Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sistemi´ni anlattı

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sistemi´ni anlattı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal D - CNN Türk ortak yayınında Hakan Çelik´in sorularını yanıtladı. Erdoğan, Anayasa değişikliğiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı, Cumhurbaşkanlığı Sistemi´ni anlattı..

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk-Kanal D ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Üzerinde durmanın hakikaten gerekliliğine benim de inandığım husus şu. Bir defa ekranlarda veya sosyal medyada gerçekten bu hazırlanan yasa ile ilgili yaklaşım tarzlarını hazmedilerek gündeme getirilmediğini düşünüyorum. Bir gerçeği yakalamamız lazım; bu 18 madde nedir? 18 maddenin tamamıyla dışına çıkarak çok farklı şeyler konuşursak bu bir aldatmaca olur.

Biz ülkemizin geleceğiyle ilgili ciddi bir adım atıyoruz. Bu, 339 oyla parlamentodan geçti. AK Parti ve MHP, 339 oyla halk oylaması yolunu açtılar. Bundan sonraki süreç halkımızla. Milletimiz burada nihai kararı verecek, Söz, karar onların.

Birinci maddede yargının bağımsızlığına, tarafsızlığı ilave edilecek. Bu bir defa önemli bir aşama.

Milletvekili sayısı 550´den 600´ye çıkarılacak. Almanya´nın nüfusu 82 milyon. Milletvekili sayısı şu anda 667. 123 bin kişiye bir milletvekili düşüyor. Fransa´da 66 milyon nüfus var.Milletvekili ve senato 925 kişi. İspanya´da 44 milyon nüfus var, 616 kişi var parlamentoda. İtalya´nın 60 milyon nüfusu var, parlamento 952 kişiden oluşuyor. İngiltere´nin 65 milyon nüfusu var ama senato, milletvekili hepsine baktığımızda 1449... Geliyoruz bize. Şu anda 550... Nüfusumuz 80 milyon. 143 bin kişiye 1 tane düşüyor. Biz istiyoruz ki temsilde adalet gelsin.

MİLLETVEKİLİ SEÇİLME YAŞININ 25´TEN 18´E İNDİRİLMESİ
Bugün çok dinamik bir parlamentoya sahip olmamız gerektiğine inanıyorum. Dinamik parlamentoyla gençliğimizin ufkunu genişletecektir. 51 ülkede milletvekili seçilme yaşı 18. Avrupa Birliği ülkelerinin yüzde 73´ünde milletvekili seçilme yaşı 18. Şu anda bizim 18 ila 25 yaş arasında bu seçimde oy kullanacakların sayısı yaklaşık 7.5 milyon. Ana muhalefet bu gençliğe güvenmiyor. Ben de diyorum ki bu gençliğe güvenin. Bu gençlik şunu biliyor; ecdadım Fatih 21 yaşında bir çağ kapattı, bir çağ açtı.

"HER GEÇEN GÜN YALAN MAKİNESİ ÜRETİM YAPIYOR"
"Kılıçdaroğlu onu tashih dense kendini kurtaramaz. Her geçen gün yalan makinesi üretim yapıyor. Biz 2 dönem başbakanlarımızla uyum içinde çalışıyoruz. Neden? Aynı ekolden geldiğimiz için. Sayın Gül´den önce sayın Sezer´le böyle bir uyumu yakalayamadık. Atamalarda özellikle bunların olmaması gerekirdi. Fakat atamalarda bu sıkıntıları yaşadık. Aynı ekolden geldiği halde ki ertesi gün bütün piyasalar alt üst oldu. Benim milletimin bunu görmesi lazım. Anayasa kitapçığının fırlatılması. Bu iki zat aynı ekolden gelmişti. Faturası ne?"

"SEÇİMLER 5 YILDA BİR"
Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri artık 5 yılda bir olmak üzere ikisi birlikte yapılacak. Biz bileceğiz ki 5 yıl sonra şu gün bu ülkede cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimi olacak. Bu, istikrarı ve güveni getiriyor. Eksik de olsa 14 yıl içindeki en önemli sihir kavramlarımız istikrar ve güvendir.

"GÜVEN OYLAMASI MİLLETİN"
Güven oylaması kaldırılıyor. Millet diyor ki güven oylaması hakkı benimdir. 5 yılda bir gerçek güven oylamasını onlar yapacak. Gensoru oylaması kaldırılıyor. 484 gensoru verildi, 4´ü kabul edildi.

Cumhurbaşkanını görev süresi 5 yıl ve bir kişi en fazla 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilir. Seçim zamanı geldiğinde yüz bin seçmen bir cumhurbaşkanı adayı gösterebilir. Bu da millete verilen önemin, güvenin en önemli değişiklik maddelerinden bir tanesi.

Cumhurbaşkanı ile Başbakanın yetkileri birleştiriliyor. Gül´den önce Sayın Sezer´le bir uyumu yakalayamadık.

"CUMHURBAŞKANININ MECLİS´İ FESHETME YETKİSİ YOK"
Cumhurbaşkanının TBMM´yi fesih yetkisi yok. Bazıları diyor ki cumhurbaşkanı fesih yetkisiyle gösteriliyor. Böyle bir yetki yok, yalan. Erken seçime gitme kararını parlamento alır. Cumhurbaşkanının erken seçime götürme kararı dahi yok. Belli bir oy oranı parlamentoda yakalanmalı. Türk tipi Cumhurbaşkanlığından bahsediyoruz. 100 yardımcı diye safsata bir şey olmaz.

´ERKEN SEÇİM´ SORUSU
2019 Kasım´a kadar hükümet böyle gidecek. Mevcut anayasa 16 Nisan´dan sonra bu hükümet kalkıp yerine yenisi gelmesi gibi zorlama söz konusu değil. Hükümet böyle bir karar alır mı hükümetin kendi tasarrufudur. Başbakan ´biz erken seçimi düşünmüyoruz´ diyor. Bana sorulsa ben de aynı kanaatteyim. Erken seçimle idare edilen bir ülkede istikrarı bulamazsınız. İstikrarlı yönetimlerle bugünlere geldik.

"ALMANYA TERÖRİSTLERİ İADE ETMİYOR"
Dünyanın hiçbir yerinde adalet, sorun olmaktan çıkmaz. Mesela Amerika... Amerika´da adaletten şikayet etmeyen var mı? Avrupa´da var mı? Başta Almanya, Hollanda, İsviçre... FETÖ elebaşını tüm evrakları göndermemize rağmen alamadık. 4 bin 500 dosya Almanya´ya verildiği halde bölücü terör örgütü PKK´nın teröristlerini teslim etmiyorlar.

"HAVAYOLUNU HALKIN YOLU HALİNE GETİRDİK"
Türkiye´nin en büyük sorunlarından birisi ulaşımdı. 19 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Yetmez dedik. Sayın Yıldırım´a ´havayolunu halkın yolu haline getirmemiz lazım´ dedim. Ucuz olması lazım ki vatandaş hava taşımacılığından istifade etsin. Göreve geldiğimizde 25 havalimanımız vardı ama şimdi 59 oldu. Sen evinden çıkıyorsun yarım saatte havaalanına ulaşabiliyorsun. Bunlar yapılmış oldu. Yapılmakta olanlar var, ihalesi yapılmış olanlar var. En önemli yapılan havalimanlarından biri de Mersin ve Adana´nın müşterek kullanacağı Çukurova. Rize-Artvin´e hitap edecek havalimanımız var. Yüksek Hızlı Tren´e iktidarımızda geçtik. Kilometrelerini artırıyoruz. Hedef 2 bin kilometrelik hacmi kapsayalım diyoruz.

"TÜRKİYE´YE KARŞI OYALAMA TAKTİĞİ"
Avrupa Birliği´nin şuandaki komiserleri kimsenin Türk halkının demokratik yetkilerini belirleme hakkı yoktur. Bu millet kendi demokratik hakkını kendi güçlü zihni yapısıyla belirleyecektir. Fransa yarı-başkanlıkla idare ediliyor. İtalya bir anayasa değişikliği yaptı. Türkiye şu anda henüz Avrupa Birliği´nde müzakere masasında. Bizi 1963´ten bu yana oyalayan bir yapı var. Bu yapı oyalamaya hala devam ediyor. Vizeler, mültecilerle ilgili destek meselesinin hepsi Türkiye´ye karşı oyalama taktiği. Türkiye´nin bakanına kendi ülkelerine uçuş yasağı koyanların böyle birşeyi konuşmaya hakkı yoktur. Gerek Almanya, gerek Hollanda aynı şekilde İsviçre, Danimarka neler söylüyorlar; seçimi atlatalım ondan sonra gelin diyorlar. Siz seçim öncesi İngiltere´de seçim kampanyası yapabiliyorsunuz. Sen kalkıp hayır kampanyası yapanlara kapını açıyorsun.

"ALMANYA CUMHURBAŞKANI´NA TEESSÜF EDİYORUM"
"Hayır kampanyası yapanlara kapını açıyorsun. Hatta Almanya´nın parlamentosundaki milletvekilleri hayır kampanyası yapabiliyor. Özellikle bunlar AB değerlerini çiğnediler. Bunu söyleyince rahatsız oluyorlar. Hiç istemezdim böyle olsun. Üzülerek, hiç istemezdim böyle bir şey olsun. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier iyi arkadaş olduğumuz halde bir açıklama yaptı. Beni hedef alan bir açıklama. Adımı zikrederek yaptı. Bu açıklamayı yapmasından dolayı, kendisine teessüf ediyorum keşke böyle bir açıklamayı yapmamış olsaydı. Eğer ben Almanya´daki faşizan baskıları söylüyorsam, bunu tanımı içinde söylüyorum. Nazi benzetmesini yaparak bunu yapıyorsam bunu tanımı içinde söylüyorum. Aynı şey Hollanda içinde geçerli. Şansölye sahiplendi. Hani siz kadın haklarını savunuyordunuz. Bayan bakanımı araba içinde hapsedeceksin. Atlarını itlerini köpeklerini sosyal demokratik haklarını kullanmak üzere bulunan Hollanda vatandaşı Türk kardeşlerimin üzerine salacaksın, Trabzonlu Hüseyin´imi köpeklere ısırtacaksın. Doktorlar 3 ay çalışamazsın diyor. Kandil´deki sözde başı bakıyorsun video konferansla konuşma yapabiliyor. Ben Köln´de böyle bir toplantıda aynı şekilde konuşma rica ettiler, konuşamızı yasakladılar. Buna evrensel hukukta ne denir açıklasınlar. Teröristi konuşturuyorsun. Ama Türkiye Cumhuriyeti´nin cumhurbaşkanı´na yasak koyuyorsun. Ama benim de diyeceklerim var sana elbette."

"16 NİSAN´DAN SONRA SÜRPRİZLERLE KARŞILAŞABİLİRSİNİZ"
"Şu anda gündemimde Almanya´ya gitmek yok. 16 Nisan´dan sonra çok sürprizlerle karşılaşabilirsiniz,onlar da karşılaşabilirler. Bir hafta 10 gün içinde 15 ülke dolaştım. Bütün gayretimi bunun için koydum. Aynı samimiyeti onlardan görmedik. O atağımızdan sonra bu bir sessiz devrimdir dediler. O zaman Liderler Zirvesine katılıyorduk düzenli olarak. Oradan kenara attılar Sarkozy´nin başkan olmasından sonra. Aynı şekilde Merkel o dönemde onlar girdikten sonra liderler arasına biz 3-4 ülkeydik. Bizleri kabullenmediler. Biz artık uzaktan seyretmeye başladık. Hala kabul ettik, ediyoruz gibi yarım yamalak bu tür şeyler yapıyorlar. Türkiye bunları kabullenecek bir ülke değil. Her şey olursa olur, olmazsa olmaz. Sorun bizden kaynaklanmıyor. Sorun tamamiyle AB ülkeleri bazılarından kaynaklanıyor. İçlerinde dürüst olanlar da var. İngiltere gitti referanduma ve çekildi"

"KÜSTAHLAR BİZE KÜSTAHLIK TASLAYAMAZLAR"
"Siyasi ve idari alanda gözden geçirmeler olur. Kendi ülkesine benim dışişleri bakanımı sokmayan anlayışı ve o AB´nin mensuplarının hiçbirinin kalkıp da benim Türkiye ile ilgili mesaj yayınlamamasını kabullenemeyiz. Bunlara karşı tavrımız olmayacak mı? Bizim için küstah diyorlar, aynaya baksınlar. Küstahlar bize küstahlık taslayamazlar. Başkan Donald Tusk, o bile benim dostum olmasına rağmen, o bile aleyhte açıklama yapıyor. Bu kadar ileri gidenler aynen karşılığını bulurlar. Bunu bilecekler. Türkiye ile gayri ahlaki yarışa girilmez, aynen cevabını alırlar. Bir taraftan müzakere masasında olacaksın bir taraftan bunu yapacaksın.

"YATIRIMCILARLA SORUNUMUZ YOK"
AB ile ekonomik ilişkilerimizi devam ettirebiliriz ama siyasi ve idari noktada gözden geçirmeye ihtiyacımız olabilir. Bizim yatırımcılarla sorunumuz yok. Yatırımcıların hepsinin önünü açtık ve devam ediyoruz.

"EVET OYLARI ÖNDE VE YÜKSELİYOR"
"Evet oylarının her geçen gün önde ve yükselerek devam ettiğini biliyoruz. Asıl hedefimiz yükselen oyların çok daha yükselmesi. Yüzde 52 ile milletim cumhurbaşkanı seçti. Diyoruz ki şimdi milletim MHP´nin yaklaşımı ortada, AK Parti´nin yaklaşımı ortada ve bunun yanında BBP´nin yaklaşımı, Saadet Partisi´nin yaklaşımı ortada. Yönetici kadro hayır dese de tabanda evet oyları olduğuna inanıyorum. Yine inanıyorum ki CHP´ye gönül vermiş olan vatandaşlarım da Kandil´dekilerle beraber olmayacaktır. Kandil ´Hayır´ diyor. Bu yüzden biz ´hayır´ diyemeyiz diyecek olan vatandaşlarımda bu yaklaşımı görüyorum. Milletim yüzde 52 ile cumhurbaşkanı seçti. Yüzde 52´nin çok üzerinde "evet" oyu bekliyorum. Araziden gelen araştırmalar da iyi. Yönetim sistemi burada yeniden inşa ediliyor"

"EVET´İ YÜZDE 60´LARIN ÜZERİNDE TAÇLANDIRALIM"
"Hükümet bir defa işin başında, Kasım 2019´a kadar Türkiye´de idari noktadan bahtsızlık söz konusu değil ki. Kendileri (CHP) hiç buralara gelmeyeceği için toparlamaya çalışıyorlar. Biz 49,5´la birinci parti olduğumuz zamanlar oldu. Ama 34,5´la da iki parti girdik. Ondan sonraki süreçlerde hep yüzde 60´ın üzerinde olduk. Benim derdim şu, ´Evet´i yüzde 60´ların üzerinde taçlandıralım. Çünkü bunu bu şekilde taçlandırdığınız zaman parlamentodaki gücü bu defa yeni yönetim sisteminde de yakalamak suretiyle Türk tipi başkanlık sistemini dünyaya örnek olarak sunma fırsatını yakalarız. 2019´a kadar olan hükümetin tasarrufunda olan birçok şey var. Benim değil de hükümetin. 2019´dan sonra yapılacak seçimde şahsım aday gösterilirse ayrı konu. Gösterilip çıkacak netice birçok şeyin değerlendirilmesinin önünü açacaktır. Ama bu Kasım 2019´dan sonra. 16 Nisan birçok şeyin belirlenmesine neden olacaktır diye düşünüyorum"

" ´DİKTATÖR´ DERLERSE BEN DE ´FAŞİST´ DİYECEĞİM "
"Bunlar kendilerine ait bir düşünce kirliliği içerisinde dolaşıyorlar. Siz bu tür kendi vatandaşınızı bizim de soydaşımız olanları eğer bu şekilde AB üyesi olup, AB kriterlerine göre değil de duygusal veya o baskıcı faşizanlıkla insanların üzerine giderseniz bunlar dünyanın değişik ülkelerinde değişik şekilde algılanacaktır. Oradaki insanlar Hollanda vatandaşı ve çok büyük hizmetleri olmuş insanlar. Ve siz onlara orada zulüm ediyorsunuz. Aynı şey Almanya için geçerli. Orada yine terör örgütlerine müsaade ediyorsunuz ama elinde bayrağı ile başka hiçbir teröre yönelik unsur olmayanlara karşı hakkı vermiyorsunuz. O çok övündükleri gazeteleriyle bana diktatör diyorlar. Bana diktatör demeye devam ettikleri sürece bu kavramlarla hitap etmeye devam edeceğim"

"MERKEL ÇIKSIN BUNUN HESABINI SORSUN"
"Alman istihbaratı böyle açıklama yapamaz. Bu açıklama ben söylemedim, sen söyle diyen yönetimin açıklamasıdır. Burada Merkel ´ben bunu söyletmedim, bakanım söyletmedi´ diyemez. Çıksın bunun hesabını sorsun. Senin istihbaratının başındaki zat nasıl böyle bir açıklama yapabilir. Siz hiç Hakan beyin bu şekilde ülkeyi bağlayacak açıklama yaptığını duydunuz mu? İstihbaratçı çağırır kime verecekse mesajını onunla görüşmesini yapar. Ama sen medyaya böyle bir açıklama yapamazsın. Yapılıyorsa bunun arkasında başka bir şey var. Bu Alman yönetiminin nereye oturduğunu gösteriyor. Bunun kararını verebilecek yer Türkiye´dir. Sen ne anlarsın cemaat midir değil midir? Bunlar orada Diyanet´in imamlarını ajan diye topluyorlar. Gamalı haç işaretlerini camilere yapanlar kimler? Almanya´da, Hollanda´da, Avusturya´da yaptılar bunları. Bunlar Nazizmin ayak sesleri."

TRUMP İLE GÖRÜŞME MAYISTA
"Şu anda görüşmeler yapılıyor. Özellikle Dışişleri Bakanı´mızın ABD seyahati oldu Adalet Bakanı ile görüştü. ABD´de yönetimde şöyle bir anlayışı var. Seçim olan ülkede o ülkenin yöneticileriyle görüşmüyorlar. 16 Nisan´dan sonra buradaki seçimleri bitiririz ve randevularını verirler ve bu konuları açık ve net görüşme imkanını bulacağız. Mesajlar geliyor, gidiyor. Bu şekilde aldığımız mesajlardan şu çıkıyor, demek ki Mayıs ayı içerisindeki yüz yüze görüşme önem arz edecektir. Sadece FETÖ değil bölgenin sorunları için almamız gereken kararlar var. Son günlerde Suriye´de Münbiç, Rakka meselesid önem arz ediyor. Musul da aynı şekilde. Buralarda bu eylemler yapılırken koalisyon güçleriyle beraber ittifak halinde olması gereken Türkiye´nin NATO´daki ortaklarıyla beraber bu süreci önemsiyorum. 23 gün sonra ülkemizde referandum yapılacak ve halk oylamasıyla beraber ABD´ye yönelik adımlar olacak."

"UÇAKLARDAKİ CİHAZ YASAKLAMALARI"
"Yetkililerimiz karşılıklı olarak görüşüyor. Temennim odur ki bir an önce bu yanlıştan vazgeçilir. Güvenliktir üzerinde durulur ama abartılı hale gelmemesi gerekir diye düşünüyorum. İngiltere Başbakanı ile konuyu görüştük. THY´nin ne kadar güçlü olduğunu biliyorum dedi. Modern bir dünyada bunlar x-raylerde aranıyor. Bunların içinde işadamları, akademisyenler var. Uçakta giderken bağlantılarını kuruyorlar. Bu insanları bundan mahrum ettiğinizde bu bağlantıları nasıl kuracaklar? Şu anda yaşadığımız zaman vakit nakittir anlayışından hareketle en kısa zamanı en ideal şekilde değerlendirme zamanıdır. Böyle bir ön kesme maalesef yanlış olur diye düşünüyoruz."

ABD VE RUSYA´NIN YPG TAVRI
"Peşinatçı olmayalım ama Suriye ile ilgili verilecek karar varsa bunu şu anda Suriye´deki gelişen tablolar üzerinde değerlendiriyoruz. Rusya ve ABD´nin YPG terör örgütüne gösterdiği ilgi bizi üzmektedir. PYD, PKK´ya gösterdikleri ilgi bizi üzmektedir. Kendilerine söylediğim için açıkça söylüyorum. Bunların bu arazilerden uzaklaştırılması lazım. Temizlenmedikçe bizim görevimiz Suriye´de bitmiyor. Onları rejim davet etmiş. Her davete icabet edilmez. Dünya siyasetinde böyle bir şey yok. Suriye davet etmiş gideceğiz, yok böyle bir şey."