Erzurum`da son bir yıldır gündemin birinci maddesi haline gelen Konutzedelere bir yenisi daha eklenmesin diye aylardır sesimizi yetkililere duyurmaya çalışıyoruz.
Yuva sahibi olmak için büyük umutlarla ellerindeki avuçlarındaki son kuruşlarına kadar hatta son alyans yüzüklerini dahi bozdurup müteahhitlerin eline veren binlerce mağdur vatandaş sayısına bir yenileri eklenmesin istiyoruz.
Şehrimide kısa süren inşaat sezonu, yaşanan olumsuzluklar karşısında bugün görülüyor ki, vasat geçmektedir. Ekonominin Lokomotifi olarak bilinen inşaat sektörü artık Erzurum`da güvensizlik arz etmektedir. Bu güvensizlik ortamında ev sahibi olmak isteyen vatandaşlar kime güveneceğini, parasını nasıl teminat altına alacağını düşünürken Hükümetimizin aldığı bir takım tedbirler ve önlemlere karşı halen daha şehrimizde topraktan ev satmaya çalışan birilerinin çizdikleri güvensiz tablo karşısında Beldiyeleri alet ettiklerinin altını çizdiler.
Konuyla ilgili haber merkezimizi arayan bir konutzede şunları söyledi. Bu şehirde daha temli atılmadan maket üzerinden ev alıp mağdur olan 8 Bini aşkın ailenin olduğunu düşünüyorum. Bu mağdurlardan birisi de benim. Bir Şehir Ekonomisinin lokomotifi olarak bilinen İnşaat sektörünün bu şekilde denetimsiz, başıboş bırakılmasını anlamış değilim. İnşaat sektörünün Bu kadar mağduru olan bir şehirde halen daha yetkililerin çıkıp maket üzerinden ev almayın. Mağdur olursunuz dememelerine bir anlam veremiyorum. Gazetelerinizin ve Haftaya Bakış programının yakın takipçilerinden birisiyim. Ben Mağdurum. Emekli aylığımı, eşimin bileziklerini bozdurup bir inşaat firmasına kaptırdım. ortada evde yok. Yapan da yok. Hak arayışı içerisinde olan binlerce kişi sokaklara dökülmüşken, evsiz yuvasız birde üstüne borç batağındayken Şehrimide halen daha maket üzerinden ev satma eyiliminde olan ve bir belediyenin de desteğini aldığını vurgulyan bir inşaat firması var.
Ben sütten ağzı yanmış, yoğurdu üfleyerek yiyenlerden birisi olarak. Artık bu şehirde birilerinin ağızları yanmasın diye feryat edenlerdenim. Bugün itibariyle görüyorum ki, Şehrimizin muhtelif yerlerinde özellikle Cumhuriyet caddesi üzerinde şahşahalı camekanlarla vitrinini süslemiş, halen daha Projesinin gerçek sahibinin kim olduğunu kendilerinin dahi kestiremediklerinden dolayı tabelaları sürekli değişime uğrayan, kararsızlıklarını kör gözlerin dahi gördüğü bir satış ofisi içerisinde maket üzerinden ev satmaya çalışan, inşaat alanının mahalle başı tarafından bakıldığında dev bir reklam pnosuna SELAHATTİN ÖZBAĞ Güvencesiyle, Recep Akdağ Caddesi tarafından Bakıldığında Dev bir reklam panosuyla FATİH İSTANBULLUOĞLU Güvencesiyle, 23 Temmuz Ortaokulu önünden bakıldığında ise; YAKUTİYE BELEDİYESİ Güvencesiyle olduğunu gördüm. Bunca tutarsızlığın bir arada görüldüğü bu görüntünün projelerini incelemek için Ofislerini gidip ziyaret ettiğimde bizlerin bir zamanlar büyük sevinçlerl gidip daha yapımı tamamlanmamış maktlerin benzerleriyle karşılaştığımda o günlerim geldi aklıma. Bunlar da maket üzerinden ev satmaya çalışıyorlar. Şimdi herkezi aynı kefeye koymak yanlış olacak ama, dedim ya, Ben sütten ağzı yananlardanım. Bugün o maktlere parlayan göleriyle bakan vatandaşlarımızın yarın ağlayan gözler olmaması adına sesleniyorum.
Tapularınızı almadan kimseye güvenmeyin. O şahşhalı Ofiste maket üzerinden ev satan Satış temsilcisine de aynen şunu söyledim. "Sizin İnşaat Önden Sebahattin Özbağ, Arkadan Fatih İstanbulluoğlu Güvencesinde, Yandan Yakutiye Belediyesi Güvencesinde mi?" dedim. Ben mağdur oldum. başkalarının mağdur olmamalarını istiyorum. diye konuştu.