Bir zamanlar teröristbaşı Fetullah Gülen´e en yakın isimlerden olan Nurettin Veren, FETÖ içindeki ´kullan-at´ taktiğinin detaylarına vurgu yaparak "Mustafa Özcan bugün FETÖ´nün öldürmek istediği ilk isimdir" dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı Fetullah Gülen´e bir dönem en yakın isimlerden biri olan Nurettin Veren, TVNET´te Gündem Özel programına konuk oldu. Veren, Yeni Şafak İnternet Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik ile Yeni Şafak Gazetesi Haber Müdürü Recep Yeter´in sorularını yanıtladı.
GÜLEN HERKESE ´SEN BİR NUMARASIN´ DİYOR.
Nurettin Veren, bugünlerde FETÖ´nün ölüm listesinde yer alan ilk ismi canlı yayında açıkladı. Gülen örgütünün kullan-at taktiği ile ilerlediğini hatırlatan Veren, "Gülen etrafındaki herkese ´sen bir numarasın´ diyor. Bu şekilde düşünen yaklaşık 100 kişi vardır. Örgüt içinde herkes kendisini bir numara olarak biliyordu" dedi. FETÖ´nün ölüm listesindeki ismi açıklayan Veren, "Mustafa Özcan bugün FETÖ´nün öldürmek istediği ilk isimdir" ifadelerini kullandı.
´FETÖ FIRSAT BULSA İLK ONU ÖLDÜRÜR´
TVNET Gündem Özel´de Ersin Çelik ve Recep Yeter´in FETÖ´yle ilgili sorularını cevaplayan Fetullah Gülen´in bir zamanlar en yakınındaki kişilerden olan Nurettin Veren, "Bugün örgütün fırsat bulduğunda öldüreceği ilk kişi Mustafa Özcan´dır" diye konuştu.
FETÖ´YLE İZMİR´DE TANIŞTI
Mustafa Özcan 1951 yılında Gediz´de doğdu. 1975 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı´nda çalışmaya başladı. 1977´de İzmir´de müftü yardımcısıyken Fetullah Gülen ve cemaatle tanıştı. İstanbul Müftülüğü´nde vaizlik yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Tekirdağ´da görev yaptı. 2002 yılında emekli oldu. Aynı yıl Kaynak Holding´in yönetim kurulu başkanlığını üstlendi. 2006´da bu görevinden ayrıldı. Kısa bir ayrılıktan sonra tekrar Kaynak Holding´in başına geçti.
FETÖ´NÜN KARA KUTUSU MUSTAFA ÖZCAN´IN ŞİFRELERİ
Mustafa Özcan paralel yapının en büyük para kaynaklarından biri olan Kaynak Holding´in başındaydı. Maliye Bakanlığı´nın holdinge yapacağı incelemeyi önceden haber alarak 20 Mart 2014´te Brüksel´e kaçtı ve izini kaybettirdi.
"TÜRKİYE İMAMI"
Hiyerarşide "Türkiye imamı" olsa ve Fetullah Gülen´in veliahtı olarak anılsa da halen gizemini koruyan bir isim. Gücünü nereden aldığı, ilişkileri, yurtdışı bağlantıları tam olarak bilinemiyor.Hüseyin Gülerce´nin "Camianın içinde bu arkadaşa kim toslamışsa hepsi gitmiştir. Mustafa Özcan´a toslayıp da ayakta kalan kimse olmamıştır" sözleri "2. Numara"nın demir yumruk olduğunu anlatmak için yeter? Türkiye o uçaktakileri Rusya´ya geri vermedi
YOLLAR İZMİR´DE KESİŞTİ
Gerçek Hayat Dergisi, Mustafa Özcan´ı sordu, soruşturdu. Kamuoyunun bilmediği birçok gerçekle karşılaştı. Gülen ile Özcan´ın yolları İzmir´de kesişti. Özcan, Kırklareli´nden İzmir´e tayin edilen Gülen´in kısa sürede en sıkı takipçilerinden biri oldu. Gülen´in, kendisine sıkı sıkıya bağlı olan Özcan´ı -herhalde çok şehirli ve modern bulmadığından olacak- hep "Köylü" diye çağırdığı anlatılır.
BASAMAKLARI HIZLICA TIRMANDI
"Köylü"nün paralel yapı içinde basamakları hızlıca tırmanacağı, imamlık serüvenine "Askeriye İmamı" olarak atanarak başlamasıyla belli oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde Gülen´e bağlı askerlerin sayısının sınırlı olduğu ilk dönemlerde hepsini idare edip yönlendirdi. Fakat sayı günden güne artmaktaydı ve Özcan´ın tercihi, Hava Kuvvetleri Komutanlığı´ndan yana oldu.
İLK ÖRGÜTLENMEYİ YAPTI
"Hava Kuvvetleri" Gülenistler´in orduda ilk örgütlendiği yerdi. İlk imam da Mustafa Özcan. Ordunun 2000´li yıllara kadar siyaset, bürokrasi, güvenlik, dış politika ve hatta ekonomi üzerindeki olağandışı etkisi göz önünde alınırsa Özcan´ın pozisyonu daha iyi anlaşılacaktır.
YARGI İLE DERİN İLİŞKİLER
Mustafa Özcan için bu yeterli değildi. Özcan, Hava Kuvvetleri´nden siyaset ve yargıya açıldı. Turgut Özal´ın cumhurbaşkanlığı döneminde yüksek yargı ile derin ilişkiler kurdu. Fetullah Gülen aleyhine açılan davaları kurduğu dostluklar sayesinde beraat kararlarıyla sonuçlandırdı.
Özcan iki büyük gücü hiçbir zaman elinden bırakmadı. Bilgi yani istihbarat ve para. Onu tanıyanlar, "Hoca´nın hem kuryesi hem de kasası" olarak tanımlar. Para gücüne güç kattı. Polis ve yargı çevresinin etkinliklerini hatta Türkçe Olimpiyatları gibi uluslararası organizasyonları finanse etmeye başladı.
Özcan´ın özellikle 1994-1995 yıllarındaki dava temizliğini yüklü miktarlarda para vererek yaptığı iddia edilir. Bir diğer iddia Gülen´in, Devlet Güvenlik Mahkemesi´ndeki davasından savcı Nuh Mete Yüksel´e "seks tuzağı" kurularak kurtarılmasında rolü olduğu şeklindedir. Konuşulanlara göre prodüksiyonun maliyeti bugünün parasıyla yaklaşık 500 bin liradır.
GÜLEN ADINA KONUŞURDU
Özcan bundan sonra paralel yapı içinde tartışılmaz bir yer edindi. Hoca´ya bağlı tüm imamların üzerindeydi. Gerektiğinde Gülen adına hareket eden, hesap soran bir pozisyona yükselmişti.
HEM KASA, HEM DE KURYE
Tanıyanlar onu, "Hoca´nın hem kuryesi hem de kasası" olarak niteler. Parayı yönetme yetkisi, gücüne güç kattı. Doğrudan cemaate bağlı görevlileri, polis ve yargı çevresinin etkinliklerini hatta Türkçe Olimpiyatları gibi uluslararası organizasyonları finanse etmeye başladı. Cemaat içinde "Yargı ve MİT" imamlarını her zaman kendine yakın tuttu. Fakat polis imamıyla yaşadığı sorunlardan dolayı bir süre ABD´ye giremedi. İşte ´yeni´ Gerçek Hayat
GİZLİ SERVİSLERLE İRTİBAT SAĞLADI
Mustafa Özcan iki büyük gücü hiçbir zaman elinden bırakmadı. Bilgi yani istihbarat ve para. Cemaatin yabancı istihbarat servisleriyle ilk irtibatlarının da Mustafa Özcan tarafından sağlandığı belirtiliyor. Özcan zaman zaman görüştüğü ünlü istihbaratçı Enver Altaylı sayesinde kritik ilişkiler kurdu.
PAŞALARA DA PARA VERDİ
Paralel yapının Refahyol´u deviren ve tüm İslamcı yapıları ezmeye çalışan 28 Şubatçılarla ilişkisi hala bir muammadır. Tabii Özcan´ın kilit rolü de? Fakat Özcan´ın, 28 Şubat döneminde bazı askerlere maddi destek sağlayıp cemaatin başına gelebilecek olası sıkıntıları önceden engellediği biliniyor. Kaynak´ın başına 2 kez geldi Mustafa Özcan 1951 yılında Gediz´de doğdu. 1975 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı´nda çalışmaya başladı.
1977´de İzmir´de müftü yardımcısıyken Fetullah Gülen ve cemaatle tanıştı. İstanbul Müftülüğü´nde vaizlik yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Tekirdağ´da görev yaptı. 2002 yılında emekli oldu. Aynı yıl Kaynak Holding´in yönetim kurulu başkanlığını üstlendi. 2006´da bu görevinden ayrıldı. Kısa bir ayrılıktan sonra tekrar Kaynak Holding´in başına geçti. Yıllık cirosu 2 milyar liraKaynak Holding´in temeli 1983 yılında Çağlayan Matbaacılık ile İzmir´de atıldı.
7 binin üzerinde çalışanı olan holdingin son dönemdeki cirosu yaklaşık 2 milyar liraydı. Holding bünyesinde 19 firma yayıncılık, perakende, dağıtım, basım, kağıt, bilişim, eğitim araçları, kırtasiye, oyuncak, okul kıyafetleri, turizm, kargo, lojistik, ve gıda sektörlerinde faaliyet gösteriyordu.Şirketler ise şunlardı: Kaynak Kültür Yayın Grubu, Zambak Okul Yayın Grubu, Sürat Sınavlara Hazırlık Yayın Grubu, Kaynak Telif Ajansı, NT Mağazaları, Gökkuşağı, Çağlayan Matbaası, Kaynak Kağıt, Kaynak Medya, Sürat teknoloji, Sürat Eğitim Araçları, Alfa, PAL, Inspire, Nüanstur, Sürattur, Sürat Kargo, Sürat Lojistik, Bereket Yemek, İtina Toptan Gıda, İtina Et ve Süt Ürünleri.
YILLIK CİROSU 2 MİLYAR LİRA
Kaynak Holding´in temeli 1983 yılında Çağlayan Matbaacılık ile İzmir´de atıldı. 7 binin üzerinde çalışanı olan holdingin son dönemdeki cirosu yaklaşık 2 milyar liraydı. Holding bünyesinde 19 firma yayıncılık, perakende, dağıtım, basım, kağıt, bilişim, eğitim araçları, kırtasiye, oyuncak, okul kıyafetleri, turizm, kargo, lojistik, ve gıda sektörlerinde faaliyet gösteriyordu.
Şirketler ise şunlardı: Kaynak Kültür Yayın Grubu, Zambak Okul Yayın Grubu, Sürat Sınavlara Hazırlık Yayın Grubu, Kaynak Telif Ajansı, NT Mağazaları, Gökkuşağı, Çağlayan Matbaası, Kaynak Kağıt, Kaynak Medya, Sürat teknoloji, Sürat Eğitim Araçları, Alfa, PAL, Inspire, Nüanstur, Sürattur, Sürat Kargo, Sürat Lojistik, Bereket Yemek, İtina Toptan Gıda, İtina Et ve Süt Ürünleri.
Erzurum
21.11.2024