FERİT KARAKOCA, SAVUNMA SANAYİ İŞÇİSİ LÜTUF DEĞİL, HAKKINI İSTİYOR!

Türk Harb-İş Sendikası Doğu Anadolu Bölge Temsilcisi Ferit Karakoca, Bırakın artık işçiyle memuru kıyaslamayı. Bu ülkenin savunma sanayisinde alın teri döken, gece gündüz üretim yapan işçilerin hakkını verin!

FERİT KARAKOCA, SAVUNMA SANAYİ İŞÇİSİ LÜTUF DEĞİL, HAKKINI İSTİYOR!

 

Bırakın artık işçiyle memuru kıyaslamayı.

Bu ülkenin savunma sanayisinde alın teri döken, gece gündüz üretim yapan işçilerin hakkını verin!

Sen uçak yapacaksın, tank top üreteceksin, fırkateyn, denizaltı, İHA-SİHA tasarlayıp monte edeceksin... Ama bordroya gelince hiçbir farkın olmayacak.

Yok öyle bir dünya.

Bugün bazı çevreler yine eski ve çarpık bir söylemi piyasaya sürmüş durumda:

“İşçi maaşları memurları geçti!”

Bu söylem sadece cehaleti değil, aynı zamanda tehlikeli bir algı operasyonunu da içinde barındırıyor.

Mesele maaş değil, emektir.

Mesele kimin ne kadar yıprandığı, ne kadar risk aldığı, hangi koşullarda çalıştığıdır.

Bir bordro kalemiyle işçinin emeğini küçümsemek; sadece çalışanı değil, emeğin kendisini aşağılamaktır.

Bu İnsanlar Makine Değil!

Unutulmasın:

Bu ülkede sabahın köründe işe giden, geceyi atölyede geçiren, ağır makinelerin, zehirli kimyasalların, yüksek gerilim hatlarının ve patlama riski taşıyan mühimmatların arasında çalışan insanlar var. Bunlar; bu ülkenin güvenliğini üreten, geleceğini inşa eden, stratejik emekçileridir.

Savunma sanayi işçisini sıradan bir üretim bandı elemanı gibi görmek; ya işi bilmemektir ya da kasıtlı bir itibarsızlaştırmadır.

Bu insanlar yalnızca fiziki güç değil, teknik donanım, bilgi birikimi ve yüksek sorumlulukla çalışan uzmanlardır.

Bu yüzden ücretler sadece "bordro kalemi" değil, stratejik değer, tehlike katsayısı ve milli katkı üzerinden hesaplanmalıdır.

Adaletsizlik Büyüyor, Sessizlik Çöküyor

Devlet, bu şekilde nitelikli iş gücünü tutamaz.

Motivasyon, aidiyet, üretkenlik hepsi erir gider.

Yarın bu insanlar çekildiğinde sadece üretim değil, güvenlik de durur.

Kimse Oturduğu Yerden Emeği Yargılamasın!

Klimalı ofislerden işçinin maaşına laf edenler; önce bir gece vardiyasında mesai yapsın, sonra konuşsun.

Kimse; hayatı boyunca iş kazası riski yaşamamış, ağır makinelerin arasında çalışmamış, tehlike altında üretim yapmamışken, bu insanların emeğini küçümseyemez.

Memur kardeşlerimiz elbette sistemin önemli parçalarıdır. Saygımız sonsuz.

Ama adalet, birini yüceltip diğerini ezmekle değil; herkesin emeğini kendi koşulları içinde değerlendirmekle sağlanır.

Bu Ücret Lütuf Değil, Alın Teri Karşılığıdır!

İşçinin maaşı; fazla mesaisine, yıpranma payına, maruz kaldığı riske, gece gündüz demeden verdiği emeğe göre şekillenir.

Bu, kimsenin lütfu değildir.

Bu; sırtından damlayan terin, uykusuz gecelerin, yıpranan bedenin bedelidir.

Ve unutulmasın:

İşçi hakkını aradığında “huzuru bozan” olmaz.

Huzuru bozan; algılarla gerçeği çarpıtanlardır.

Son Söz

Eğer bu ülke milli üretime, yerli savunmaya, teknik ilerlemeye inanıyorsa; o üretimi yapan insana da inanacak, değer verecek.

Çünkü emeği görmeyen, emeği ödeyemeyen, güvenliğini de üretemez!

Savunma sanayi işçisi sadaka istemiyor hakkını istiyor. İnşallah bu hakkı bu hafta içinde verirler eğer ki bu hakkı vermeyenler yada vermek istemeyenler tarih önünde bunun hesabını mutlaka verecektirler...

Kalın sağlıcakla..

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Erzurum

05.08.2025

  • İMSAK 03:31
  • GÜNEŞ 05:10
  • ÖĞLE 12:26
  • İKİNDİ 16:17
  • AKŞAM 19:32
  • YATSI 21:04
  • Salı 32.9 ° / 13.4 ° Güneşli
  • Çarşamba 34.1 ° / 15 ° Güneşli
  • Perşembe 33.2 ° / 16.6 ° Güneşli