BU İŞ BİR PATLARSA! ÇOK KİŞİNİN CANI YANACAK!

BU İŞ BİR PATLARSA! ÇOK KİŞİNİN CANI YANACAK!

Erzurum'da Konfeksiyon Mağazaları, Ayakkabı Dükkanları, Lokantalar, Kebapçılar, Bakkallar, Çakkallar Pek Çok İş Kolundaki Ticarethaneler Kapanırken, Yen Yeni Bir Sektörün Envayi Çeşit Markaları, Süslü İşyerleri Açıyorlar

 

Son yıllarda moda olan, “Faizsiz, Kredisiz, Peşinatsız, ayda 500, 550, 600 TL’ye ev, araba vaat eden, adeta bir banka gibi çalışan” markalar, arka arkaya Erzurum'da şube açıyorlar.

BU TÜR FİLMLERİ DAHA ÖNCE DE İZLEMİŞTİK!

Geçmişte halktan yüksek faiz vaadiyle para toplayan tefeciler, bankerler, hatta bankalar iskambil kağıdından kuleler gibi arka arkaya yıkılıp, batmış, insanların paraları buhar olup uçmuştu. Titan benzeri saadet zincirleri, kurulmuş, binlerce insan dolandırılmıştı.

Hayali Besi Çiftlikleri satıldı. Sözde ceviz bahçeleri pazarlandı. Mandıralar kuruldu, ortak olmak isteyenlerden paralar toplandı, trilyonlarla birileri kaçıp gitti. Buna son örneği Çiftlik Bank olarak verebiliriz. Tosuncuk vatandaşların paralarını yurt dışında çatır çatır harcıyor. Bu ülkede hala batan bankaların mağdurları paralarını alamadılar.

Şimdi, bu yeni saadet zinciri yöntemi de çok denetimsiz şekilde büyüyor. Televizyon kanallarına, gazetelere reklamlar veriyor, hatta spor kulüplerine finansör oluyorlar.

Vatandaşa, ayda 400-500-600 TL taksitle istediği yerden ev, istediği modelde araba vaat eden, aslında belli yasalara bağlı olmayıp, denetimleri de yapılmayan bu firmalarınTürkiye’deki sayısı 50’yi aştı.

Çok bilinen ve her yerde şube açan onlarca firma var. İsimlerini tek tek yazmaya gerek yok. Erzurum'da sokağa çıkan her vatandaş her köşe başında bir tane görüyor. Hatta Televizyon reklamlarının her iki taneden bir tanesi bu firmaların tanıtımlarıyla dolu.

Sistem, çok sayıda insandan küçük taksitlerle para toplayıp, kura ile içlerinden 1-2 tanesine istediği ev veya arabayı ipotekle vermek üzerine kurulu. Hepsi, “Eğer çıkmak isterseniz, ödediğiniz paralar hemen geri iade edilir” güvencesi veriyor ama, bunun yasal bir anlamı da bulunmuyor.

Erzurum'un da her köşesinde hemen her gün bir yeni faizsiz, kredisiz düşük taksitle ev veya araba vaat eden bir firmanın şubesi açılıyor. Mevcut ekonomik imkanları ile ev veya araba sahibi olma şansı bulunmayan dar gelirli insanlar, bu firmalara gidip sözleşme yapıyor, para ödüyor.

Bu firmaların büyük bölümünün, sırtını cemaatlere, tarikatlara dayadığı biliniyor. Saadet zincirinin her an kopması, birilerinin topladıkları paralarla ortadan kaybolması mümkün. Hiçbir denetim de yapılmıyor.

Aslında ülkemizin ekonomik koşulları içinde mantık olarak ayda 400-500-600 TL sabit taksit ödeyerek bir ev veya otomobil sahibi olmanın mümkün olmadığını herkes düşünebilir. Ama öyle yoğun reklam kampanyaları, öyle yoğun görkemli şube açılışları var ki, umutsuz insanların umutları sömürülüyor.

Erzurum'da artık neredeyse emlakçıdan çok, kebapçı-lahmacuncudan çok, bu tür sözde ev ve araba pazarlayan firma şubeleri olmaya başladı. Bir dönem kentin her yerinde sorumuzca Tavuk Dönerci açılışına ruhsat verilirdi. Şimdi boş bulunan bütün büyük çaplı işyerlerine, üstelik yüksek kira bedelleri ödenerek bu tür işyerleri açılıyor.

Ama bu iş bir patlarsa, çok kişinin canı yanacak.

Dişlerinden, tırnaklarından arttırdıklarını 15-20 yıl sonra bir ev veya araba sahibi olmak umuduyla buralara yatıranlar, “Yandım Allah” diye feryat edebilirler.

Çok dikkatli olmak, bu kurumları denetlemek, bu sistemi bir yasal düzenlemeye bağlamak gerekmiyor mu?

Bugün sayıları hızla artan bu sistem yapı itibari ile sanki biraz titan saadet zinciri ve Çiftlik Bank'ı hatırlatıyor.

Sistem birkaç kişiyi bir araya getiriyor uzun vadelerde ortak para topluyor, çekilişte ilk çıkanlara evlerini alıyor sistem işleyişi devam ederse sıkıntı yok, sistem kilitlendiği takdirde son iştirakçiler sahtekarların elinde kalmış oluyor.

Firmanın dükkanı kapatma tehlikesi karşısında gerek firmada, gerek devlet tarafından iştirakçiye hiçbir güvence verilmiyor.

Bugün bir banka kurmanın ilk kuralı 30 milyon ödenmiş sermayedir. Yani 30 milyon nakit parayı devlete yatırmadan banka kuramazsınız.

Bu para, bankaya para yatıranların, banka sahiplerinin batması, kaçması, kapatıp gitmesi durumunda basit anlamda müşterilerin mağduriyetini gidermek için kullanılır.

Çiftlikbank örneğinde böyle bir kanun olmadığı için televizyondan 20 milyon TL ödenmiş sermayelerinin olduğunu söyleyerek milleti kandırmış, battığında da devlet güvencesi olmadığı için vatandaş mağdur olmuştur.

Sonu EVİM ile biten ve şehrimizde de sayıları her geçen gün artan bu firmaların topladığı paralar devlet tarafından şuan için kontrol edilmiyor.

Batması, kaçması ve kapatıp gitmesi durumunda ise vatandaşın mağduriyetinizi giderecek ödenmiş sermayeleri de yok.

Devletin bu firmalar hakkında bir düzenleme yaparak vatandaşın riskini ortadan kaldırması bekleniyor.

şikayetimvar.com isimli internet sitesini ziyaret ettiğimizde de bu firmalar hakkında yazılan ve çizilenlerin olayın ne derece korkutucu boyutta olduğunu gösteriyor. 



Anahtar Kelimeler: PATLARSA! KİŞİNİN YANACAK!