Çalışanların kıdem tazminatı sorununun çözümü için başlatılan çalışmalarda sona yaklaşıldı.
Haber10´un haberine göre; Kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi konusunda hazırlıklar büyük oranda tamamlandı. Yasa çıktıktan sonra tüm çalışanlar fon sistemine girecek, geçmiş dönem için ise tercih hakkı sunulacak.
HERKESE HESAP
Fondan kesintisiz ilk çekiş hakkının 15 yıl olmasının belirlendiği kaydedildi. Evlilik, askerlik vb. özel durumlarda ise bu süre 10 yıl olarak uygulanacak.
İşte yeni sistemin detayları:
- Bütün çalışanlar aynı anda fon sistemine geçecek.
- Her bir çalışan için hesap açılacak. Hesap, çalışanın kendi adına olacak.
- Her bir bireysel hesap, bir emeklilik şirketi tarafından yönetilecek.
- İşçiler en az 3 bin 600 gün prim ödeme ve 15 yıl çalışma şartıyla her yıl için 30 gün karşılığı para çekme hakkına ulaşacak. Askerlik, evlilik gibi özel durumlarda çekme hakkı için en az 10 yıl şartı aranacak.
- Ana çekme hakkının verileceği 15 yılın ardından, sonraki yıllarda çekme hakkı verilmesi için bin 800 gün çalışmış olmak şartı getirilecek. Çekişlerde hesaplarda tahakkuk etmiş (her yıl için 30 çalışma günü karşılığı) tutarın yarısı kadar para çekilebilecek.
- Emekli olurken, hesapta biriken paranın tamamı alınabilecek.
- Mevcut çalışanların geriye dönük haklarına ilişkin olarak da tercih hakkı sunulacak. İsteyen, eski yasaya göre geçmiş haklarını koruyacak ya da işveren ile de uzlaşarak yeni sisteme dahil olacak. Yeni sisteme geçiş olması halinde, işveren işçi adına toplam prim yatıracak, işçi de bu tutarı belirli bir süre çekmeyecek.
- Primler işveren tarafından yatırılacak. İşçi ve kamu desteği anlamında prim katkısı olmayacak. Kamu, vergi ya da işsizlik sigortası priminden indirim yoluyla bir destek verecek.
- İşveren, primleri yatırmamışsa uyuşmazlık işçi-işveren arasında sayılacak ve işçi hukuki süreçle işvereninden primlerini, tahsil edecek. Devlet, primler için bir garanti vermeyecek.
- Yapılan yüzde 4 prim alınması senaryosuna göre; ilk çekme hakkının 15 yıl olması, reel olarak yüzde 3 oranında nema sağlanması ve işçi ücretlerinde 15 yıllık ortalama ücret artışının reel olarak yüzde 1.5 düzeyinde kalması halinde işçinin her yıl için 30 günlük çalışma karşılığı ücreti kadar birikime ulaşıldığı hesaplandı.