İŞTE O YAZI:
Vıdı vıdı edip duruyorlar.
Şirketlerine kayyım atanıyor.
Bağırıp çağırıyorlar.
Gazetelerine kayyım atanıyor.
Komple ekip, bir başka gazeteye geçip, sıfırdan onu çıkartıyor..
Diğer gazetelerine kayyım atanıyor.
O gazetenin ekibi de, bir bütün halinde, bir başka yeni gazeteyi çıkartıyor.
Böylece..
Örgüt oldukları..
Her yaptıkları ile tescilleniyor..
Ama yine, itiraz ediyorlar: ?Bizler, kendi halinde bir hizmet hareketiyiz. Bizi terör örgütü olarak suçlayamazsınız!?
Bu iddianızda hâlâ ısrarcı iseniz.
Hâlâ..
?Biz kendi halinde dini bir grubuz? diyorsanız..
Buyrun, binlerce defa yazılan..
Binlerce defa sorulan..
Ama ?hizmet hareketi? dediğiniz grup içinde bir tek kişinin cevaplamadığışu soruları cevaplandırın.
Çok basit sorular..
Ama, örgütünüzün cevaplayamadığı, ne devasa bir yapı olduğunuzu ispatlayan sorular..
?
Birinci sorum şu:
Mehmet Baransu´nun yengesi, KPSS imtihanında, tüm soruları cevaplarken, soruların çalındığı iddia edildi..
Her konuya maydanoz olan Mehmet Baransu..
Serbest gezerken de bu soruya cevap vermedi..
Şimdi tutuklu iken de.. Her konuya yine laf yetiştiriyor da..
Yengesinin sınav sorularını tümü ile cevaplamasının ardında, ?soru hırsızlığı? yatıp yatmadığı konusuna tek kelime ile cevap vermiyor..
Küçücük bir konu gibi görünüyor ama..
O kadar net bir suçlama ki..
Burdaki hırsızlık iddiası..
Örgütün tüm yapısını da, aslında deşifre ediyor.
Baransu´nun yengesine soru verildi ise..
Daha yüzlerce kişiye de verildiğinin delili ortaya çıkıyor..
Baransu´nun yengesi bir sembol..
Hizmet´e yakın gazetecinin yengesine çalınan sorular verilerek..
Torpil yapan ?hizmet?..
İnandığını iddia ettiği tüm değerleri inkar etmiş oluyor..
Sonuçta da..
Hizmet´e yapılan tüm suçlamaların ?olabilirliği?ni ispatlıyor..
İkinci sorum şu:
MİT TIR´larını durdurma operasyonunda, hizmet hareketi nerde duruyor?
Cevap verin, Fetullah Gülen´in yanında duran ilahiyatçılardan, çakal gazetecilere, akademisyenlere kadar bütün ?vıdı vıdı?cılar..
Bu konuda da..
Hizmet grubu, somut tek cevap vermedi..
İhanetin büyüklüğünü bildikleri için..
?Biz yapmadık. Ama operasyonu öğrenince, üstünü örtmek isteyenlere karşı çıktık? diyerek, kendilerini savunuyorlar..
O zaman, bu konuda şu alt sorulara da cevap vermeliler:
MİT TIR´ları olayındaki Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ile ilişkiniz yalan mı?
Hamza Celepoğlu´nun tuğgeneralliğe yükselmesi için, daha avantajlı durumdaki albayı 2 yıl hapse mahkum eden hakimler sizin mensubunuz değil mi?
O kararı, skandal şekilde onayan Yargıtay üyesi hakimler, sizin mensubunuz değil mi?
Burda da bitmiyor iş..
Hamza Celepoğlu´nun avukatı, hizmet bağlısı Sönmez Ahi değil mi?
Daha dahası..
Sönmez Ahi´nin kuzeni, 2010 referandumundan sonra, Gülen grubuna bağlı olduğu için, Danıştay´a seçilen üyelerden birisi değil mi?
Şimdi de, Gülen grubu bağlısı olarak, siyasi iktidara ayak diretenlerden birisi değil mi?
Affedersiniz ama..
Bu kadar alt soru ile ayrıntılanan bir konuda..
Hizmet grubunun, olayla ilgisi olmadığını iddia etmesi, çok açık bir utanmazlık olur.
Bize, ?Şu kadar okulumuz var. Bu kadar hizmetimiz var? demeyin, paralelciler..
Bize, ?MİT TIR´ları olayında, rolünüz ne idi?? sorusunun cevabını verin..
?
Üçüncü sorum şu:
Kendi tabanınız da..
Bütün Türkiye de biliyor ki..
Her yıl.. Yüz binlerce kurban, milyarlarca lira zekat, fitre topluyordunuz..
Ve görüntüde..
Bu toplamalarla ilgili.
?Çok hassasmışsınız? gibi bir tavır takınıyordunuz..
O halde, hodri meydan..
Bize, 2013 yılında,. 2012 yılında, 2011 yılında..
Bütün yapı olarak..
Ev ev ziyaret edilerek.. Komşu komşu dolaşılarak..
Bütün halkımızın bire bir şahidi olduğu, o kurban toplama.. Zekat ve fitre toplama organizasyonlarındaki hesapların, bir bilançosunu verin..
Şu ilde.. Şu ilçede.. Şu mahallede..
?Ali amca, Veli amca, Osman dayının da içinde bulunduğu mahalle sakinlerinden toplanan kurban, zekat ve fitreler, şu şu şu yerdeki muhtaç kişilere şu makbuzla teslim edilmiştir? deyin..
Deyin de..
Biz de, ?Zekat diye toplanan paralar, Türkçe Olimpiyatları´nda harcandı.?Fitre´ denilen paralar, Yahudi vakıflarına bağış olarak verildi? demeyelim..
?
Son olarak da..
Çok tartıştığımız.
Ama hep sulandırılan..
Şu işadamlarının.. ?Şu terör örgütü, bu terör örgütü sanığı? iddiası ile telefonlarının dinlenmesini bir izah edin..
Aydın Doğan´ı mali konularda biz de eleştiririz..
Ama..
Aydın Doğan´ın veya kızlarının veya damatlarının.. Kullandıkları telefonları, ?terör örgütü üyesi? suçlaması ile nasıl dinlersiniz?
Apaçık ortada ki, hizmete bağlı polisler, şantaj amaçlı bu dinlemeleri yapmışlar..
Sadece Doğan da değil..
Şu holdingdekiler dinlenmiş, bu holdingdekiler dinlenmiş, o holdingdekiler dinlenmiş. Hepsi, aynı taktikle: sahte isimle.
Aklımızla alay etmeden, hizmet ehli bir cevap versin, ?Bu kadar işadamını, tesadüfen mi, sahte isimlerle dinlediniz??
Sonuç:
Bu sorulara cevap vermeden.. Her kim ki, ?Bizim terör örgütü olduğumuzu iddia etmek, vebal altına girmektir? derse..
?Kusura bakmayın, biz o kadar gerizekalı değiliz? cevabını veririm..