İyi niyetin, dürüstlüğün, adam gibi adam olmanın kullanılır görüldüğü, samimiyetin bir değerinin olmadığı,tavır sahibi olmanın, dik duruşun, güç unsurlarına boyun eğmemenin anlaşılamadığı bu çiğ çağda, anlamın anlamını içselleştirmiş bakışlar yok da değil!
Hayatın bütün derinliklerini anlama ve içselleştirme yerine, çeşit çeşit maskelerin çantalarda taşınarak, her saniye birinin yüzlere takıldığı akıl tutulması bir çağda, ince ve nazenin olanların kaldıramayacağı bayalıklar ardı arkasına yaşanıyor.
Yapay dostlukların, sahte gülümsemelerin, çıkarlar üzerine kurulu yapay arkadaşlıkların tavan yaptığı ve yaptırıldığı bu barbar çağ, bir hastalık gibi bütün toplumu sarmaya devam ediyor.
Tavır sahibi inanların yok denecek kadar azaldığı, ilkeli ve dürüst yaşamanın aptallık olarak görüldüğü, vefanın, paylaşmanın, bir birinin yüküne omuz vermenin kullanılır olarak algılandığı bu çiğ çağ ve insanlar yığınında, aklına sahip insanlar azda olsa şehrin sokaklarında kendi kaderlerinin şiirini okuyorlar.
Ne diyor bize göre; DELİ, Kendisine göre; AKILLI diye adlandırdığımız Erzurum'un son yıllarda adeta maskotu haline gelmiş Ramazan: "AKILLI OLUP DÜNYA'NIN DERDİNİ ÇEKECEĞİME DELİ OLURUM DÜNYA BENİM DERDİMİ ÇEKSİN"
Erzurum'un sokaklarından yıllardır hiç eksik olmayan bu simalar yıllarca kendi kurdukları tek kişilik bir sinemanın baş aktörleri oldular.
Belki de bu insanarın gözü ile bakmalı hayata!