Bu yanıt kadınları çıldırtır!

Bu yanıt kadınları çıldırtır!

Google´a soralım: Kadın kimdir? Kadının yeri neresidir? Yanıtlar, kadına yönelik ayrımcılığın evrensel dilini ele veriyor. Dünya hala kadının eve ait olduğunu düşünüyor.

 

Kadınlar ve arama motorları: Tamamlama manidar!
 
Geçen yıl Dubai´den bir ajans Birleşmiş Milletler Kadın Örgütü için bir reklam kampanyası yapmıştı. Kampanya, cinsiyetçiliğin ve kadına karşı ayrımcılığın ne kadar yaygın olduğunu gözler önüne sermek için dijital dünyadan bir alan seçmişti: Google aramaları. 
 
Kadına dair stereotiplerden kadın haklarının açık bir şekilde yadsınmasına kadar kadınlara karşı olumsuz tavırlar acaba Google aramalarına nasıl yansıyordu? Memac Ogilvy&Mather imzalı kampanyanın yaratıcı ekibi kendilerini harekete geçiren gücün işte bu sorunun cevabı olduğunu belirtiyor. 
 
Reklamcılar, kampanya fikri üzerinde çalışırken yaptıkları Google aramalarında karşılarına çıkan gerçeğin herkes tarafından bilinmesini istemişler. Sonuçta, toplumdaki egemen cinsiyet ayrımcılığını internet tarayıcılarının auto-complete programları üzerinden gösteren etkileyici bir iş çıkmış ortaya. 

(Auto-complete, Google ya da Yandex gibi arama motorlarında arama yapmak için bir kelime yazmaya başladığınızda o ana kadar girilmiş olan karakterleri veritabanında arayıp, ilgili kayıtları alt tarafta açılan listede kullanıcıya sunan bir sistem.)
Reklamcılar, arama motoruna ?Kadın´ yazdıklarında karşılarına çıkan tamamlama önerilerinin son derece manidar olduğunu fark etmişler. 

Örneğin şunlar gibi:
Kadınlar araba kullanamazlar. 
Kadınlar evde oturmalı. 
Kadın yerini bilmek zorunda. 
Kadın kontrol edilmeli.
Bu cümlelerin ifade ettiği gerçekliği görselleştirmek de zor olmamış: Konuşmalarını engellemek için kadınların ağızlarını bantlayan Google arama çubukları?

Ayrımcılığın evrensel dili 
 
Dubai´deki ajans aramaları İngilizce yapmış ama Türkçe arama yaptığımızda da durum pek farklı değil. Örneğin ?kadının yeri´ yazdığınızda otomatik olarak ilk tamamlanan iki cümle: ?Kadının yeri evidir´ ya da ?Kadının yeri kocasının yanıdır´. ?Kadın dediğin´ yazdığımızda ise ?kadın dediğin mutfakta aşçı´ cümlesi ilk göze çarpan oluyor. 
 
Öyle görünüyor ki, kadına yönelik ayrımcılığın evrensel bir dili var ve Dünyanın farklı bölgelerinden, kültürel, sosyal, tarihi açıdan hiçbir benzerliği olmayan ülkeler de cinsiyet ayrımcılığı konusunda birbirleriyle gayet iyi anlaşabiliyor. 
 
Google aramalarının ortaya koyduğu bu gerçeği TGI araştırma şirketinin 63 ülkede gerçekleştirdiği ve 15-55 yaş arası 800 bin insanı kapsayan bir araştırması da destekliyor. Araştırma şirketi ?Kadının yeri evidir´ cümlesine insanların katılıp katılmadıklarını sormuş.

Global olarak, ortalama yüzde 27 oranında insanlar bu yargıya katıldıklarını belirtmiş. Türkiye ortalaması, global ortalamanın hayli üzerinde: yüzde 47. Yani Türkiye´de neredeyse toplumun yarısı kadının yerinin evi olduğuna inanıyor. Oysa bu oran Almanya´da yüzde 3. Avrupa ülkelerinin tamamı yüzde 10´un altında. 

Benim ?utanç endeksi? olarak adlandırdığım grupta Vietnam, Filipinler, Ürdün ve Suudi Arabistan gibi ülkeler var. Utanç endeksinin hemen sınırında yüzde 40´larla Hindistan, Mısır, Rusya, Katar ve Türkiye gibi ülkeler yer alıyor.
 
Cinsiyet eşitliği konusunda farklı toplumların kadına bakış açısı aynı zamanda onların sosyal, ekonomik, kültürel olarak ne kadar geliştiğini de bize gösteriyor. 
 
Gelişmemiş ülkeler adeta suratımıza haykırıyor: ?Kadınları aslında hiç sevmedik´.