Milli gazete yazarlarından Burhan Bozgeyik, bugünkü makalesinde yakın tarihimizin en büyük üç kumpasını yazmış, bunlardan birisinin Paralel Yapı tarafından Saadet Partisi´ne kurulduğunu aktarmıştı. Boygeyik, Saadet Partisi´ne kurulan kumpasın ayrıntılarını vermemiş; Sadrettin Karaduman´ın 6 Mayıs tarihli Milli gazetedeki yazısını işaret etmişti.
İşte Karaduman´un kaleminden Saadet ve merhum Erbakan Hoca´ya oynanan büyük oyunun ayrıntıları:
Şu Bizans´ın Çocukları Meselesi
Zaman Gazetesi´nin AK Parti´yi yüceltmek ve Saadet Partisi´ne ağır bir darbe indirmek için 16 Temmuz 2007 tarihinde yaptığı iftiraya dayalı, hakkı ihlal eden yalan-yanlış haberden söz edeceğiz.
Bu iftira haber öyle etkili oldu ki; Saadet Partisi´ne verilecek oylar bile bu sayede AK Parti´ye gitti ve orada kalıcı oldu. Ayrıca, Saadet Partisi bir daha oylarını yükseltemedi ve hiçbir seçimde barajı aşamadı.
Olay şöyle gelişti;
Sıcak bir yaz günüydü. 22 Temmuz´da genel seçimler yapılacaktı. Seçime bir hafta kala, pazar günü, İstanbul/Çağlayan´da Saadet Partisi´nin mitingi vardı. Kalabalık muhteşem. Coşku o biçim... Anlayacağınız; Saadet gümbür gümbür geliyordu.
Dönemin ?Zaman Gazetesi? yönetimi öyle bir manşet attı ki; her şeyi berbat etti. İşler tersine dönüverdi. Saadet´e verilecek oylar AK Parti´ye gitti. ?Yalan haber?, ?İftira?, ?Algı yönetimi? dedikleri şey, tam da bu olsa gerek.
İşte, Zaman Gazetesi´nin 16 Temmuz 2007´de miting haberi için kullandığı başlık:
?Erbakan şaşırttı: Fatih´in torunları Çağlayan´da, Bizans´ın çocukları Kazlıçeşme´de buluştu?
- O gün mitingde olanlar da dâhil - özellikle ?bizim? diyebileceğimiz seçmen ve çoğu kimse bu haberin doğru olduğuna inandı. Sırf tepki olsun diye oylarını AK Partiye verdiler.
Mitingden bir gün sonra Saadet İstanbul il merkezinde gazetelere göz atarken Zaman Gazetesi´nin miting haberi için kullandığı bu başlık dikkatimizi çekti. Ekrem Dumanlı´yı aradık telefonumuza çıkmadı. Işık Sigorta´nın eski bir yöneticisi aracılığıyla randevu talep ettik olmadı. Biz vazgeçmedik. Israrla görüşme talebimizi ilettik. Sonunda Ekrem Dumanlı´nın yardımcısı Mehmet Kamış bizimle görüşmeyi kabul etti. İki gün sonra 18 Temmuz 2007´de Zaman Gazetesi merkezinde görüşme gerçekleşti. Mustafa Hasan Öz ve Osman Nuri Kabaktepe ile birlikte görüşmeye gittik. Kendilerine miting haberlerine yer veren ulusal gazeteleri götürdük ve dedik ki; bakın, bu gazetelerin hiçbiri böyle bir cümle kullanmamış. Sadece sizin gazetede var bu sözler. Ayrıca, orjinal cd ile bant çözümünü de metin olarak kendilerine teslim ettik. Bunun bir hak ihlali olduğunu belirttik ve kendilerinden düzeltme talep ettik.
Tarih 19 Temmuz 2007. Zaman Gazetesi ziyaretimizi konu alan haberi şöyle verdi:
?Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Sadrettin Karaduman, eski Başbakan Necmettin Erbakan´ın AK Parti´nin Kazlıçeşme mitingine değinirken kullandığı ?Bizans´ın çocukları? ifadesine açıklık getirdi. Karaduman, Erbakan´ın bu sözü Fransa Cumhurbaşkanı´nın ?Hepimiz Bizans´ın çocuklarıyız.? sözüne AK Partili yöneticilerin ?tepki göstermemesini eleştirmek? amacıyla söylediğini belirtti. Benzetmenin büyük tepkiye sebep olduğunu belirten Karaduman, ?Hocamızın sözleri mitinge katılanlara yönelik değildi. ?Biz hepimiz Bizans´ın çocuklarıyız´ sözlerini iltifat sayanlara yönelikti.? dedi. Geçen pazar Çağlayan´da yapılan mitingde konuşan Erbakan, AK Parti´nin Kazlıçeşme´deki mitingine değinirken şunları kaydetmişti: ?Biliyorsunuz ki şu tepenin arkasında Kazlıçeşme´de narkoz meydanında da toplananlar var. Oraya gidenler, ?Biz hepimiz Bizans´ın çocuklarıyız´ diyor sayın cumhurbaşkanı, bunu iltifat sayıyorlar. Bizans´ın çocuklarıymış, onun için orada toplanıyorlar. Biz Fatih´in torunlarıyız...?
(Dileyenler Erbakan Hoca´mızın ağzından ?Milli Kurtuluş Mitingi´ YouTube´dan izleyebilirler.)
Bizim ziyaretimizi haber yaptılar yapmasına. Fakat kendi yayınladıkları önceki yalan haberleri çoktan hedefine ulaşmıştı. AK Parti içinde de bu iftira haberi öne çıkarıp ondan nemalanmak isteyenler oldu. Onun için bizim ziyaretimizi konu alan ikinci haberin üzerinde duran olmadı. Sadece Saadet İstanbul teşkilatları meseleyi tartıştılar hepsi o kadar.
Algı yönetimi böyle bir şey işte. 2002 genel seçimleri öncesinde de benzer bir algı operasyonu gelmişti. Bu defa Abdurrahman Dilipak sahnedeydi ve şöyle diyordu: ?Saadet Partisi de bizim AK Parti de bizim. Her ikisinin de Meclis´e girmesi lazım. Her evden bir oy Saadet Partisi´ne bir oy AK Parti´ye...? Bu söylem de o dönemde çok etkili olmuştu. Milli Görüşçülerin oy algısını değiştiren ifadelerdi bunlar. Sonunda bunların hepsi AK Parti´ye yaradı.
AK Parti borazanlığı yapanların; kendi vizyonsuzlukları veya menfaatleri uğruna, yalan iftira ve algı operasyonlarına başvuranların bazıları bu dünyada karşılığını görüyor. Acaba mahkeme-i Kübra´da düşecekleri durumu aklediyorlar mı?
HABER 10