Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saat 16.00'da başlayan ve yaklaşık olarak 3 saat süren Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
65 yaş üstü vatandaşların her günü saat 10.00 ile 20.00 arasında dışarı çıkabileceğini duyurdu.
Korona virüsün ardından normalleşme adımlarının yaşanan gelişmelere göre değerlendirildiğinin altını çizen Erdoğan, "Halen devam eden kimi kısıtlamaları gelişmelere göre değerlendiriyor ve milletimizle paylaşıyoruz. Bu haftaki toplantımızda aldığımız kararlar neticesinde; lokanta, kafe, kıraathane gibi işletmelerin kapanış saati 24.00'e uzatılmıştır" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Uzun bir aradan sonra yüz yüze gerçekleştirdiğimiz kabine toplantımız az önce sona erdi. Toplantımızda normalleşme takvimi çerçevesinde attığımız adımların çok yönlü değerlendirmesini yaptık. Özellikle Avrupa ile karşılaştırdığında en az kısıtlama, can kaybıyla atlattığımız bir gerçektir. Bu musibetin kökü tamamen kazınana kadar hayatımızı maske, mesafe, temizlik ilkeleri çerçevesinde düzenlememiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum..
"1 MİLYON 100 BİNİ BULAN SAĞLIK ORDUSUYLA 82 MİLYONUN HİZMETİNDEYİZ"
Hizmete açtığımız hastanelerimizin yatak ve yoğun bakım kapasiteleri dahi pek çok ülkenin toplamıyla yarışacak düzeydedir.
Yeni yaptığımız hastaneler sayesinde kendimizi güvende hissediyoruz. Genel sağlık sigortası sistemimiz dünyaya örnek olmuştur. Doktor, hemşire, teknisyen, temizlik görevlisi sayıları 1 milyon 100 bini bulan sağlık ordusuyla 82 milyonun hizmetindeyiz.
Elbette zaman zaman istemediğimiz görüntülere şahit oluyoruz. Bu tür olumsuzlukların istisna, kurallara riayetin genel olduğu kanaatindeyim.
Salgın sonrası üretim ve ticaret ilişkilerinde ülkemizin öne çıkması için sağlık tedbirleri ve ekonomik tedbirleri sıkı tutmak mecburiyetindeyiz. İstiklal harbimiz sonrasında dünyadaki büyük dönüşümleri değerlendirmekte yeteri kadar başarılı olamamıştık. Bu defa inşallah herşey çok farklı gelişecek.
Milletimden işine, gücüne sıkı sıkıya sarılarak bu sürece destek vermesini bekliyorum. 2023 hedeflerine ulaşmaya en yakın olduğumuz dönemdeyiz.
Gelin tarihi tekerrür değil tekemmül ettirerek bunu hep birlikte başaralım. Gelin milli iradeye sahip çıkarak, ekonomimizi büyüterek, istiklalimizi koruyarak , güvenliğimizi sınırlarımızın ötesine taşıyarak tek yumruk halinde bu büyük şahlanışını zaferle neticelendirelim.
Darbelerin, cuntaların, vesayetin pençesinden kurtarıp her alanda yerli ve milli zihniyetin hakim olması için borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz.
Hiçbir salgının hiçbir tehdidin ülke ve millet olarak birliğimizden, beraberliğimizden, kardeşliğimizden, dayanışmamızdan büyük olmadığı inancıyla yolumuza devam ediyoruz.
LOKANTA VE KAFELERİN KAPANIŞ SAATİ 24.00'E UZATILDI
Halen devam eden kimi kısıtlamaları gelişmelere göre değerlendiriyor ve milletimizle paylaşıyoruz. Bu haftaki toplantımızda aldığımız kararlar şu şekilde; lokanta, kafe, kıraathane gibi işletmelerin kapanış saati 24.00'e uzatılmıştır.
Sinema, tiyatro, gösteri merkezleri 1 Temmuz'dan itibaren belirlenen kurallara göre faaliyete geçecektir.
65 YAŞ ÜSTÜ HER GÜN DIŞARI ÇIKABİLECEK
65 yaş üstü vatandaşımız haftanın her günü 10 ile 20 arasında dışarı çıkabilecektir.
Nikah salonları, 15 Haziran'dan itibaren, düğün salonları ise 1 Temmuz'dan itibaren belirlenen kurallara uygun şekilde hizmet vermeye başlayacaktır.
Aldığımız kararların ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Uluslararası sağlık yardımlarımız, ilaç geliştirme çalışmalarımızla ilgili önemli gelişmeler var.
120 ÜLKEYE DESTEK
Bugüne kadar destek verdiğimiz ülke sayısı 120'yi bulmuştur. Hekimlerimizin kullandığı ilacı TÜBİAT çatısı altında çalışan bilim insanlarımız kendi senteziyle üretmeyi başardı. Sağlık Bakanlığımızın ruhsat süresini tamamlamasının ardından kullanıma sunulacaktır.
2020 yılında dünya genelinde büyük üretim kayıpları, milli gelirlerde küçülmeler, işsizlik oranlarında yükselişler bekleniyor. Hükümet ve merkez bankaları ekonomilerini, finans sistemlerini desteklemek amacıyla önlem paketleri açıkladı. Özellikle Amerika'da ve Avrupa'da oldukça yüksek miktarlarda açıklanan destek paketlerine rağmen toparlanmanın yavaş ve sınırlı olduğu görünüyor. Kamu yardımların da yakın gelecekte ekonomiye ağır yük getireceği anlaşılıyor.
Sağlam ekonomik yapımız sayesinde tüm vatandaşlarına ücretsiz tedavi imkanı sunabilen nadir ülkelerden birisi olduk.
18 yıl önce yola çıkarken 'Biz ülkemizi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz'. Bunun birincisi eğitim, ikincisi sağlık, üçüncüsü adalet, dördüncüsü emniyet demiştik. Bu dört önemli temel taşı yerine koyduk. Üzerine ulaşım, tarım, enerji, dış politika bütün bunlarla beraber Türkiye artık yerinde duramayan ve güçlenen, ileriye yürüyen bir ülke.
5,5 MİLYON AİLEYE MADDİ YARDIM
İstihdam ve iş gücü piyasamızı ayakta tutma ile vatandaşlarımızın gelir kaybının önüne geçtik. 5,5 milyon ailemize 1 milyon lira karşılıksız yardımda bulunduk.
Kamu bankalarımız aracılığı ile çok kolay şartlarda düşük maliyetli finansman desteklerini devreye alarak nakit ihtiyacımızı karşıladık. Çalışanlarımızı korumak için işten çıkarılmayı yasakladık. Mart ayından bu yana 3 milyondan fazla kişi kısa çalışma uygulamasından yararlandı. Bu kapsamda yaklaşık 5 milyar lira ödeme yaptık. Ücretsiz izne ayrılanlarla kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayanlara ise aylık 1777 TL nakdi ücret desteği vermeye başladık.
Geliri 5 bin liranın altında olan 6,7 milyon vatandaşımıza 40 milyar lira finansman desteği verdik. Halkbank aracılığı ile esnafımıza 27 milyar lira finansman sağladık. Yüzde 97'sini KOBİ'lerin oluşturduğu işletmeye finansman tahsisi yaptık. Esnafı, sanatkar, sanayici, üreticimizin, çalışanlarımızın yanında yer almaya devam edeceğiz.
Ağustos 2018'de başlayan kur atakları, spekülatif saldırıların etkilerini gidermek için verdiğimiz mücadeleyi salgın döneminde de başarıyla sürdürdük. Enflasyon ve faizlerin düşüşe geçtiği, makro ekonomik göstergelerde başarıların elde edildiği dengelenme sürecinin kazanımlarına sahip çıktık.
Devreye aldığımız adımlar Türkiye'nin ekonomik açıdan ne kadar sağlam durumda olduğunu gösterdi. Özellikle istihdamda gerçekleştireceğimiz sıçrama ile bu kazanımları taçlandırmak var. Türkiye'nin istihdam kalkanı adıyla çok kapsamlı bir reform paketi hazırladık. İstihdam kalkanındaki amacımız işsiz kalan vatandaşlarımızın yeniden istihdama katılmalarını sağlamaktır.
Kur saldırısı ve salgın öncesinden daha iyi bir istihdam seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz. Çalışanlarını kısa çalışmaya geçiren işverenlerimize normalleşme desteği vereceğiz. Normalleşmeyi teşvik edecek mekanizma kuracağız. Kovid19'un istihdam üzerindeki etkilerini en aza indirip gayret edeceğiz.
Kısmi ya da esnek çalışma alanında işgücü piyasamızı daha da verimli hale getirecek düzenlemeleri hayata geçireceğiz. 25 yaş altındakilerinin istihdamını destekleyeceğiz. 25 yaş altı gençlerin, 50 yaş üzerinde olanların kolay şekilde istihdam edilmelerini sağlayacağız. Çalışanlara tamamlayıcı emeklilik sigortası sağlayacak çalışmayı başlatıyoruz.
Bu sigorta ile aynı zamanda ilave emeklilik desteği alınmasını sağlayacağız. Böyle çalışanlarımız emeklilikte daha da rahat edecektir. Türkiye'nin istihdam kalkanını sürekli hale getirmeyi hedefliyoruz. Esnafı, küçük işletme, yatırımcılarımıza üretim, istihdam için uzun vadeli kaynak sağlayacak sistem kuracağız.
Bütün bunlar devam ederken bir diğer taraftan malum devlet terörle de mücadelesini veriyor. Dağda, taşta her yerde. Cudi, Gabar polisimiz, mehmetçiğimiz, güvenlik koruyucularımız, jandarmalarımız hep birlikte terörle mücadeleyi bayram seyran demeden devam ettirdi, devam ettirecek. Bunun da bir maliyeti var. Milli ve yerli yüzde 20 gibi bir savunma sanayinde güce sahipken şu anda yüzde 70'e çıkardık.
Bütün bu yatırımlar aynen devam etti. Türkiye bütün bu alanlarda güçlenen ve bu mücadele bu şekilde devam ettiği içindir ki, hamdolsun güneydoğuda, doğuda o eski sıkıntılı anlar tarih oldu. Yeterli mi? Değil. Tek terörist kalmayıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
Türkiye'nin diğer tarafta da istihdam kalkanı ile ilgili çalışmaların ayrıntılarını Aile Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığımız ve Hazime ve Maliye Bakanlığımız kamuoyuyla etraflıca paylaşacak. İstihdamı sürekli destekleyecek kalıcı bir atılımın desteklemek istiyoruz.
Yeni dönemde üretim ve ihracat odaklı büyüme politikamızı daha güçlü şekilde uygulamakta kararlıyız. Sanayicimize daha çok destek vereceğiz. Yatırımların yüksek ve orta yüksek teknoloji sektörlere yönelmesini sağlayacağız. Ülkelerin salgın döneminde kendi kendine yetebilmesinin önemi daha iyi anlaşıldı. Türkiye olarak yerli ve milli üretimini güçlendirecek çok önemli adımlar attık.
Ertelenen yatırımların daha güçlü bir şekilde devreye alınmasını temin etmeyi hedifleyoruz. Salgın sürecinde yürüttüğümüz başarılı mücadele ile dünyada en iyiler arasında yer aldığımızı gösterdik.
Salgın sonrasında dünya ekonomisindeki yerini daha da güçlendireceğiz. Yılın ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisini yüzde 4,5 ile yüksek bir büyüme performansı gösterdiğini dünya artık görüyor, biliyor.
İçeridekiler hala anlamak istemiyor. Bakıyorsunuz OECD Türkiye'yi ilk çeyrekte 4,5'la gösteriyor. G-20 aynı şekilde birinci sırada gösteriyor. Belki ikinci çeyrekte olumsuz bazı gelişmeler olabilir. Ama 3. ve 4. çeyrekte bu büyümeyi yakalayacağız. Nisan'daki kayıplarımıza rağmen Mayıs ayı öncü göstergeleri ekonomimizin hızlı bir toparlanma içerisinde olduğuna işaret ediyor.
Kaynak Yeniçağ: