2006 yılında yazdığım üçüncü kitabımın adı KUŞATMA idi. Kitabın kapağında korkunç karanlık bir yüz, ABD bayrağına sarılmış elinde istavroz olan bir hortlak resmi. Bu kitabımla hem cemaate, hem de devlete, uyarı vermek üzere açık net isimler vererek, bu korkunç hipnoz almış teşkilatın nasıl yurtiçinden ve yurtdışından kuşatma teşkilatı olduğunu anlatmaya çalışmıştım.
Gelinen 17-25 Aralık´ta görüldü ki, su köprüyü bölmüş, bütün kamu kuruluşları en hassas noktalara kadar FETÖ Örgütü tarafından ele geçirilmiş ve devletin başını dahi alaşağı edecek kadar hedefe kilitlenmiş ve teşkilat en ince ayrıntılarına kadar planını yapmıştı. Çok şükür ki, Allah´ın lütfu ile kılpayı tuzak bozuldu, devletimiz büyük bir felaketin kenarından kılpayı döndü.
Yurtiçinde bu teşkilatın bütün yapılanmalarına operasyonlar yapılıyor. Budama ve tasviyeler gerçekleştiriliyor, fakat arı kovanına esas şimdi çomak sokuldu; imamlar, baş imamlar yurtdışına kaçtı. Daha hızlı, daha profesyonel, daha tecrübeli, bu tehlike şimdi yurtdışında.
20 yıl öncesinden itibaren 170 ülkede altyapısı hazırlanmıştı. FETÖ ÖRGÜTLERİ, DIŞ ÜLKELERDE BÖYLECE KENETLENDİ. 2000 YILINDA TODAY´S ZAMAN´LA TIME PARALEL YAYINA BAŞLARKEN, RUSYA´DA DA DİYALOG AVRASYA (DA DERGİSİ) PLATFORMU, İZVESTİA İLE YAYINA BAŞLAMIŞTI. Başına da F.Gülen´in yeğeni ALİ BAYRAM görevlendirilmişti. Daha sonra HARUN TOKAK hem Rusya´ya hem İsrail´e görevlendirildi. Bugün Gülen´in Rusya ile yapmış olduğu röportaj, 16 yıl evvelinden kurulmuş ilişkilere dayanıyor. Her sene Abant Toplantıları gibi Moskova´da Türkiye´den giden yemlenmiş aydın bozuntuları ile semizletilmiş gazeteci taslakları ve bütün papazlar orada toplanıyor ve hediyelendiriliyor, 5 yıldız otellerde besleniyor ve dönüşte dolar zarfları ceplerine sokuşturuluyor.
Diyalog Avrasya platformu (DA) her sene Rusya´nın papazları ve gazetecileri ve üst düzey diplomatları Türkiye´ye getirilip, 5 yıldızlı otellerde 2 ay, 3 ay misafir ediliyor aynen Rusya´daki gibi Türkiye´de de semizleştirerek ceplerine dolar zarfları konuluyor. Ben sadece Rusya için olan kısmını anlattım. Daha yüzün üstünde ülkede olan ilişkiler, aynen bu şekilde 20 yıldır devam etmektedir. Gelecek yazılarımda her ülkeyle ayrı ayrı hazırlanan lobi faaliyetlerini anlatacağım.
Birinci tehlike; Yurtdışında 1993 yılında ilk defa açılan Orta Asya Türk Cumhuriyetlerdeki, Balkanlar´daki üniversitelerde ve okullarda Gülen´e mürit olarak yetiştirilen üst düzey devlet adamları şu anda o ülkelerin en aktif konumunda kadrolar haline gelmiş ve F. Gülen´in emrindedirler.
Bu ülkelerdeki okulların itibarını ve irtibatlarını kullanarak yatırımlar yapan milyar dolarlık işadamlarının gücü ve devlet başkanları ve bakanlarla ortaklaşa kurulan lobi faaliyetleri ve dostluklar ile Birleşmiş Milletler Lahey İnsan Hakları Brüksel gibi kurumlara yapılacak şikayet bildirgeleriyle, Türkiye aleyhtarı girişimlerde bulunacaklardır.
İkinci büyük tehlike; 20 yıl önceden başlayarak dünya olimpiyatlarında birincilik, ikincilik, üçüncülük alan bilgisayar, fizik, matematik, biyoloji şampiyonları şu anda Google, Apple gibi pek çok iletişim sistemlerinin üst düzey yöneticileri seviyesinde çalışmaktadırlar ve oralarda teşkilatlanmışlardır. Siber Teknoloji sistemlerine hakim konumdadırlar. Türkiye aleyhinde siber saldırıları kullanarak her an sürpriz yapabilecek koordinasyon içerisindedirler.
Üçüncü büyük tehlike; Askeriye içerisinde deşifre olmamış, uzun süre uyuyan hücrelerin bahar uykusundan uyandırılması, tetiklenmesi tehlikesidir.
90´lı yıllarda Batı Çalışma Grubu´nun en sıkı disiplinleri içerisinde bile cemaatin oralara eleman yerleştirdiği düşünülürse ve uzun zamandır tasviye ve operasyon yapılmadığı göz önüne alınırsa, bu endişelerimizin yersiz olmadığı görülecektir.