Erzurum siyasetinde yıllardır kalıplaşmış siyasi zihniyet artık kabına sığmıyor.
Cumhuriyet´in İlk kurulduğu günden beri Ankara´ya Türkiye Büyük Millet Meclisine göndermiş olduğumuz mebuslarımızın Erzurum üzerinden yaptıkları en büyük icraatları; Yakın eş, dost, akraba ve ahbaplarının birinci, ikinci ve üçüncü derece yakınlarının çocuklarını işe yerleştirme, tayin ve atama işlerini takip etme ve ceketlerinin yan ceplerine bir dizine nüsvette kağıt koyup karşılaştıkları hemşerilerinin isteklerini karalayıp sonra da okumadan en yakın çöpe atmasıydı. Aslında bu durumu herkes biliyordu ama bir ümitle belki; "Cebinin bir köşesinde kalmıştır. Yenge hanım elbiselerini yıkarken ceplerini kontrol ettiğinde eline ilişir" düşüncesiyle bekleyiş sürmüştür.
Peki, TBMM Kurulduğu ilk günden beri Erzurum´dan Ankara´ya kendi reylerimizle gönderdiğimiz Mebuslarımız siyasette ne kadar donanımlı, birikim sahibi kişilerdi?
Şehrin sorunlarını Meclise taşıyacak, orada çözüm arayışı içerisinde kanını kaşığa dökecek kaç mebusumuz oldu?
Ya da Partisinin Genel Başkanından siyaseten daha dolu olan hiç var mıydı?
Ben şahsen olmadığına inanıyorum.
Çünkü Nüfusu bizim yarımız kadar olan Rize İki Başbakan Bir Cumhurbaşkanı çıkarırken, biz Erzurum´dan bugün kadar değil Başbakan, Cumhurbaşkanı Parti Başkanı bile çıkmamışız.
Neden mi?
Siyaset yapmak için Siyasetçi olmuyoruz da ondan.
Siyasetçilerimizi şöyle bir beyin Jimnastiği yaparak gözümüzün önünden geçirelim.
Hangisi daha okul yıllarında siyasete heves sarmış?
Siyasi Partilerin Gençlik kollarında görev almak için çaba sarf etmiş?
Ya da daha Okul yıllarında İdeolojisi uğruna Eğitim hayatından, Ticaretinden ve çıkarlarından ödün veren kaç siyasetçimiz var?
Seçim Sathı mahalli karşımıza çıkıp "Ben Sizlerin Hizmetkârı Olacağım", "Hizmet İçin Adayım" ve daha bir sürü kalıplaşmış sloganlarla akıllarınca halkı kandırdıklarına inandığı ama kendisinden başka kimseyi kandıramadığı vaatleriyle komik duruma düşen bilgiden, birikimden, donanımdan ve tecrübeden uzak yüzlerce Boş tenekeden farksız Aday Adayı görüyoruz.
Japonya´dan Türkiye´ye bir araştırma için gelen Liseli bir grup öğrenci muhtelif şehirlere dağılırlar, Şehirlerde Türk vatandaşlara sorarlar; "Yaşadığınız Şehirde Milletvekili ya da Belediye Başkanı Olsanız Ne Yapardınız?" Her vatandaş tıpkı bizim bilgiden, birikimden, donanımdan ve tecrübeden uzak Boş Tenekeler gibi cevap verirler. "Şehre Deniz Getireceğim.", "Şehri Uçuracağım" ve benzeri slogan atarlar. Bir Japon öğrenci döner ve cevap verenlere şöyle der; "Ya dikkat ettim de hepiniz Milletvekili ve Belediye Başkanı oluruz diyorsunuz. Hem de Alasını yaparız diye anlatıyorsunuz." Fakat Hiç Aynanın Karşısına Geçip "Acaba Benden Belediye Başkanı, Milletvekili Olur mu?" diye soranınız yok.
Evet tıpkı günümüzde de süregelen alışkanlıklarımız devam ediyor. Herkes Belediye Başkanı oluyor, Herkes Milletvekili olmak istiyor. Ama aynanın karşısına geçip "Acaba Benden Belediye Başkanı, Milletvekili Olur mu? diye soran yok.
Yine yıllardır sürekli yüzleri değişen ama bir türlü huyları değişmeyen Belediye Başkanları tanıdık.
Evet, sadece yüzler değişti huylar hep aynıydı.
Neden mi?
Belediyecilik ve Siyaset adına hiç bir bilgisi, birikimi, donanımı ve tecrübesi olmayan kişiler bir önceki Belediye Başkanının yaptıklarının tersini yaparak O Başarısızdı Ben Onun yaptığı gibi değil tam tersini yaparak başarılı olacağım mantığıyla şehri yönettiler. Tabi kaybeden onlar değil. Şehir oldu.
Yıllardır Kandırılmış, Adatılmış, Tecrübesiz, Bilgisiz, Birikimsiz ve Belediyecilik adına Donanımdan ve Siyasetten uzak olarak birileri tarafından şehrimiz yönetilmiş ve gelinen nokta da görüyoruz ki; Hep geriye gitmiş Bir Erzurum´la karşı karşıyayız.
Şimdi vereceğim örneğe belki birileri kızacaklar ama gerçekler acıdır. Hepimiz iyi ya da kötü internet kullanıcısıyız. Hepimiz irili ufaklı araştırmalar yapabiliyoruz. Şimdi bu yazıyı okurken bir yandan da gelin bir küçük araştırma yapalım. google´ye Eski Diyarbakır resimleri yazalım. 15 sene öncesinin resimlerini bir inceleyelim. Birde aynı tarihli Erzurum resimlerine bakalım. Sanki Erzurum Paris, Diyarbakır Sahra Çölü. Şimdi birde Yeni güncel resimlere bakalım. Erzurum 1999 yılında Depremde yıkılmış Gölcük gibiyken, Diyarbakır Barselona´yı aratmıyor. İşte acı gerçek. 15 yıl öncesinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, bizim tabirimizle "Vatan Haini", 15 Yıl öncesinin Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler "Vatansever".
Demek ki; Yıllardır Erzurum siyaseti bilgiden, birikimden, donanım ve tecrübeden uzak bir şekilde Güçlü olan İktidarın peşinden giden, Siyasette kişiye değil Partiye oy veren, Milletvekili ya da Belediye Başkanının bilgi, birikim, donanım ve tecrübesi önemsiz, tabir-i cazise "Güce Tapan" bir toplum olmuşuz.
Şimdi gelelim asıl konumuza; Sakın Bizi Belediye Başkanı Goygoycusu olarak düşünmeyin.
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen´i seversiniz ya da sevmezsiniz. Çalışmalarını beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz. Bir sonraki seçimde eğer yeniden Aday olursa oy verirsiniz ya da vermezsiniz. Burasına ben karışmam. Ama ben ?Ekmeği Ekmekçiye Bir Ekmekte üstüne verenlerdenim.?
Şimdi aşağıda Biyografisini kaleme aldığım Mehmet Sekmen´i tanıyınca sizde bugüne kadar tanıdığınız siyasetçilerin hepsinin temellerinin boş olduğunu, Mehmet Sekmen´in geçmişinde siyaset ve Belediyecilik adına gerçekten bilgi, birikim, donanım ve tecrübelerle dolu olduğunu göreceksiniz. Hatta Bugüne kadar Siyasette kurt dediğimiz siyasetçileri bile arka cebinden çıkaracak kadar siyasetin mutfağından geldiğini söyleyebilirim.
ERZURUM´UN SİYASİ GEÇMİŞİNDE BÖYLESİ NE GÖRÜLDÜ, NE DUYULDU, NE DE YAŞANDI
İşte Mehmet Sekmen´in kısaca hayatı;
1958 de Erzurum Pazaryolu Kılıççı Köyünde doğdu.
İlkokula doğduğu köyünde başlayan Mehmet Sekmen, İstanbul Fatih İmam hatip lisesinden mezun oldu.
İstanbul Üniversite İşletme Fakültesini bitirdikten sonra Ankara´da Bankacılık ihtisasını tamamladı.
Gençlik yıllarından bu güne kadar çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarında aktif görevler aldı.
Ülkenin yaşadığı siyasi tarihin en zorlu günlerini idrak eden ve bizzat o süreci yaşayan Her Türkiye Sevdalısı gibi o da mefkuresinden asla vazgeçmeden istikrarlı bir biçimde bu hizmet sevdasını sürdürdü.
İş hayatına bir kamu bankasında yöneticilik yaparak başladı.
1985 yılından sonra Mali Müşavirlik ve özel sektörde holding finans yöneticiliği yaptı.
Aktif siyasi hayatına Milli Gençlik Vakfı Kartal İlçe Başkanı olarak başladı.
Ardından 1989 yılında Refah Partisi Kartal İlçe Başkanlığı görevine getirildi.
1992 yerel seçimlerinde Samandıra Belediye Başkanlığına seçildi.
27 Mart 1994 Yerel Seçimlerinde Kartal Belediye Başkanı oldu.
1999 seçimlerinde tekrar kazanarak Kartalda 2. Dönem Belediye Başkanı olarak hizmet etti.
10 yıl Kartal Spor Kulübü Başkanlığı yapan Mehmet Sekmen, Kartal Sporun altyapısını kurarak aynı zamanda 2. Lig Kulüpler Birliği Başkanlığı görevinde bulundu.
Kartal Spor Güreş Kulübü kurarak spor alanındaki hizmetlerine devam etti.
2002 yılında yapılan Genel Seçimlerde 22.Dönem İstanbul Milletvekilliğine seçildi.
TBMM´de sırasıyla Plan Bütçe Komisyonu, Çevre Komisyonu ve Bayındırlık Komisyonunda görevler yaptı.
2003-2005 arası Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkanlığı Danışma Kurulu Üyeliği yaptı.
27 Temmuz 2007 seçimlerinde 23. Dönem İstanbul Milletvekilliğine seçildi.
Bu zaman aralığında sırasıyla Güney Anadolu Bölge Koordinatörlüğü, Erzurum´un da içinde olduğu Doğu Anadolu Bölge Koordinatörlüğü yaptı.
Ak Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcılığı ve Karadeniz Bölge Koordinatörlüğü görevlerinde bulundu.
Ak Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcılığı ve Ege Bölgesi Koordinatörlünü yapmıştır.
Eğitim ve bilimin önemine binaen akademik alanında ihmal etmeyerek, bütün bu yoğunluğun arasında İktisat alanında Yüksek Lisansına devam etmektedir.
Yaklaşık yirmi beş yıldır, ülke meselelerine kendisini adamış bir birey olarak; Ömrünün çeyrek asrını fiili hizmetlerle geçirmiş, İstanbul gibi karmaşık ve sürekli büyüyen bir metropolde 3 dönem Belediye Başkanlığı yapmış, uluslararası belediyecilik kriterlerini görev yaptığı Belediye Başkanlığı süresince cesurca uygulayan bir başkan olarak hafızalardaki yerini almıştır.
İnançlı ve maneviyatı yüksek bir gençliğin bu ülke için neler yapabileceğini anlatmaya çalışmış ve gençlik eğitimine bu bağlamda büyük katkıları olmuştur.
Mehmet Sekmen Evli 4 dört çocuk babasıdır.
