CHP, Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan atamayı bahane edip Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı tüm rektörleri hedef aldı.
Ancak CHP’nin akademik çalışmalar yapmak yerine askeri darbe isteyen, üniversiteyi muhalefet odağı sanan ve sokakları provoke eden rektörler döneminin geride kaldığını görmesi gerek.
CHP’nin birçok vesayetçi akademisyeni baş tacı yaptığı biliniyor.
2004’te ODTÜ Rektörü Ural Akbulut, “katsayı zulmünün kaldırılmasını” önlemek için 100 kadar akademisyenle TBMM’ye yürümüş, CHP de onu cübbesiyle grup toplantısında konuşturmuştu.
“Ordu göreve” pankartının arkasında yürüyen YÖK Başkanı Kemal Gürüz CHP’ye danışman oldu.
CHP, Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan rektör atamasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından göreve getirilen tüm akademisyenleri hedef tahtasına oturttu.
Gerekçe olarak da rektörlerin seçimle değil, atama ile belirlenmesi gösterildi. Ancak asıl rahatsızlık sebebi yasakçı ve vesayetçi anlayışa geçit verilmemesi oldu. Çünkü görevi döneminde açıktan siyaset yapan, iktidara ayar veren rektör ve akademisyen CHP’de baş tacı edildi.
2004 yılında katsayı zulmünün kaldırılmasını engellemek için kampanya yürüten ODTÜ rektörünü cübbesiyle CHP Grup toplantısında konuşturan CHP, İstanbul Üniversitesi’ndeki ikna odalarının mimarı Nur Serter’i genel başkan yardımcılığına kadar terfi ettirdi.
Yine sadece 2 oy aldığı halde rektör atanan, görevi boyunca da başörtülü öğrencilere hayatı dar eden Bahri Gökçebay aday, 28 Şubat’ın ünlü aktörü YÖK Başkanı Kemal Gürüz danışman yapıldı. İşte CHP anlayışını temsil eden ve bir dönem ana muhalefet partisinde aktif siyaset yapan rektör ve akademisyenler:
YASAKÇI, CHP’YE DANIŞMAN OLDU
Kemal Gürüz: 28 Şubat sürecinde cuntacı askerlerden sonra belki de ön önemli o dönem YÖK Başkanlığı yapan Gürüz oldu. Üniversitelerdeki muhafazakâr insanların tasfiye edilmesine, İmam hatip okullarına getirilen katsayı uygulamasına ve başörtüsü yasağına öncelik etti. Konuşmalarında sık sık siyasi iktidara ayar verdi. Binlerce gencin eğitim almasına mani olan Gürüz daha sonra ödüllendirilerek CHP Genel Başkan danışmanı yapıldı.
Boğaziçi Üniversitesi'nde toplanan bir grup, LGBT bayrakları ve rock müzik eşliğinde dans ederek eylem düzenledi. Sosyal medyada hızla yayılan görüntüler ilginç bir tablo oluşturdu.
İKNA ODALARINDAN CHP GENEL MERKEZE
Nur Serter: Adı 28 Şubat sürecinde İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı olarak duyuldu. İstanbul Üniversitesi’ni kazanan örtülü kızların başlarını açmaları için ikna odaları kurdu. Bazı öğrencileri ikna olup okula devam ederken, ikna olmayanları kampüse aldırmadı. Onlarca genç kız onun yüzünden eğitimine ara verdi ve toptan bıraktı. Daha sonra beklendiği gibi CHP’den siyasete girdi. Vekillikten, genel başkan yardımcılığına kadar terfi ettirildi.
CÜBBESİ ÇIKARMADAN SİYASET YAPTI
Ural Akbulut: ODTÜ eski Rektörü olan Akbulut, CHP’de aktif siyaset yapmadı am her seçim döneminde adı ana muhalefetle birlikte anıldı. Görevi döneminde tıpkı bir siyasetçi gibi CHP ile omuz omuza çalıştı. 2004 yılında ‘İmam Hatipler Kapatılsın’ kampanyasına destek olmak için 100 kadar akademisyenle birlikte ODTÜ’den TBMM’ye yürüdü. Burada CHP’li vekiller tarafından karşılanan Akbulut, CHP’nin grup toplantısına katıldı. Cübbesi ile kürsüye çıkan Akbulut’un konuşması, CHP’liler tarafından ayakta alkışlandı.
BUNLAR DA DİĞERLERİ
İTÜ rektörü Prof. Dr. Emin Onat da yolu siyasetten geçen rektörlerden biriydi. Onat, 1954-1957 yılları arasında Demokrat Parti’den İstanbul Milletvekilliği yaptı. İstanbul Teknik Üniversitesi rektörlerinden Prof. Dr. Ahmet Özel de Demokrat Parti’den Sivas Milletvekili olarak parlamentoda yerini almıştı. Prof. Dr. Kadri Yıldırım da Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcılığı’ndan istifa ettikten sonra HDP’den Mardin milletvekili seçilmişti.
2 oyla rektör oldu CHP bağrına bastı
Prof. Dr. Bahri Gökçebay: CHP’de siyaset yapan Kastamonu Üniversitesi eski Rektörü. Kendisi dahil sadece 2 oyunu almasına rağmen Ahmet Necdet Sezer tarafından rektör atandı. Görevi döneminde üniversitede adeta terör estirdi. CHP’ye yakın kimliği ile duran Gökçebay, milliyetçi ve muhafazakâr akademisyenleri üniversiteyi dar etti. İmam Hatip ve başörtüsü karşıtı açıklamalarıyla dikkat çekti. Hatta düşmanlığı o boyuta vardırdı ki üniversitelerde İmam-Hatip mezunları ile diğer liselerden mezun olan öğrencilerin aynı sınıf içerisinde eğitim görmemesi gerektiğini bile öne sürdü. 2011 yılında CHP’den belediye başkanı olmak için görevinden istifa etti. O görevi bıraktığında akademisyenler arkasından davul çalarak kutlama yaptı. Aday gösterildi ama seçilemedi.
Boğaziçi Üniversitesi'nde protesto eylemi düzenleyen öğrenciler sosyal medya üzerinden yayın yaptı. Boğaziçili olduğunu belirten Özlem Damla Arık, 'Melih Bulu bize yakın gözükmeye çalışıyor. Bulu dört dörtlük bir insan olsa da onu istemiyoruz' ifadelerini kullandı.
KENDİNİ CHP’YE HEP YAKIN HİSSETMİŞ
Prof. Dr. Ali Akdemir: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi eski Rektörü… 2012 yılında CHP’den siyasete atıldı ama açıklamalarında geçmişte de hep CHP ile güçlü bağları bulunduğunu söyledi. O da başörtüsü karşıtlığı ile nam saldı. Üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldıran anayasa düzenlemesine rağmen, bildiğini okudu. Derse değil, kampüse bile başörtüsü ile girilmesini engelledi. Hatta o dönem Sakarya’dan Çanakkale’ye şehit ziyaretine gelen bir heyet üniversite tarafından işletilen bir pansiyonda ücretini ödeyerek kalmak istedi. Rektör, içinde başörtülü insanlar olduğu için bu grubun pansiyonda kalmasını yasakladı. Bu skandal o dönem ulusal basına malzeme oldu.
CÜBBELİ MUHALEFETİN ÖDÜLÜNÜ BÖYLE ALDI
Mustafa Akaydın: Akdeniz Üniversitesi eski Rektörü. Babası eski CHP Milletvekili olduğu için mi bilinmez Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in gözde rektörlerinden oldu. Başörtüsünün amansız düşmanlarından biri oldu. “Türban irtica kokan bir dayatmadır” diyecek kadar ileri gitti. “Camiye ayakkabıyla giriliyor mu ki GATA’ya türbanla girilsin” gibi provokatif sözleri hala zihinlerde. Üniversiteler Arası Kurul Başkanlığı da döneminde de siyasi çıkışlar yapan Akaydın CHP tarafından önce Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı sonra da Antalya milletvekilliği ile taltif edildi.
Boğaziçi Üniversitesi'ne Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanması ile başlayan protestolar devam ederken, prostesto sırasında '2911 sayılı Kanun'a muhalefet' ve 'görevli memura mukavemet' suçlarını işledikleri tespit edilen şüphelilere yönelik eş zamanlı operasyon yapıldı. Çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Şişli ve Maltepe'de belirlenen adreslere operasyon düzenleyen polis ekipleri, Şişli'de bir kişiyi gözaltına aldı. Maltepe'de aranan kişi adresinde bulunamadı.
ÖNCE ADAY OLDU SONRA GERİ DÖNDÜ
Erdal İnönü: Babası CHP’nin kurucuları arasında yer alan İsmet İnönü’nün oğlu. 1968’de ABD’ye gitti, bir yıl sonra dönüşte önce ODTÜ rektör vekilliğine sonra da rektörlüğe seçildi. 1983 yılında siyasete girdi ve CHP çizgisindeki partilerde yöneticilik ve Genel Başkanlık yaptı.
Metin Lütfi Baydar: Süleyman Demirel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar uzun yıllar SDÜ’de rektörlük yaptıktan sonra CHP rozetini takarak Aydın’dan milletvekili yapıldı. Rektör Baydar CHP milletvekilliğinin ardından da yeniden SDÜ’ye döndü.
Yeni Şafak - Aybike Eroğlu