CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde 'Bir kaçışın anatomisi' adlı video yayınlayarak vakıflara para aktarıldığını iddia etmişti. Bu iddiaya vakıflardan ve hükümet cephesinden sert tepki gelirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da videoyla ilgili 1 milyon liralık tazminat davası açtı.
Elazığ Hakimiyet Haber'in haberine göre; Kılıçdaroğlu'nun iddiasına iktidar cephesinden sert yanıtlar verilirken 6'lı masadaki muhafazakâr partilerden de itirazlar geldi. CHP'li yöneticilerin AK Parti seçmeninin Erdoğan ile kurduğu duygu bağını anlayamadığını söyleyen muhafazakâr partilerden bir temsilci, "AK Parti seçmeninin Erdoğan ile gönül bağını görmüyorlar. Ne olursa olsun başörtüsü sorununu çözmüş, onları değerli yapmış. O seçmen için 'aile kaçacak' demek inandırıcı da değil. Kararsız seçmen yeniden partisine döner. Bu bakış AK Parti oylarını konsolide eder.” açıklamasında bulunmuş.
Tabi gönül isterdi ki bu cümleler 6’lı masa etrafındaki siyasi liderlerden gelsin ama ses, bu hezeyanı inandırıcı ve doğru bulmayan bu partilerin tabanından gelmiş.
Yaşananlara, gelen ve giden oylar cephesinden bakmak yerine, “ Erdoğan kaçacak” söyleminin menşeinin kime ait olduğu, bu sakızı ısrarla kimlerin çiğnemeye devam ettiği ve kime yaradığı önemli.
Çok sırıtan ve kendini açık eden bir FETÖ algısına alet olan Kılıçdaroğlu’nun gözünü cumhurbaşkanı olma hırsı bürümüş olabilir. Ama hayatlarını ve siyasetlerini milli ve manevi hassasiyet üzerine yapan muhafazakâr liderlerin hala bu konuda konuşmaması ve sukutta ısrar edilmesi, Kılıçdaroğlu’nun doğrulamak ve teyit etmek anlamına gelir ki bu da yurtdışında Ensar ve TÜRGEV vakıflarında kalan gençlerimize haksızlık etmek olur.