İYİ PARTİ ERZURUM KADIN KOLLARI VE GENÇLİK KOLLARI'NA SORUYORUZ! HANİ BİR ELİN VERDİĞİNİ DİĞER EL GÖRMEYECEKTİ?

 

Erzurum İYİ Parti Kadın Politikalar İl Başkanlığı ve Gençlik Kolları İl Başkanlığı birlikte ihtiyaç sahibi 140 Aileyi Kongre Caddesinde bulunan bir lokanta da iftar sofrasında ağırlamış.

Olaya bu başlıkla baktığımızda gerçekten çok güzel bir hareket olarak geliyor.

Hatta Takdire şayan bir davranış da diyebiliriz.

İhtiyaç Sahibi ailelerle birlikte iftar açmak, soframızı ve bir parça ekmeğimizi paylaşmak gerçekten çok Erdemli bir davranış...

Ama olayın perde arkasına geçtiğimiz de bu başlık hiç de yapılan davranışa uygun düşmüyor.

Çünkü gerek dinimiz gereği gerekse insanlık gereği yapılan iyiliklerin gizli tutulması oldukça önemlidir. Çünkü yapılan iyilik bir gösteriş malzemesine dönüştürülürse böyle bir durumda yardım edilen kişi üzülebilir ya da incinebilir...

Kur'an da yapılan iyiliklerin gizli yapılması gerektiğine dikkat çekilmiştir.

Bu sebeple sağ elin verdiğini sol elin dahi görmemesi gerekmektedir.

Bakara Süresi 2. Ayette de buyurulduğu üzere "Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan ve gönül kırmayanlar için Allah katında mükâfatlar vardır denilmiştir.

Dikkat ederseniz; İslam bizlere "Bir elin verdiğini öbür elin duymasın." diyerek bir müslümanın hayır ve hasenatta nasıl bir yol izlemesi gerektiğine dair en güzel örneklemeyi yapıyor.

Ama gelin görün ki; İYİ Parti Kadın Politikalar İl Başkanı Sayın Esra Akpınar hanımefendi ve İYİ Parti Gençlik Kolları Başkanı Sayın Yakup Yenger beyefendi iftar programı öncesi yaptıkları açıklama da şu sözlere yer veriyor; İktidarın yaptığı gibi, devlet imkanlarını kullanarak, lüks restorantlarda ekonomik durumu iyi olan partililerimizle değil, Erzurum'da ihtiyaç sahibi ailelerle bir araya geldik. Gençlik kolları ve Kadın kolları olarak ihtiyaçlı ailelerimize bir iftar yemeği vermeyi planlamıştık. Misafirlerimizde bizleri kırmayarak davetimize icabet ettiler diye konuşuyorlar.

Çağırılan bir toplantı, ziyâfet vb. yerlere gitmek. Böyle bir yere yapılan çağrıya uymak. Yani sizin tabirinizle Davete icabet, müslümanların birbirleri üzerindeki haklarından birisidir.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v): "Müslümanın müslüman üzerinde altı hakkı vardır" buyuruyor. Ashab'ın bunların neler olduğunu sormaları üzerine şöyle devam ediyor; "Karşılaştığın zaman ona selâm ver; seni davet ettiği zaman davetine git; diyor

Siz de adlarına ihtiyaç sahibi dediğiniz o insanları iftar yemeğinize davet etmişsiniz. Onlar da bir peygamber sünneti olarak davetinizi kabul etmiş ve sofranıza konuk olmuşlar.

Ama nerden bilsinler ki, sizin onlar üzerinden siyaset yapacağınızı...

O adına ihtiyaç sahibi dediğiniz kişilerin halis niyetlerini kötüye kullanacağınızı...

Keşke, Ekonomik durumu iyi olan vatandaşlarımızla ve partililerinizle Lüks bir restorant da bir araya gelip İftar etseydiniz de; Onlarla birlikte geçirdiğiniz anları ölümsüzleştirmek için çektirdiğiniz fotoğraflarınızı sosyal medya hesaplarınızdan paylaşıp birlik ve beraberlik mesajları verseydiniz...

Ama siz öyle yapmadınız. 

O adına İhtiyaç sahibi dediğiniz kişileri önce sofranıza çağırdınız...

Sonra da Onların fotoğraflarını ve videolarını çekip sosyal medya hesaplarınızdan paylaştınız...

Şimdi soruyorum size;

Devlet İmkanlarını kullanarak Lüks Restorantlarda ekonomik durumu iyi olan partilileriyle iftar yapmak mı?...

Yoksa...

Kendi imkanlarını kullanarak Bir Restorant da ekonomik durumu iyi olmayan adına ihtiyaç sahibi dediğiniz kişilerle iftar yemeğinde buluşup iftar öncesi, ortası ve sonrası fotoğraf ve video çekilerek sosyal medya hesabından o insanları Fakir, Fukara ve İhtiyaç sahibi oldukları için bu insanlarla bugün iftarımızı ediyoruz diyerek ilan etmek mi ayıp?   

Hele bir haber sitesinde yer alan videolu haberinizi izleyince gerçekten düşmüş olduğunuz duruma üzüldüğümü söylemeden de edemeyeceğim.

Bir de o kamera karşısına geçmiş "İHTİYAÇ SAHİBİ AİLELERLE İFTAR AÇMAYI PLANLADIK" diyorsunuz.

Yahu buna siz İHTİYAÇ SAHİBİ AİLELER ÜZERİNDEN SİYASİ ŞOV yapacağız deseydiniz daha doğru olmaz mıydı?

Bari O İhtiyaç sahibi dediğiniz insanların yüzlerini kameralarınızın ve fotoğraf makinelerinizin objektiflerinden saklasaydınız da en azından sizin saklayamadığınız yüzünüz ortaya çıkmasaydı...

Sahi bakın merak ettim şimdi...

İnsanların Onurlarıyla, Gururlarıyla oynama hakkını size kim veriyor?

Bir kişinin İhtiyaç sahibi olması, Fakir ve Fukara Olması sizin siyaset malzemeniz olamaz...

O sofranıza davet etiğiniz Yetim hakkı yemediği için zengin sınıfından sayılmayan, Hırsızlık arsızlık yapmadığı için banka hesaplarında bol sıfırlı parası olmayan gururlu ve onurlu insanların ben ihtiyaç sahibi olduklarına inanmıyorum...

Çünkü Onlar, Gururlarıyla, Onurlarıyla yaşam mücadelesi veren, çalmadan, çırpmadan, yetim hakkı yemeden yaradan yüce rabbimin kendileri için sunmuş olduğu rızıklarına kanaat eden insanlar...

Asıl İhtiyaç Sahibi Kim Biliyor musunuz?

Asıl ihtiyaç sahibi olan sizsiniz...

Yapmış olduğunuz size göre iyilik, bana göre de insan onuruyla oynama hareketinizi esefle kınıyor ve sizi biraz vicdanınız varsa o iftar sofranıza çağırdığınız ve adlarına ihtiyaç sahibi diyerek fotoğraflarını çektiğiniz sonra da sosyal medya hesaplarınızda fotoğraflarını ve videolarını paylaştığınız insanların tüm fotoğraf, video ve haberlerini hemen, şimdi, derhal, acilen, ivedilikle ve derekap kaldırmaya davet ediyorum...

Ve gelin Erdemli bir hareket yaparak tüm kamuoyu huzurunda o insanlardan özür dileyin...