Kin, haset, ihtiras hırsı yiyip bitirecek içlerini.
Bütün karalama çabalarına ve bu defa yıkılıyorlar umutlarına rağmen anlam veremedikleri birliktelik ruhu karşılarına dikiliveriyor.
Zihinleri, sonuçlandıramadıkları yıkım stratejileriyle doldu taştı. Mantık çerçevesinde düşünmeleri her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Hırsın körelttiği siyasi bakışlarının sürüklediği karanlık dehlizlerde, yok oluş ihtimallerini hesaba katmadan, kendilerine aydınlık biçecek bir yıkım bekliyorlar.
Ne kadar acı bir manzara...
Arap Dünyası´nda bastırılan demokrasi taleplerine rağmen, Türkiye´nin demokrasiyi ilmek ilmek işliyor ve hedeflerine yürüyor olması onlar için büyük hüsran.
?Hasetçi adama, rahat; kötü huyluya da şeref yoktur? diyen Ahnef bin Kays´ı haklı çıkaran, muhaliflikten uzak çaresiz halleri, siyaset tezlerini doyuracak; siyasal ?söylem? yokluklarının doğurduğu ailevi ?hakaret? alçaklığı, tam da üzerlerine yakışacak cinsten.
Lidersizlikten, ?lider?e olan bağlılığı ?kölelik? sananların; lideri olan bir hareket içerisinde yaşanan yönetim değişikliklerinden kendilerine dair ?zafer?bekleyişleri nasıl da zavallıca...
Ruhu olan bir davayı, hırslarına kurban verdikleri siyasi kariyer hedefleriyle yok etme hayalleri kuranlar, büyük yanılgılar içerisindeler.
*
Bu davada...
İsimler fani; dün Ahmet olur, bugün Binali, yarın Mehmet...
Makamlar geçici; dün bakan olur, bugün başbakan, yarın başkan...
Lider bellidir, yolu çizmiştir, gidilecek yol, sürdürülecek mücadele bâkidir.
*
Makamını devreden başbakana görevi süresince etmedikleri hakaret bırakmayıp, şimdi methiyeler düzen, olası kırgınlıklarından medet umanlar; makamı devralan başbakanı aynı süreçlerden geçirmeye hazırlananlar, Türkiye siyasi tarihinde yeni bir sürecin başladığının farkında olmayanlar...
Değişmediğiniz, gelişmediğiniz, diyalog kapılarını açık tutmadığınız sürece; siyaset ile maskelediğiniz ve giderek dibe vurduğunuz o karanlık hırs dehlizlerinde, hatırlanışını dahi Tayyip Erdoğan´a borçlu, kavramsız birer ?figür?olarak tarih olmanız size göre de çok olası değil mi?
Cüneyt Polat