Başbakan Ahmet Davutoğlu seçim sonrası ilk kez bir canlı yayına katıldı. Davutoğlu koalisyon senaryolarına ilişkin konuştu, erken seçim tartışmalarına yanıt verdi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran seçimleri sonrasında ilk kez bugün saat 19.00`da TRT özel yayınına katıldı.
Davutoğlu, "12 yıl iktidarı nasıl yaptıysak şimdi de koalisyonu ancak ve ancak biz yürütürüz. Diğerleri yolu kapatmaya devam ettirirlerse her opsiyonu da düşünürüz" dedi.
"Uzlaşı gerekiyorsa uzlaşıya da hazırız" diyen Davutoğlu "Her muhalefet partisiyle görüşmeyi samimiyetle yapacağım. Siyasi ilkelerimiz var ama ben kırmızı çizgi sözünü diplomaside de kullanmadım. Kırmızı çizgilerden çok ahlaki ilkelerimiz var" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu erken seçim tartışmalarına ilişkin "Hemen yeni bir seçime gidelim demeyiz. Bu, milletin kararını tartışmaya açmak olur. Bu kararın gereğini tüketmeden alternatif bir yola girmem. Diğer partiler bütün yolları kapatıp, kendi aralarında da anlaşamazlarsa, işte o zaman millete gideriz. Samimiyetle herkesle müzakereden bir şey çıkmazsa halka gider yeni talimatını sorarız. Talimatı verecek olan halktır" şeklinde konuştu.
"Koalisyon seçeneklerinde seçmenimizin tercihini bilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diyen Davutoğlu, "Kiminle koalisyon kuracağımızı seçmenlerimize soracağız" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu`nun açıklamalarından satır başları:
Her şeyden önce seçim neticelerinin hayırlı olmasını diliyorum. Çok yüksek bir katılım var. Bu çok önemli. Halkımızın kendi iradesiyle ülkenin geleceğini belirme bilincinin çok yaygınlığını gösteren hepimizi memnun etmesi bir tablo.
Seçimin güvenliği ve güvenirliği hiçbir zaman tartışma konusu yapılmamalı. Bütün oy veren vatandaş teşekkürü hak ediyor.
Şu parti kazanırsa hile olur, bu parti kazanmışsa hile yoktur gibi bir yaklaşım benimsenmemesi gerekiyor. Biz baştan itibaren seçim sonucunun ne olursa olsun kabul olduğunu ifade ettik.
Kaybedersek sivil itaatsizlik, kazanırsak zafer naraları çelişkisine düşmemeliyiz.
AK Parti`nin başarılı olduğu kanaatindeyim.
Bu harita şunu gösterdi. Türkiye`nin bütünün var olan parti tek parti AK Parti. Türkiye`de her kesimden oy alan parti AK Parti.
Seçimin sosyo-politiğine baktığımızda Türkiye`deki siyasi hayatının omurgası AK Parti`dir. Bu gerçeklik görülmeden o veya bu koalisyon senaryosu üzerinde konuşmanın veya Türkiye geleceği üzerine konuşmanın mümkün olmadığını ifade etmek istiyorum.
Biz her zaman iddialı bir partiyiz, hedefimizde her zaman tek parti iktidarı var.
Hiçbir seçim sonucu dolayısıyla millete bir sitem duygusu içerisinde olmadık, seçim sonuçlarını doğru okumalıyız.
Yüzde 41 bir başarıdır. Kimse kendi yenilgisinden başarı çıkarmaması lazım. Yüzde 26`da istifa ederim diyen Kılıçdaroğlu yüzde 25`te zafer ilan ederse başkasının bir başarısından hisse çıkarıyor demektir. Aramızdaki fark 16 puan.
1960`dan bu yana bizim dışımızda yüzde 40`un üzerini sadece 4 parti gördü.
CHP`nin tarihinde başarı olarak gösterdiği yüzde 40 oranı AK Parti için başarısızlık olarak gösterilemez.
KOALİSYON SENARYOLARI
Partimizin menfaati ve geleceği şahsi menfaatlerimizden önce gelir. Ülkemizin geleceği de parti menfaatlerinden önce gelir.
Yeni günün gereğini realist bir şekilde ele alırız.
Geldiğimiz temel ilke şu, en önemli husus Türkiye`nin menfaatidir, halkımızın huzurudur. Bir anlık bile kaotik bir ortama izin vermeyiz.
Halkımız müsterih olsun, hiçbir kazanımımız heba edilmeyecek. Bütün halkımıza sesleniyorum, süreklilikte bir sıkıntı olmayacak.
Başkaları gibi kapı kapatan değil, ufuk açan bir partiyiz.
Biz kiminle ne yapacağımıza biz karar veririz.
Partiler iktidar olmak için vardır, ister koalisyon ister tek parti hükümeti. İktidar olmadan hizmet edilmez. İktidar olmak için de tek parti olamamışsanız koalisyon ihtimali varken bunu niye kapatıyorsunuz?
"KOALİSYONU ANCAK VE ANCAK BİZ YÜRÜTÜRÜZ"
Ülkemizin kaderi bizim elimizde. Soğukkanlı olacağız. 12 yıl iktidarı nasıl yaptıysak şimdi de koalisyonu ancak ve ancak biz yürütürüz. Diğerleri yolu kapatmaya devam ettirilerse her opsiyonu da düşünürüz. Türkiye`nin çıkarı neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Diğer partiler iş birliği yaparlarsa bunu konuşuruz. Hiçbir opsiyonu dışlamadan. Ama bu olmuyorsa onlara da açık.
Her muhalefet partisiyle görüşmeyi samimiyetle yapacağım. Siyasi ilkelerimiz var ama ben kırmızı çizgi sözünü diplomaside de kullanmadım.
"UZLAŞI GEREKİYORSA UZLAŞIYA DA HAZIRIZ"
Kırmızı çizgi siyasetin doğasına uygun bir söz değil. Biz verilen tek bir oyun dahi zayi olmaması için dimdik ayaktayız, uzlaşı gerekiyorsa uzlaşıya da hazırız.
Kırmızı çizgilerden çok ahlaki ilkelerimiz var.
Siyaset seçim dönemindeki tartışmaları geride bırakmlı, normalleşmeli. Herkes kendi muhasebesini yapmalı, başka partilerin sonuçlarına göre spekülasyon yapmamalı.
"HİÇ KİMSEYE KAPIYI KAPATMAYIZ"
Koalisyon iyi değil dedik bunu halka arz ettik ama halk dedi ki, benim tercihim koalisyondur. Biz o tercihi tartışmayız. Uygun gördüğümüz anlamına gelmez. Ama halk bunun söylemişse bize düşen bunun en iyisini yapmak. Kötünün bir de kötü var. İşlemeyen koalisyon. Türkiye`yi ona düşürmeyiz.
79 şartlarına, 2002 şartlarında olduğu gibi hükümetin varlığı yokluğu belli olmayan gibi bir şey düşünmeyiz. Koalisyon ise en iyisini yapmaya çalışırız. Hiç kimseye kapıyı kapatmayız.
O olmadığında neyi yapmak gerekiyorsa onu yaparız.
HDP Türkiyeleşecekse bundan sonra yapacağı şey şiddeti ve terörü reddetmesi PKK`ya silahları bıraktırması lazım. HDP "silahları bırakın" demezse verilen ödünç oylara ihanet etmiş olur. Türkiye`de hiç kimse terör istemiyor.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Her ne olursa olsun çözüm sürecini devam ettirdik, devam ettirmeye de gücümüz yettiğince... Çünkü koalisyon olduğu için bütün güç elimizde olmayacak. Koalisyonu kimle yapacağımıza bağlı.
Şimdi bir adım atabilirler. HDP`nin çözüm sürecine yapabileceği en büyük katkı.
Aynen çizgiyi devam ettirim.
HDP Eş Başkanarı artık PKK silah bırakmalı demelidir. Kendini barış sembolleri gibi gösteren HDP Eş Başkanları artık PKK silah bırakmlı demelidir.Çözüm süreci yürümemiş olsaydı bazı HDP`liler dağda bayırda olurdu.
Ayrılıkçı bir dilin artık karşılığı olmaması lazım. Hala Nişantaşı`nda kullandığı dili Diyarbakır`da kullanmıyor, Kandil`e bitirin bu işi diyemiyor.
Siyasilere kapım kapalı değil, bize oy vermemiş seçmenlere de kapalı değil.
Seçmen bize bu işe bir bak dediği zaman biz bakarız AK Parti`nin bir muhasebe ihtiyacı varsa hiçbir zaman kaçmayız.
Koalisyon seçeneklerinde seçmenimizin tercihini bilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kiminle koalisyon kuracağımızı seçmenlerimize soracağız.
Biz AK Parti`yi Türkiye`nin bütününe hizmet için kurduk. Birinci sorumluluğumuz ülkeyi kötü senaryolardan muhafaza etmektir.
"HEMEN YENİ BİR SEÇİME GİDELİM DEMEYİZ"
Hemen yeni bir seçime gidelim demeyiz. Bu, milletin kararını tartışmaya açmak olur. Bu kararın gereğini tüketmeden alternatif bir yola girmem. Diğer partiler bütün yolları kapatıp, kendi aralarında da anlaşamazlarsa, işte o zaman millete gideriz.
Samimiyetle herkesle müzakereden bir şey çıkmazsa halka gider yeni talimatını sorarız. Talimatı verecek olan halktır.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Biz sistemin değişmesini istiyorduk ancak parlamenter sisteme de karşı değiliz. Halk başkanlık sistemi için bize yetki vermedi, şimdi önemli olan var olan sistemi işletmektir.
ERDOĞAN-BAYKAL GÖRÜŞMESİ
Cumhurbaşkanlığı makamının tartışma konusu yapılmaması lazım. Cumhurbaşkanı`nın herkesi sorumluluğa davet ettiği tutumunun karşılık bulması lazım. Cumhurbaşkanı`nı yok saymak, mekan tartışması yapmak belirsizliği artırır.Artık taşların yerine oturması lazım.
Cumhurbaşkanlığı makamına tasallutla yaklaşılmasını ahlaki bulmuyorum. Bizler makamlara saygı gösterirsek o makamlardan da saygı görürüz.
Cumhurbaşkanı`nın Baykal`la görüşmesi olumludur, Meclis`in uzlaşı ile açılması önemlidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın koalisyon müzakerelerinin parçası değildir, krizlerin aşılması için devreye girebilir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Baykal ile görüşmesi koalisyon müzakeresi değildir. Herhangi bir şekilde mesaj iletme de değildir. Bu, işin doğasına aykırı olur. Yeni Meclis`in en yaşlı üyesi vasfıyla toplantıdadır. Bu anlamda yeni Meclisin ilk işareti olarak da olumludur. Hepimizin en asli görevi sistemi işletmek. `Cumhurbaşkanına gitmiyorum` diyerek sistemi tıkayan taraf sorumlu olur.
Devlet kavga, devletin tepesiyle kırgınlık, milletle de küskünlük olmaz.
Gelin güzel bir başlangıç yapalım. Kimse semboller üzerinden birbirine gol atmaya çalışmasın.
Türkiye`nin takip ettiği ahlaki ve vicdani dış politikadan sapma olmaz. Yeni koalisyon hükümetinde dış polikada bir uzlaşı aramak gerekecek.
"HALK BİZDEN NE BEKLİYOR, BUNLAR İÇİN BİR ARAŞTIRMA YAPTIRIYORUM"
Halk bizden ne bekliyor, bunlar için bir araştırma yaptırıyorum. Dünyada AK Parti kadar geniş tabana sahip parti azdır.
Bu kampanyada 3 dönemlik arkadaşların gösterdiği fedakar çalışmaya teşekkür ediyorum.
AK Parti ailesi bir ahlak abidesi, hiçbir küskünlük yok.
HABERTÜRK
Erzurum
05.11.2024