ERZURUM MERAKLA AK PARTİ İL BAŞKANI KİM OLACAK DİYE BEKLİYOR

ERZURUM MERAKLA AK PARTİ İL BAŞKANI KİM OLACAK DİYE BEKLİYOR

AK PARTİ´DE GÖREVE ATANACAK İL BAŞKANI BU YADA ŞU OLSUN DEMİYORUZ! AMA BÖYLE OLSUN!

 

 

NASIL BİR İL BAŞKANI?

Her şeyden önce, bu milleti tanıyan, ?millet olmak ne demek, devlet ne, sorumluluk ne, adâlet ne?? gibi soruları kendi içerisinde tartan, cevaplarını hissederek yaşayan, bu noktada, kendisinin, milletinin ve partisinin farkında olan, târihî süreç içerisinde yaşanan mâcerâların, taşınan ve geleceğe taşınmak durumunda bulunulan espri ve yükümlülüklerin künhüne vâkıf bir başkan.

Bu bağlamda, en azından Ak Parti´yi ve misyonunu gerçek anlamda tanıyıp içselleştiren, ona ve onun şahsında, tüm dünyâya örneklik konumundaki ülkeye leke ve halel getirmeme diye bir derdi, ideâli, hayâli olan, tüm tasarruflarını ona zarar vermeyecek şekilde yapabileceğine dâir içerisinde güven, ideâl ve duygu kırıntıları bulunan bir il başkanı!

Kendine ve çevresine sâhip bir başkan. Bununla, kendine ve yandaşlarına çalışan bir başkanı anlatmak istemiyoruz elbette. Dirâyetli, hizmet için çevresiyle kenetlenip gönül berâberliği ve icraat temposu oluşturabilen başkan demek istiyoruz.

Hizmette ve tüm süreçte, adâletsizlik ve sapma anlamına gelebilecek uygulamaların önünde durabilecek, bu noktada âbi, kardeş, yandaş, asil-vekil, büyük-küçük hatırı değil, Hakkın ve de halkın hatırını gözetebilecek, partinin kendisine temel olarak aldığı ve isminin başına koyduğu prensibi her türlü etkinin tasallutundan koruyabilecek bir başkan.

ÇİFTE SORUMLU BAŞKAN

Özelde, Erzurum için, daha da ileriye giderek madde-mânâ dengesini iyi kurabilecek bir başkan diyoruz. Çünkü, belediyesi olmayan bir kentin hükûmet işlerini yönlendirme konumunda olacak başkanın, belediyenin boşluğunu da bir şekilde doldurmağa çalışması gerektiği açıktır.

Belediye olmayan yerde, hükümetin icraatları canlı olarak yansımayabiliyor. Dolayısıyla, yöresel faaliyetlere el atmadan olmaz. Belki parti olarak direkt değil ama, gönüllü kuruluşlarla iş birliği, ya da en azından hal-hatır sorma, veyâ, ?nasıl yardımcı olabiliriz?? şeklinde simgesel anlamda dahî olsa ilgilenilerek bu boşluğun giderilmesine katkıda bulunulabilir.

Ne yazık ki, şimdiye kadar Ak Parti il başkanlıklarında böyle bir dert ve eğilim görmedik. Ne iş peşinde koştuklarını bilmiyoruz. Ancak, tâkip edebildiğimiz kadarıyle kültürel işlerle hiç alışverişleri olmadığı, toplumsal aktivitelerle ilgilerinin bulunmadığı ortada.

KÜLTÜR MÜ, SARAYI MI?

Hemen, ?Kültür Sarayı!? demeyin lütfen. Biz binâları kasdetmiyoruz. Binâ çok yapılıyor. İşte TOKİ! Ama, bu devâsâ hizmetlerin kaynağı Ankara. Kaldı ki, bize düşen sarayın içini kültürle doldurmak. Meselenin burası da, elinde imkânı, mekânı ve makâmı olanların ilgi alanında bulunup, öncelikli mesele niteliği arz etmelidir. Söylemek istediğimiz bu.

Pardon, ama başkanlık, vekillik gibi işler olunca hemen atılıveriyorlar. Teşkilâtta bir-kaç yıl görev yapan, her hangi bir yerinde bir şekilde bulunan, Başkomutan, Gelişen ve Büyüyen Türkiye´nin Gerçek Mimarı Recep Tayyip Erdoğan´ın merkez enerjisiyle orada burada boy gösterenler, kerâmeti kendilerinden zannedip hemen uçuşa geçmeğe kalkıyorlar. Belki birilerinin siyâseti gereği dolmuşa geliyorlar, bilmiyoruz. Ama sonra n´oluyor; bir köşede unutulup gidiyorlar.

YENİLER, HİZMET, ZİHNİYET!

Yeniler hep öyle. Köşe dönmeci zihniyet. Her şeyi bir atlama taşı görüyorlar. bir kaç gündür kamuoyunda, sosyal medya da ve bazı yayın organlarında dolaşan onlarca kişinin il başkanlığı için başvurusu da bunun delîli. Bunlar tipik örnek olduğu için söylüyorum.

Demek istediğimiz, şimdiki milliyetçilik-mâneviyâtçılıkta da aynı mantalite geçerli: Faydacılık. Paraya, makama, mevkîye dönüşmeyen hizmete boşuna hamallık, enâyilik gözüyle bakılıyor maalesef. Onun için de kimse elindeki işe odaklanmıyor. Hemen, bir öne atlamanın peşinde. Pişmeden şişmeye çalışıyor. Sonra da bir yerlerde kırılıp-dökülüyor. İnşâllâh bundan sonrası daha iyi olur.

KALAN SAĞLAR BİZİMDİR!

Neyse, gidenler gitmiş. Bizi şimdi gelecekler ilgilendiriyor. Şu an onlarca isim dolaşıyor il başkanlığı için. Hepsi de Ak Partili. Saydığımız özellikleri elbetteki hepsi taşıyordur. Ancak, bu konuda, partinin vizyon ve misyonunu temsilde,  hangisi daha ideâl olur, kişisel artıları bulunup taban-tavan dengesini kurmada, itilmiş, küstürülmüş, bir taraflarda unutulmuş, çizginin temel dinamikleri diyebileceğimiz kesimleri bir şekilde aktiviteye katmada başarıyı kim yakalayabilir konusu önem arz ediyor.

Bizim için başkanın kim olduğundan ziyâde, milletimizin özlem ve beklentileriyle özdeşleşen tavır, tutum ve uygulamalarıyla herkesin başkanı olabilen, adâletli, dirâyetli, haysiyetli ve de tek kelimeyle şahsiyetli birinin olmasıdır.

Sevgili okurlar, AK Parti Genel Merkezinin Erzurum İl Başkanlığı için inc eleyip sıkı dokuduğunu biliyoruz. Görevlendirilecek isimden ümitliyiz. Bu işler hep böyle gitmez ya. Kaldı ki, mesele ciddiyet ve hassâsiyetle ele alınıyor. Her şey iyiden iyiye, inceden inceye değerlendiriliyor bize akseden kadarıyla.

Hepinizi bu güzel duygu ve düşüncelerle selâmlıyor; bu, ?işte böyle, bir anlık!?sanal bir hâl olmasından endîşe ettiğimiz hayâl tadımızın bozulmaması dileğiyle, Cenâb-ı Hak´tan her şeyin hayırlısını niyâz ediyor, sizlere kalbî sevgi ve saygılar sunuyoruz ves´selâm?