Başbakan Ahmet Davutoğlu dün Çağlayan`daki İstanbul Adalet Sarayı`ndaki odasında iki saldırgan tarafından rehin alındıktan sonra öldürülen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz`ın cenaze töreninin ardından gazetecilere açıklama yaptı. Muhalefete ve medyaya sert sözlerle yüklenen Davutoğlu, "Bir kişi daha yüzünü örterek molotofa yönelir, şimdiden uyarıyorum hiçbir müsamaha gösterilmeyecektir. Niyeti ne olursa olsun, kim olursa olsun " dedi.
Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
`İÇERİDEN SİLAH SESLERİ GELDİĞİ ANDA...`
"Emniyet güçlerimiz aldıkları talimatın gereğini yapmışlardır. En baştan beri, `her türlü yöntemi kullanınız ve savcımızı salim kurtaracak şekilde çalışmanızı yürütünüz. Etkin şekilde müdahale etmekten kaçınmayın` dedik. İçeriden silah sesi geldiği anda da odanın duvarları da patlatmak suretiyle içeri girilmiş. Arka tarafa barikatlar kurulmuştu çünkü. Maalesef savcımızı kurtaramadık."
MEDYAYA SERT ELEŞTİRİ
"Aynı sağduyulu tavır siyasiler ve medya tarafından gösterilsin isterdik ama maalesef medyamızın bazıları bu acıyı paylaşırken, başka bir kesimi de daha evlat acısı yüreğine inmiş ailenin acısı dururken, bu sabah gazeteleri açtığınızda o resimleri, şakağına silah dayanmış resimleri, yayınlama ahlaksızlığını, nezaketsizliğini göstermiştir. Bütün bu medya mensuplarına çağrıda bulunuyorum. Öz eleştiri yapın. Kendi eşiniz, babanız olsaydı bunların olacağını düşünün, acaba ne hissederlerdi? Bu insani bir durumdur."
`KILIÇDAROĞLU KEŞKE BURADA OLSAYDI`
"Hep beraber cenaze namazı kıldık ama muhalefet burada değildi. Sayın Kılıçdaroğlubeni, bizi eleştireceğine keşke burada olsaydı, acıyı beraber paylaşsaydık, namazda aynı safhada dursaydık. Kılıçdaroğlu'nun attığı tweetler Bu saldırı nasıl unutulmayacaksa o tweetler de unutulmayacaktır. Bahçeli'nin yaptığı açıklama da öyle."
`ŞİMDİ HESAP VAKTİDİR`
"Cenazeyi defnettiğimiz için söylüyorum, bu ülkenin kaderi hepimizin kaderi. Bu cenazede bulunmayan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli iç güvenlik paketine karşı çıkmışlardır. Şimdi hesap vaktidir. Demirtaş, Kılıçdaroğlu, Bahçeli bugün burada olsaydı bu eleştirileri yapmayacaktım."
`KARŞIMIZDA ŞER İTTİFAKI OLDUĞUNUN FARKINDAYIZ`
"Milletin acısında yan yana duramayanlar milletin geleceğinde yol alamazlar. Siyasileri muhasebe yapmaya davet ediyorum. Teröre karşı bütün siyasilerle karşı karşıya gelmeye, konuşmaya hazırım ama seçim yaklaşıyor, hükümeti yıpratalım derlerse buna müsaade etmeyiz. Baktım kimseden destek yok, gerekirse sağıma soluna bakmadan tek başımıza yolumuza devam ederiz, tek başımıza yürümeyi de biliriz. Bu olayla ilgili kim olursa olsun, hangi ine girmiş olursa, her türlü operasyonun yapılması talimatını verdik. Bu alçakça saldırı... Karşımızda bir şer ittifakı olduğunun farkındayız. Bugün de Kartal Ak Parti binasına girildi."
`BİR KİŞİ DAHA YÜZÜNÜ ÖRTEREK MOLOTOFA YÖNELİRSE...`
Sorumluluk sahibi herkese hitap ederek söylüyorum: 2013 senaryosu tekrar uygulanmak isteniyor. Yani çözüm süreci ivme kazanmışken, provoke edilmişken, arkasından etnik ve mezhebî fay hatları harekete geçirilmeye çalışılıyor. Reyhanlı`da bunu yaptılar, Gezi`de de bunu yaptılar. Şimdi de Adalet Sarayı`na saldırarak, eğer birileri, yurtiçi ve yurtdışında bağlantılı olan birileri ve bazı istihbarat örgütleri, bir mesele çözülmeye çalışılırken, diğer meseleyi kaşımaya çalışalım diye bir oyuna kalkışırsa, karşılarında kararlı, dimdik duran bir Türkiye Cumhuriyeti bulurlar. Biz bu oyuna hiçbir şekilde kurban etmeyiz. Ve bunlar, dünkü bu tavrı sergileyen basın mensuplarının oluşturduğu cephe. Öbür tarafta, birbirlerine ihtilaflı siyasilerin oluşturduğu, özgürlüklerin korunması ve İç Güvenlik Reformu`na karşı nasıl omuz omuza verdiklerini gördük. Böyle bir şer ittifakı içinde, böyle bir terör saldırısından sonra, Gezi Parkı benzeri provokasyonlara yönelmek isterlerse, şimdiden uyarıyorum. Türkiye`de demokrasi ve özgürlükler korunacaktır. Seçim güvenliği içinde herkes özgür seçim kampanyası yapabilecektir, meydanlara çıkabilecektir. Ama geçen hafta çıkan İç Güvenlik Yasası doğrultusunda, yasal zemin de kazanmış şekilde, bir kişi dahi yüzünü örterek şiddete, molotof kokteyline yönelir ve bu toplumun geleceğini tehdit eden tavır sergilerse, şimdiden çok açık söylüyorum, hiçbir şekilde müsamaha gösterilmeyecektir. Kim olursa olsun, ne niyetle olursa olsun, sokağa izinsiz şekilde çıkarak ülke güvenliğini tehdit edene karşı müsamaha gösterilmeyecektir. Bir dakika dahi müsamaha gösterilmeyecektir."
`TALİMATLARIN NEREDEN GELDİĞİNİ ORTAYA ÇIKARACAĞIZ`
"Soruşturma derinleştiriliyor. Önemli sonuçlar ortaya çıkacak ama zamanı gelince paylaşacağız. 6 saat süresince yapılan telefon görüşmeleri var, bu ağı tespit ediyoruz, taliimatların nereden geldiğini ortaya çıkaracağız. Bu teröristlerin networkünü, arka planını araştıracağız. Bazıları teröristleri masum, devleti suçlu göstermek için `devlet infaz etti` diyorlar, düşünebiliyor musunuz? Bir muhalefet lideri bu kadar seviyesini düşürdü. Birkaç dakika içinde odaya girildiğinde, müdahale edildiğinde savcımızı kurtaramadık."
ELEKTRİK KESİNTİLERİ
"Bu konu da araştırılıyor. Net bir sonuç yok. Ama dün Meclis grubuna girerken bir soru üzerine, her ihtimal değerlendiriliyor dedim, Teröre yordular ama hepsini araştırıyoruz "
`BASINA AKREDİTASYON TALİMATINI BEN VERDİM`
"Akreditasyon talimatını ben verdim. Ne eleştiri gelirse gelsin hepsine hazırım. Bütün ıstırapları yaşadıktan sonra bir ricada bulundum. Medyaya dikkatli olunması için rica ettim. Bir çok kere söyledik. Gece yarısından itibaren sayfaları gördüğümüzde insani duyarlılık görmedim ben. Muhterem eşleriyle görüştüğümde neler hissettiğini ben biliyorum. Evladını gördünüz, sabah bu gazeteyi gördüğünde ne hissetti? Patronlarına da söylüyorum, her türlü eleştiriyi bize yaptılar. Tek bir yerde basına yönelik bir şeyde bulunmadım. Yayın yasağı getirdik, neden gelir o yasak? Operasyon bitince de yasağı kaldırdık. Peki yürekteki yasak kalkar mı? Bu savcımızın bu fotosunu yayınlamak nasıl bir ahlaktır? Bir daha olursa bir daha veririm bu talimatı. Ben verdim talimatı İnsanların acısına saygı duyacak herkes. Teröristlerin propagandasını yapmayacaklar. Bundan sonra herkes dikkat edecek. Tavırlarına dikkat edecek herkes. Onların bugün o cenazeye katılma hakları yoktu, o çocuğun karşına çıkmaya hakları yoktur."
RADİKAL