BU ADAM İYİ BAKIN! Cavit Kılıç'ın Yaptıklarını Duyunca İçinizdeki Erzurum ve Erzurumlu Sevgisinden Şüphe Edeceksiniz...

Ender Yüncü Yazdı... Her Şehrin CAVİT KILIÇ Gibi Bir Hemşerisi Olmalı!

BU ADAM İYİ BAKIN! Cavit Kılıç

 

 

Her Şehrin CAVİT KILIÇ Gibi bir hemşehrisi olmalı...

Evet Başlığı atarken çok düşündüm...

Her şehirden bir CAVİT KILIÇ Çıkmalı...

Her Ana Doğurmalı böyle bir Aslan...

Şehrinin örf, Adet, Anane ve Kültürünü gerek kendi memleketinde gerekse başka şehirlerde yaşatmak için maddi ve manevi hiç bir zorluktan kaçınmayan bir hemşehrimiz CAVİT KILIÇ...

Geçtiğimiz hafta kulaktan duyma ifadelerle kalemimin yettiğince CAVİT KILIÇ'ı yazmıştım.

Kaleme aldığım yazımdan sonra mahçup bir ses tonuyla telefonda karşıma çıkan Cavit Kılıç, Erzurum'da olduğunu ve benimle tanışmak istediğini söyledi.

MNG Alışveriş ve Yaşam Merkezi'nde bulunan bir mekan da bir fincan kahve içip iki hemşehri sohbeti etmek için buluştuk.

Kendisini ilk kez görüp ve tanışıyordum...

 

O Kadar mütevazi ve saygılı idi ki, Tam bir Erzurum beyefendisi...

Soru sormasan kesinlikle cevap vermiyordu...

Biraz da bana kızgındı. Bunu cümlelerinden anlayabiliyordum...

Kızgınlığının sebebini öğrenmek için bayağı bir uğraştım.

Derken, kızgınlığını anlatmaya başladı...

Ender bey, Biz Kılıç Ailesi olarak, Büyüklerimizden gördüğümüz örf, adet, anane ve kültürümüz başta olmak üzere almış olduğumuz ahlak üzerine yaşam sürmekteyiz. Büyüğe saygı, küçüğe sevgi şiarıyla sürdürdüğümüz yaşamımızı bizden sonraki nesillerin de yaşatması için sadece örnek olmaya çalışıyoruz. Yaklaşık bir buçuk aydır Erzurumdayım. Köyümdeyim. Köyümüzün büyükleriyle gün içerisinde uzun uzun sohbetler ediyor. Aile büyüklerimizin bırakmış oldukları izlenimleri dinliyorum. Anlatılanlar karşısında göğsüm kabarıyor. Sanki boynuma övünç madalyası takıyorlarmış gibi oluyorum. Büyüklerimiz gerek kendi köyümüzde gerekse civar köylerde öyle güzel izler bırakmışlar ki, onların nesillerinden bir parça olmaktan gurur duyuyorum. Bazen de kendimle muhasebe yapıyorum. Acaba diyorum. Acaba, O Dedelerimize, atalarımıza layık bir kişimiyim diye kendimi sorguluyorum. Çünkü bizim büyüklerimiz bizlere öyle bir miras bırakmışlar ki, bu mirasa paha biçilemez. Şimdi bu bizlere bırakılan miras para mı, Arsa, Tarla, ev, araba mı diye soracaksınız. Hayır kesinlikle mal, mülk para değil. Yaşça benden büyüklerin bile aile büyüklerimizin ismini duyunca gözlerimin içine bakarken duydukları saygı ve sevgi hiç bir dünya malına değişilemez.

Köyümüzden çıkıp civar köylere, çocukluğumuzun geçtiği topraklara yürüdüm bazen. Oralarda da köyün büyükleriyle, ileri gelenleriyle karşılaştım. Kimlerdensin? diye sorduklarında babamın, amcamın, dedemin isimlerini söyleyince o yaşça benden çok büyük olan elleri öpülesi büyükler sanki beni değil de dedemi, babamı, amcamı görmüş gibi ayakta karşıladılar beni İşte bu dünya malına değer...

Erzurum'da geçirmiş olduğum süre zarfında, Sadece Doğup büyüdüğüm Çat İlçesine bağlı köyler ve mahallelerin dışındaki İlçe ve köyleri de ziyaret ettim. Kendi köyümde yaşadığım duyguların hepsini gittiğim tüm İlçe, köy ve mahallelerde de yaşadım. Atalarımız, Dedelerimiz ve babalarımız bize öyle bir miras bırakmışlar ki, Onlarla bir kez daha gurur duydum. Onların geçmiş yıllarda insanlar üzerinde bıraktıkları izler günümüze kadar gelmiş, Hem de köyümüzden çok uzaklarda, Hınıs da, Karayazı da, Tekman da, Karaçoban da, İspir de, Aşkale de, Pasinler de, Köprüköy de, Horasan da, Şenkaya da, Uzundere de, Oltu da, Olur da, Tortum da, Narman da...

Bizlerde onlara layık olmak için elimizden gelenin artık bir fazlasını yapmakla yükümlüyüz diye düşünüyorum. Doğan bebeğe beşik, ölen yaşlıya tabut olmak için Gücümüzün yettiğince, elimizden geldiği kadar bizlerde gerek yaşadığımız yerde gerekse memleketimizde hemşerilerimizin iyi ve kötü günlerinde yanlarında olup onların acılarını ve mutluluklarını paylaşmak pahasına bizden öncekilerden gördüklerimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Tabi bunları yaparken de reklamdan uzak kaçıyor. Kimseye duyurmak istemiyoruz.

Geçtiğimiz gün sosyal medya da dolaşırken sizin yazınıza rastladım. Ailemden ve benden bahsetmiştiniz. Gerçekten takdire şayan bir yazıydı. Çok beğendim. Belki de ben kendimi, ailemi, aile yaşantımı, dünya görüşümü kaleme almak isteseydim böylesine güzel anlatamazdım. Okurken hem çok mutlu oldum hem de size biraz kızdım. Çünkü, bizim yaptıklarımız büyüklerimizden gördüklerimizin sadece bir parçası...

Yazınızda da belirtmişsiniz Ender bey, Siyaset mi düşünüyor CAVİT KILIÇ? Hayırsever işadamı mı? Yoksa Aile büyüklerinden gördüklerini mi devam ettiriyor?

Bu soruların kafanızda oluşması gayet normal...

Bakın cevaplayayım hemen;

Siyasetten başlayayım; Siyaset, insanlara hizmet etmek için çıkılan yoldur. Bugün itibariyle Doğup büyüdüğüm Erzurum'un Çat İlçesine bağlı Bağlıca köyümüzde 1915 yılında Çanakkale de Şehit düşmüş atalarımızın evlatları başta olmak üzere o günden bugüne kadar köyümüzde merhum olmuş insanların defnedildiği mezarlığımızda tek bir mezar taşı yapılmamıştı. Köyümüzün mezarlığı adeta sahipsizler mezarlığı gibi görünüyordu. Nesilleri tükenmiş, altında yatanın kim olduğu belli olmayan bir sürü mezar vardı. Bu gelişimde köyümüzün mezarlığında yatan sadece kendi akrabalarım değil. tüm mezarları günümüzün en modern haliyle belirgin bir hale getirmek suretiyle yaptırdım. Resimlerini paylaşabilirim. Şimdi bunu neden anlatıyorsun diye soracaksınız. Hani, siz yaptıklarınızı reklam yapmak için yapmıyordunuz diyeceksiniz. Yine çok haklısınız. Ama söylemek istiyorum. Siyaset yaşayan insanların teveccühü üzerine yapılır ve yaşayan insanların reyleriyle kazanılarak yapılır. Köyümüze kazandırdığım mezarlıklarda yatan ceddimizin herhalde mezarlarından kalkıp şahsıma rey verme gibi bir lüksü olmayacaktır. Buna vurgu yapmak için anlattım.

Siyaset mi? Elbette insanların hayatlarının bir parçası olarak da siyaseti düşünmek her vatandaş gibi benim de hakkım. Eğer köyüme, mahalleme, ilçeme ve şehrime birileri layık oldukları hizmeti götürmüyorsa atalarımızdan aldığımız insanı yaşat ki devlet yaşasın şiarıyla gelir hemşerilerimizin hak ettikleri hizmeti onlara sunmak için taşın altına da elimizi koyarız...

Yine bir başka başlığınızda Hayırsever İşadamı mı? diye sormuşsunuz. Hayırı sevdiğimiz doğrudur. Çünkü biz Kılıç ailesi olarak hayatımızın her evresinde büyüklerimizden gödüklerimizi nesilden nesile aktarmak için yaşam mücadelesi veriyoruz. Bize büyüklerimiz; yoksulu koru, fakiri gözetle, aç olanı doyur, ekmeğini bölüş diye nasihat ettiler. İstanbul'da yaşadığımız semt olan Beyoğlu'nda kazandığımızı bölüşmek ve paylaşmak için Taksim'in göbeğinde ihtiyaç sahiplerine ve kalacak yeri olmayanlara günün her saatinde sıcak yemek verilen bir Aşevi kurduk. Yaklaşık 2 yılı aşkın süredir günün her saati dolup dolup boşalıyor. Buraya gelerek karınlarını doyuran insanların gözlerinden okunan mutlulukları bizleri daha da kamçılıyor. İlerleyen günlerde İstanbul'un farklı semtlerinde de Aşevleri kurmayı planlıyoruz. Hatta Bu Aşevimizin bir benzerini de önümüzdeki yıllarda Erzurum'da kurmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra Kılıç ailesi olarak her yıl düzenli olarak Çat İlçemize bağlı mahalle ve köyler başta olmak üzere Erzurum'un tüm İlçelerinde gıda, giysi ve Kırtasiye yardımlarımız devam ediyor. Ailemizin her ferdi canla başla en ucra noktadaki bir ihtiyaç sahibine daha fazla ulaşmak için gece gündüz çalışıyor. Bizim bir tane derdimiz var. O'da İnsana Hizmet etmek...

Evet Üçüncü şık olarak Ailemizden gördüğümüzü bizden sonraki nesillerimize de aktarmak için çalışmak. Babam ve amcalarım dedelerinden ve babalarından, bizlerde babalarımızdan gördük bölüşmeyi, paylaşmayı ve insana hizmet etmeyi. Amacımız; Bizden sonraki gelecek nesillerimize de bizden gördüklerini gelecek kuşaklara aktarmalarıdır. Biz Nerede yaşayan bir Erzurumlu görsek O'nu kendi ailemizin bir ferdi olarak kabul ediyoruz. Nerede bir Erzurumlu'nun başı sıkışsa, Nerede bir Erzurumlu hasta olsa, Nerede bir Erzurumlu'nun Düğünü varsa, Nerede Bir Erzurumlu'nun cenazesi varsa elimizden gelen tüm maddi ve manevi imkanlarımızı seferber etmekten geri durmuyoruz. Çünkü bizler aynı coğrafyanın aynı hamuruyla yoğrulmuş insanlarıyız. Çat bizim için neyse İspir'de aynıdır. Pasinler Bizim İçin neyse Tekman'da aynıdır. Tortum neyse Aşkale'de aynıdır. Yeter ki, Erzurumlu olsun. Nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsa biz Kılıç Ailesi olarak her zaman elimizin yettiğince, gücümüzün çattığınca doğan bebeğine beşik. Ölen yaşlısına tabut olmaya hazırız diye konuştu.

Evet CAVİT KILIÇ'ı dinlerken bir yandan göğsüm kabardı. Bir yandan da Her Memleketin CAVİT KILIÇ gibi bir hemşehrisi olmalı dedim...

Birileri merhum olan babasının annesinin mezarının taşını yaptırmakta acizlenirken, bir diğeri koca bir köyün, hemde tanısın tanımasın ayrım yapmadan tüm mezarları en güzel bir şekilde hiç bir beklentisi olmadan sırf altında yatanın kim olduğu belli olsun diye eşini, işini, çoluk çocuğunu İstanbul'da bırakıp gelip Erzurum'da aylarca kalarak başında bekleyip yaptırıyor. 

İşte Bu Adam Ayakta Alkışlanmaz mı?

Ben bu Adamın ve Ailesinin önünde düğme ilikliyorum...

Birileri, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli ve birçok şehirde dernek, vakıf ve Federasyon adı altında ERZURUM ismi üzerinden her türlü emellerini gerçekleştirmek için çalışırken, birileri ERZURUM İsmi üzerinden malı kapıp götürmek için kılıktan kılığa girerken CAVİT KILIÇ ve Kılıç ailesinin yaptıklarını duyunca, Hepimizin İçimizdeki Erzurum ve Erzurumlu sevgisinden biraz şüphe duyması gerekmez mi?

Takdiri siz Okuyucularıma bırakıyorum...  


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Erzurum

19.04.2024

  • İMSAK 03:53
  • GÜNEŞ 05:24
  • ÖĞLE 12:19
  • İKİNDİ 16:03
  • AKŞAM 19:04
  • YATSI 20:29
  • Cuma 18.4 ° / 6 ° Güneşli
  • Cumartesi 17.4 ° / 5.7 ° Güneşli
  • Pazar 15.5 ° / 5.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı