerek sözlerine son verdi.
Teşekkür Belgesini ve Teşekkür Belgesinin şahsıma verildiği anki video görüntülerini aşağıda sizinle paylaşıyorum.