KİMSE KUSURA BAKMASIN!

Kimse kusura bakmasın, o kadar küfrü boşuna işitmedik, şimdi keyfini sürüp havasını atacağım.

Şimdi bende diğerleri gibi süslü cümleler yazıp tadını çıkartacağım.

AK Parti Aday Adaylık yarışında herkes takdir eder ki; Yüzde seksenlik bir oranla tahminlerimiz gerçekleşti.

Eeee, o mahkeme koridorlarında gece gündüz boşuna dolaşmadık.

İşte bağımsız, özgür yazar olmak böyle bir şey. Hiç kimseye göbekten bağlı değilseniz, aman şu kırılır, aman bu incinir diye düşünmüyorsanız, çıkan sonuçta sizi mahcup etmiyor.

Onun için Aday Adaylığı sürecinde yaptığımız yorumlar ve eleştirilerden dolayı bizlere küfreden, arkamızdan olduk olmadık konuşan, terazide üç kilo iken kendisini yetmiş kiloymuş gibi görenler; hiç kusura bakmayın, sizin gönlünüz olacak diye bu şöhretimizden vaz geçecek değiliz. Küfürleriniz başımız gözümüz üstüne…

AK Parti'de Aday Adaylık sürecinde tek tahminde bulunan ve Aday Adaylarının şanslarını açık bir şekilde değerlendiren sadece bizdik. Başkası da yazamazdı zaten. Öyle kolay değil, adamlardan hem reklam al, hem de listeye giremeyecek diye tahminde bulun.

Bulunamazsın… Bulunamadılar da zaten…

Lakin derdim bu değil. Herkesin kendisine göre bir yayın politikası vardır ve doğrudur. Hiç kimseden bizim gibi aç bir Donkişot olmasını bekleyemeyiz. Her şeyin bir bedeli vardır. Bende bu yoksulluğumun kazandırdığı bağımsızlığın tadını çıkartıyorum.

MHP'de bazı konulara değinip, AK Parti'ye geçeceğim.

MHP İlk kez tabanına kulak verdi. Oktay Öztürk'ü Erzurum'dan Aday göstermedi. Biz Oktay Öztürk'ün listede yer alması neticesinde MHP Erzurum'u kaybeder diye bağırmaktan boğazımız ağırdı.

Demek ki, MHP bu seçimde TBMM'de koltuk sayısını artırmayı planlıyor. Kamil Aydın'ı ilk sıraya yerleştirerek ikinci sıradaki Ertürk Çimen'in elini güçlendirdi. Ama bütün yükü Kamil Aydın'a bırakmakta doğru değil. Ertürk Çimen maddi ve manevi hiçbir şeyden kaçınmamalı. Şayet kesenin ağzını büzer de Kamil Aydın'ın rüzgarına kapılmak isterse fena yanılır.

Geçelim AK Parti'ye,

Şimdi AK Partili bazı dostlarım, bu satırlardan onları rezil edeceğimi hiç düşünmemişlerdir. Düşünseler o şekilde bize vebalı” muamelesi yaparlar mıydı? AK Parti'de çok yakinen tanıdığım ve dost deyip bağrıma bastığım bazı kişiler son yazılarımızdan ve programdaki atıflarımızdan dolayı bize düşman oldular.  

Neymiş AK Partiyi eleştirmişiz.

Peki! düne kadar Adnan Yılmaz'ı istemiyoruz. Adnan bey listede olursa oy vermeyeceğiz derken; Siz Nasıl AK Partiliydiniz? İthal bir Aday mı gelsin, Erzurum'u bilmeyen, Erzurumlunun sıkıntılarından haberi olmayan bir Aday mı gösterilsin, Erzurum'a vekil değil, kendi egolarının tatmini için uşağını Aday Adayı eden ve Adnan Yılmaz'ı listelerde olmasın diye gecesini gündüzüne katarak çeşitli entrikalara daha bugünden hazır olan hatta haddini aşıp birilerinin kaleminden mektup yazacak kadar kendi Partisini kandırma eğiliminde olan birisi için nasıl böyle bir şey yaparsınız deyip size dil döken ve Adnan beyin listelerde olması için elinizden gelen çaba ve gayreti göstermeniz için ikna etmeye çalışan ben değil miydim?

Şimdi Siz AK Partili oluyorsunuz Öyle mi?

Temayül yoklamasının ve STK yoklamasının yapıldığı salonlarda beni görünce kaçıp tokalaşmak istemeyişiniz AK Parti'yi eleştirdiğim için mi yoksa o sahte mektuplar yazıp, Paralel Yapı'nın AK Parti'ye sızdırmak istediği tuzluk Adaylarının da aralarında olduğu sizin çok sevdiğiniz Adamları yazdıklarımdan dolayı mı?

Öyle ya, kulağıma gelmiyor sanmayın; Adnan bey varsa asla oy vermeyiz” deyişleriniz.  

Şimdi siz AK Partili oluyorsunuz ve bana AK Parti'yi eleştirdiğim için kızıyorsunuz ve tepki koyuyorsunuz öyle mi? Neyse geçmiş günlerin hatırı var, tutayım eşek arısı sokulası dilimi.  

Geçirmiş olduğumuz Aday Adayı sürecinde herkes çok iyi biliyor ki; AK Parti Aday tahminlerinde bulunan ve bunları açık bir şekilde yazan ve konuşan sadece biz olduk.

Hatırlarsınız; Cemaatin çatı kuruluşu olan TUSKON'a bağlı ERGİAD'ın kurucularından Fuat Kulaçoğlu'nu, Fevzi Polat'ı, Murat Kılıç'ı biz yazdık.

Yine geçtiğimiz yıllarda Pensilvanya dönüşlerinde Hocalarından aldıkları hediyenin sevincini tüm şehirle paylaşan Muhyettin Aksak'ı, Fatih Cengiz'i de biz konuştuk.

Samanyolu, Küre tv ve Zaman Gazetesi'nde görev yapmış Nihat Temeli'de son anda Listelerden kurtardık.

Daha ileriye gidip Başbakan'dan bizzat vekillik sözü aldığını sağda solda konuşarak AK Parti'nin imajını zedelemeye çalışan Mehmet Emin Öz'ü de biz deşifre ettik.

Yine Amacı Milletvekilliği olmayan, Belediyelerden AK Partili kimliğini kullanarak ileriki ticari hayatında kendisine rol belirlemek isteyen Nihat Ergün'ü de biz gün yüzüne çıkardık.

Gelişen ve Büyüyen Türkiye'nin Gerçek Mimarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve ülkemizi içinden çıkılmaz bir Kaos'a sürükleme planları kuran Paralel yapının AK Parti içerisine sızma eğilimindekileri adeta burnundan kerpetenle yakaladığımız günleri hatırlarsınız.

Yine Ülkemizin ve şehrimizin yetiştirmiş olduğu Ender şahsiyetlerden Din adamı Allah dostu Mehmet Kırkıncı hoca efendimizin dilinden ve kaleminden sahte mektuplar üretip Genel Merkeze gönderenleri de deşifre ettiğimiz yazılarımız hafızalarınızdadır.

Daha düne kadar Tortum'da HES'ler yapılmasın diye CHP'li Kadın Milletvekilleriyle bir olup AK Parti Milletvekillerinin önüne geçip şehrin Mülk-i Amiri olan Vali beyle tartışıp hükümetimize karşı ağza alınmayacak sözleri sarf eden bugün AK Parti'de kendisine yer arayanları da Bizden başka yazan konuşan olmadı.

Erzurum'u sadece seçimlerden seçimlere hatırlayan, yedi göbek dedesinin sırf Erzurum doğumlu olduğundan dolayı akşamdan bir valiz hazırlayıp sabahında Erzurumluların vekaletine talip olduğunu söyleyerek Erzurum'a gelen Turistleri de biz konuşurken birileri bunları kendisine oltaya takılmış sazan balığı olarak gördü.

Ama biz hiçbir zaman ne bu adamların reklam kuşağı, nede Afiş panosu olmadık.

Başımız dik, alnımız açık ve göğsümüz kabarıktır.

Belki birileri bize vebalı” muamelesi yapsa da, biz Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Ülkemizin bölünmez bütünlüğü için ilelebet müdafaa ve muhafaza etmek için bir nefer olarak hizmet etmeye devam edeceğiz.

O gün İnternet sitelerimizden deşifre ettiğimiz Ülkemizi karanlık sulara gömmek isteyenlerin maşaları bize küfür etmişler. Elbet edecekler… Yazımın başında da söylediğim gibi başımız gözümüz üstüne…

Biz; Onların bol sıfırlı paralarına, Hükümetimizi ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı, Ülkemizin Aydınlık yarınlarını satmadık… Satmayacağız da…

İşte böyle bu yoksulluğumun kazandırdığı bağımsızlığımın tadını çıkartıyorum.

Kim ki; Vatanıma, Devletime ve Milletime İhanet Kumpasları kurma eğiliminde ise;

Gelişen ve Büyüyen Türkiye'nin önüne engel olmak için hain ve sinsi planlar kuruyor ise;

Ve bu kirli emellerinin önüne bir bent olup kendilerini deşifre ettiğimiz için bize küfür ediyor ise;

O'nun ve O'nun gibi düşünenlerin;

Taaa……..

Biz, her ne yazdık ve konuştuk ise; Düne kadar olduğu gibi, dünde Erzurum'un menfaatleri ve çıkarları için yazdık ve konuştuk.

Israrla Erzurum'un değil, Tüm Türkiye'nin duruşuyla ve Adamlığıyla sevdiği ve güvendiği Efkan Ala'nın Erzurum'u tercih etmesinin Erzurum İçin büyük bir şans olduğunu vurguladık.

Adnan Yılmaz`ın geçmiş yıllardaki Tarım ve Zirai Donatımdaki bilgi, birikim ve donanımından Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda faydalanması gerektiğini, hatta Adnan Yılmaz'ın 25. Dönem de Tarım Bakanı olarak Ülkemize ve şehrimize Katma Değer kazandıracağını her defasında dile getirdik.

Biraz duygusal davranıp üçüncü sırada Fazilet Dağcı Çığlık'ın olmasını diledik. Lakin olmadı. Taşkesenlioğlu İstanbul 2. Bölge Aday Adayı olması münasebetiyle tahminlerimizde yer almamıştı.

İbrahim Aydemir, Listede kesin gözüyle baktığımız bir Adaydı. Geçmiş yazılarımız ve Programlarımız takip edildiğinde İbrahim Aydemir'i bu seçimlerde 4. Sırayı hak ettiğini ve gerektiğini yine biz yazdık.

Abdulrahim Fırat Güney İlçelerinde Saadettin Aydın ve Erdal Tanas Karagöl'den daha tanınmış ve istenilen kişi olduğunu da söylemiştik.

Son olarak Zafer Tarıkdaroğlu'nu Temayül yoklamasındaki ilk 10 ismi yazdığımızda arasında yine ilk biz vermiştik.

Velhasıl, şimdi herkes mevcut adaylarla ilgili övücü cümleler yazmaya,  düne kadar sevmeyen, istemeyen ve listelerde olursa oy vermeyiz diyen herkesin Adnan Yılmazcı olduğuna rastlıyoruz.

Varsın herkes kendi çıkarları için yalakalık ve yağdanlık vazifelerini yerine getirsinler.

Biz yine son sözü başta söyleyelim ve 7 Haziran akşamına gidelim.

Bilirsiniz Erzurum değişikliğe açık bir il değildir. Güçlünün yanında olmayı, Alışılmışla devam etmeyi, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın düşüncesiyle bu 4 yılın ne zararını gördük mantığıyla bir dönem daha aynı Parti ve aynı zihniyetle yoluna devam eder.

En azından tanıdığımız bildiğimiz adamlar değil mi?

Faydasını görmesek de, zararlarını gördük diyemeyiz, Allah çarpar…

Dadaşın dediği gibi; ‘Ne çar, ne ziyan. Bele gidahta gidah!”