Tarih: 28.03.2017 00:26

Erdoğan, canlı yayında anketlerdeki son durumu yorumladı

Facebook Twitter Linked-in

 

 

Erdoğan´ın konuşmasından satırbaşları:

Sayın Kılıçdaroğlu bu maddeleri okumamış. 18 maddeden haberi yok. Cumhurbaşkanı 5+5 iki dönem seçilir. İkinci dönemde ´Cumhurbaşkanı Meclis´i fesheder dedi´ dikkat ederseniz. Cumhurbaşkanı´nın Meclis´i feshi yetkisi yok. Dürüst ol, yalan söyleme. Dinleyenler de zannediyor ki Cumhurbaşkanı´nın fesih yetkisi var. Böyle bir şeyi niye söylüyorsun?

Cumhurbaşkanı´nın Meclis´i fesih yetkisi yoktur. Meclis´in bir erken seçim yapma yetkisi var mıdır? Böyle bir karar alabilir mi? Meclis´in böyle bir karar alma yetkisi var. Ama bunu Meclis alır. Cumhurbaşkanı´nın talebiyle değil. Bunun için de oranlar var. Meclis o oranı yakalayamadığı takdirde böyle bir yetkisi de yok.

CUMHURBAŞKANI´NIN OHAL YETKİSİ

OHAL ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı, tamam OHAL kararı için adım atar. Ama bunu attığı zaman Meclis´e gider ve Meclis bu OHAL kararını ne yapar, onar. Veya onaylamaz. Onadığı takdirde OHAL devreye girer. Onaylamazsa devreye girmez. ´Ben yine bunu uygulamaya koydum´ böyle bir şey diyemez. Aynı sapıtmayı şunda da yapıyorlar; ´kararnameyi kanunların üzerine çıkarıyor´ açıklamaları var. Cumhurbaşkanı kararnamelerinin ne yasa ne de anayasa üzerinde hükmü yoktur. Hakkında anayasal ya da yasal bir madde varsa kararname çıkaramaz Cumhurbaşkanı. Velev ki çıkardı, Cumhurbaşkanı olmayan bir konuda kararname çıkardıysa parlamento gerekirse münfesih hale getirebilir. Güçlü, denetim mekanizması ağır olan bir parlamento var. Bu zat´ın hiç haberi yok. Sınırsız başkan yardımcısı atamaktan bahsediyor. Bin 500´e kadar başkan yardımcısı. Böyle çocukça bir yaklaşım olur mu? Biz 36 bakanla devraldık ve aldığımız 36 bakanla, Başbakan dahil 25 kişilik kabine oluştu o zaman. Şu anda da ya 27´dir, ya 28. Herkese lütufta bulunan iktidarlar oluşturmadık. Tek başına hükümetin güzelliği burada.

Yalan zaten makine gibi çalışıyor, ve bizim anlattığımız örnekler bunları yalanlıyor. Böyle bir şey olamaz. Bunu 16 Nisan teyit edecektir. Sonrasında bu dönem içerisinde de zaten mevcut kabine, mevcut hükümet 2019 Kasım´ına kadar bu işi hayırlısıyla götürecektir. Hükümet kabinede değişiklikler yapabilir, birleştirebilir, şu olur, bu olur. Mevcut hükümetin tasarrufudur. Benim bir tasarrufum yok. Hükümetle bazı görüşmeler yaparak yenilemelere gidilir, gidilmez, sayın Başbakan´la aramızdaki görüşmeyle alakalı bir konudur. Salt şahsımla olan tasarrufla yapamam.

ANKETLER NE DURUMDA?

Şu anda ibre yükselişte, böyle bir durum söz konusu. Bunun daha iyi olacağı inancındayım. Çünkü ´hayır´ diyenler niye ´hayır´ dediklerinin izahını yapamıyorlar. Ellerinde buna yönelik bir veri yok. Yani şunun için mi ´hayır´ diyecekler Kandil´deki teröristler ´hayır´ çağrısında bulunuyor diye mi ´hayır´ diyecekler veya İmralı´daki teröristbaşı ´hayır´ diyor diye mi ´hayır´ diyecekler veya Pensilvanya´daki FETÖ´nün başı ´hayır deyin´ diye çağrıda bulunuyor diye mi ´hayır´ diyecekler Niye ´hayır´ diyecekler Bu önemli. ´Evet´ demenin gerekçeleri var ama ´hayır´ demenin gerekçesi yok. Ülkemizi bölmeye, milletimizi parçalamaya çalışan, 15 Temmuz´un faillerinin içinde olduğu bütün bu ´hayır´ diyenlerle beraber hareket etmek, herhalde bu noktada ´hayır´ ifadesini kavrama anlamına gelmez.

"TÜRKİYE CİDDİ BİR SIÇRAMANIN EŞİĞİNDE, BU YÜKSELİŞİN BUNLARIN KABUL ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL"

Türkiye´de yükselişi bunların kabul etmesi mümkün değil. Türkiye ciddi bir sıçramanın içinde. Büyüme oranlarına bakıyorsun Avrupa ülkelerinden daha iyi konumdayız. Türkiye yatırımlarını durdurmuyor. Bunların işine gelmiyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notların hiçbirisi tutmadı, hiçbirisi Türkiye´ye yatırımı durdurmadı. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapıldığı zaman ´Hayır´ dediler. Fatih Sultan Köprüsü´ne ´Hayır´ dediler. Yavuz Sultan köprüsüne başladık ´Hayır´ dediler. Marmaray´a ´Hayır´ dediler. Avrasya Tüneli´ni yaptık ´Hayır´ dediler. Osmangazi Köprüsü´nü yaptık ´Hayır´ dediler. Bütün güzel işlere ´Hayır´ diyerek karşı çıktılar. Biz dinlemedik, yaptık geçtik. Çanakkale Köprüsü´nün temelini attık. Yüzde 50, yüzde 50 Kore - Türkiye işbirliği. Yaklaşık 11 milyar TL´ye mal olacak bir köprü ve dünyanın bir numarası. Böyle bir köprü yapılıyor, yürüyor ve inşallah 2023´e varmadan hizmete girecek.

Boğazın altından inşallah 3 katlı tüneli geçeceğiz. İki katı otomobil, bir katı hızlı tren. Bu arada Kanal İstanbul´a başlayacağız. Bunların altyapısı hazır. Bu adımları atmak için ´tek adam anlayışı´ diyorlar ya, o değil. İstişareye dayalı bir otoritenin oluşması önemli. Bu olduğu zaman çift başlılık olmaz. O zaman da netice alırsınız. Avrupa bu gidişimizi kendisi için en büyük tehlike görüyor. Şu anda biz dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde ilk etabı açılacak. Yıllık yolcu kapasitesi 90 milyon.

Şimdi dünyada havacılıkta bulunanlar, bundan memnun olur mu? Burası önemli bir hat. Buradan gelip icabında birçok yerlere gidecekler. Bu rahatsız ediyor. Biz ise bu noktada kimseyi dinlemiyoruz. 5 firmanın 5´i de Türk. Krediyi şurdan burdan bulmuşlar ama ilk etapta Türk bankalarıyla bu iş başladı. Sonra yabancılar da dahil oldu. Türkiye´nin gücü var bu işi başarıyor, başaracak. Çanakkale´de olduğu gibi böyle devam edecek. Boğaz´ın altından geçecek üç katlıda, Kanal İstanbul´da bunlar hızla devam ediyor.

"BEĞENİRSİN BEĞENMEZSİN, 14 YILDIR HANGİ HAYAT TARZINA MÜDAHALE ETTİK?"

´Hayır´ diye düşünenler şunu söyleyeceğim. İsviçre´de senin cumhurbaşkanının posterini İsviçre parlamentosunun önünde sergileyip, şakağına silah dayayan ve o organizasyonu yapan, onların sosyalist partisi ile Türkiye´deki PKK, DHKP-C uzantıları birlikte yapıyorlar ve onların polislerinin nezaretinde yapıyorlar. Ya utanmayacak mısınız? Bunu yapıyorlar ya. Ben senin cumhurbaşkanın olarak, beğenirsin beğenmezsin, 14 yıldır hizmet verdim, veriyorum. Yaptığımız hizmetler ortada. Şöyle bir başımızı iki elimizin arasına alalım ya. Ne yaptık? Hangi hayat tarzınıza müdahale ettik? Tam aksine bizim hayat tarzımıza müdahale edildi. Bunları sabırla geçiştirdik. Birçok arkadaşımın kızları, vesaire bu ülkede kendi ülkemde üniversitelerde okuyamadı. İnancı gereği başını örtmek istedi, örtemedi. Kızlarımı mecburen ABD´ye gönderdim. İmkanım vardı gönderdim. Oraların en kaliteli üniversitelerinde okudular. Benim ülkemde özyurdunda garipsin, özyurdunda parya muamelesi yapıyorlar. Ama bunlar kalmadı. Bütün evlatlarımız istedikleri üniversiteye gidiyor. Kol kola caddelerde her yerde görüyorum. Neydi derdiniz ya? Tutturmuşlar ´tek adam´. Tek adam arıyorsa cumhuriyet tarihine bir bak. Gazi Mustafa Kemal tek başına yönetmedi mi? Biz öyle yönetelim derdinde değiliz. Ama İnönü´yle kavgalıydı. Onlar dahi geçinemediler. Bu belge ortada. Bu böyle yürümüyor. Gelelim İnönü´ye. İnönü aynı durumu yaptı ve başbakanıyla geçinemedi. Ne zamana kadar bu iş böyle devam etti? Rahmetli Menderes´e kadar. Olay 10 yıl sağlıklı şekilde devam etti. Neticesinde ne oldu? Rahmetli Menderes´i iki arkadaşıyla beraber ipe götürdüler. O zamanki ana muhalefet bu yapılanlar karşısında demokratik davranabildi mi? Diyemedi. Düşünün CHP´nin tek başına iktidar olduğu yıllar manidardır. CHP´nin parti il başkanları aynı zamanda valiydi. Çok ilginçtir. O dönemlerden geliyoruz. Bugünün CHP´sine soruyorum. Sizin geçmişinizde siz il başkanlarını illere vali olarak tayin ettiniz. Sizin demokrasi anlayışınız bu. Ama AK Parti´nin böyle bir derdi yok.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —