MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Terör örgütlerine yönelik operasyonlara destek veren Devlet Bahçeli, "FETÖ ile irtibatı olanlar arasında memur var da meşhur siyasetçi, bürokrat yok mudur? Sıradan insana güç yetiyor da, eğer varsa siyaset ve devlet yönetiminin tepesindeki yöneticilere sıra geldiğinde neden tepkisizlik oluyor?" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Yeni sistemle birlikte Cumhurbaşkanı´nın partisiyle bağı tekrar kurulabilecektir. AKP´nin 21 Mayıs´ta yapacağı olağanüstü kongresi de yine kendi iç dinamiklerinin ve inşa edilen yeni sistemin sonucudur ki bizim de buna hayırlı olsun demekten başka yapacak ve söyleyecek bir şeyimiz olmayacaktır" dedi.
Bahçeli´nin açıklamasından satır başları:
Türkiye ile uğraşmak karlı bir yatırım olduğundan çok sayıda hain sıraya girmiş haldedir. Biz bu hain lobisini biliyoruz. Kullandıkları araçları, arkalarında duran karanlık yüzleri biliyoruz.
Bitkin, bezgin ve iç bunalıma hapsolmuş bir Türkiye bekleniyor. Karşımızdaki tehditlerin cesaret ve cüretinde devamlı artış ve tırmanış söz konusudur.
Türkiye´nin önünde 5 aşamalı gündemi vardır. Bunların üstesinden gelmek artık milli sorumluluktur.
Öncelikli olarak terörle mücadelenin çok etkin, acımasız icra ve devamı şarttır.
İkinci gündem maddesi uyum yasalarının uzlaşma ile çıkarılması, yeni sisteme yönelik ayar işlemlerinin yapılmasıdır.
Üçüncü, gecikmiş, sosyal ve ekonomik iyileştirmelerin acilen hayata geçirmektir.
Dördüncü gündem maddesi ise dış politikadan kaynaklanan açmaz ve kördüğümlerdir. AB ile kopma an meselesidir. 25 Nisan 2017´de AKPM genel kurulu, Türkiye oturumunda ülkemizin siyasi denetim sürecine alınması kararı skandal niteliktedir.
Terör örgütlerine kucak açan, darbe teşebbüsünü göz ardı ederek ülkemizi karalayan Avrupa, önce kendi işine baklamı, kendi derdine yanmalıdır. Ne zaman Türkiye zora girse alkışlayan Avrupa´dır.
HDP´Lİ VEKİLLERİN AKPM OYUNA TEPKİ
Demokrasi ve hukukun üstünlüğünden bahsediyorlar, emellerinin üstün gelmesi için çırpınıyorlar. HDP´li iki üyenin ise Türkiye´nin siyasi denetime alınmasına destek vermeleri alçaklıktır. Ar damarları çatlamış, şeref ve haysiyet ölçüleri kaybolmuştur.
PKK aparatı HDP´nin Türkiye muhalifleri ile aynı karede poz vermesi, husumeti göstermesi açısından dikkat çekicidir.
Şu anda Türkiye zahmetli, bedeli yüksek terörle mücadele sürecindedir. Buna rağmen, adalet ve hukuktan taviz verilmemesi, tarihimize karşı borcumuzdur.
"KARŞIMIZDAKİ TABLO DEHŞET VERİCİDİR"
Bir yanda FETÖ, diğer yanda PKK/PYD/YPG ve IŞİD zehirli yılanlardır. 15 Temmuz sonrası Türk devleti doğaldır ki, savunma refleksine geçmiş, temizliğiye koyulmuştur.
FETÖ ile sürdürülen mücadelenin tatmin edici seviyelere ulaşamadığı son gelişmelerden anlaşılmaktadır. Karşımızdaki tablo dehşet vericidir. 81 ilimizde düzenlenen operasyonlarda toplamda 7 bin kişi hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır. 9 bin 103 polis açığa alınmıştır. KHK ile önemli adımlar atılmış, 3 bin 974 kamu görevlisi ihraç edilmiştir.
Katil çetenin bulundukları her alanda tamamen sökülüp atılması milli beka meselesidir. Bu yapılırken adalete de dudak bükülmemelidir. Kim suçlu, suçsuz iyi ayırt edilmelidir. Henüz tabandan tavana çıkılamamıştır. İmtiyazlı isimlere dokunulmamıştır. Zabıt katibini, vaizi, teknisyeni, odayıcı, işçiyi devletten atmakla hedefe varmak düşünülemeyecektir.
Ata binsek de ayağımız hala yerdeyse bir sorun var demektir. Kriptoplar kendilerini emniyete almışlardır. FETÖ ile irtibatı olanlar arasında memur var da meşhur siyasetçi, bürokrat yok mudur? Sıradan insana güç yetiyor da, eğer varsa siyaset ve devlet yönetiminin tepesindeki yöneticilere sıra geldiğinde neden tepkisizlik oluyor?
FETÖ ile mücadele sulanmakta, sabote edilmektedir. Mahrem imamlar bulunuyor da devletin en mahrem kademelerinde kritik görevler üstlenmiş tanıdık simalar neden ortaya çıkarılmıyor? Medya tartışmalara boğulmuştur.
haber10