BİR ZAMANLAR ERZURUM´DA Bayrama Girilirken.
Bayramlar, kırgınlıkların bittiği, dayanışma ve müsamahanın esas olduğu
birlik ve bütünlük mesajının verildiği en önemli günlerdir. Ramazan ve Kurban
bayramında erkekler, arefe akşamından, sabah bayram namaz vaktine kadar
berberlerde traş olur hamama giderler, bayram namazı için sabah namazı
öncesinden camiye giderlerdi. İllere göre belirtilen bayram namazı saatine göre
Bayram namazlarını semt camilerinde kılarlardı.
Bayramlaşma, mahalle camisinde kılınan bayram namazının hemen akabinde
başlar. İlk olarak, bayram namazı kıldıran caminin imamı ile cemaat tek,
tek bayramlaşır, sonra cemaat cami çıkışı, caminin önünde kısa sure kendi aralarında
bayramlaşıp, ardından aile mezarlıklarını ziyaret etmeye başlardı. Mezarlık
ziyaretinin akabinde herkes kendi evine geçer, hane halkı büyükten küçüğe
doğru bayramlaşır, büyükler aldıkları bayram hediyelerini, çoluk çocuk ve torunlarına
hediye ederler, sonra toplu olarak hane halkı bayram yemeğine oturur,
yemeğin peşinden de akrabalar ziyaret edilerek, bayramlaşılırdı. Akabinde
sokakta ve mahalledeki büyükleri ile bayramlaşmalar yapılırdı. Bayramlaşmalar
mübadeleli olarak, akraba, eş, dost tanıdık ve bildik insanların birilerine hanelerinde
yaptıkları ziyaretler tatlı sohbetler içinde geçer, bayram ziyaretlerine
en çok sevinenler çocuklar olurdu.
Çocuklara; bayramlarda elini öptüğü büyükleri, ?sağ olasın yavrum, devletli
olasın? ifadelerini hiç eksik etmeden kullanmaları onların çok hoşuna gider,
onlara yapılan bu övgüler, onları okumaya, büyük adam olmaya teşvik
ederdi. Yani devlette en büyük makamlara gelesin temenni ve duaları, çocuklar
arasında okuma yarışmaları başta olmak üzere, hatta 23 Nisan veya Mahalli
bayramlarda, çocukların kendilerine biçtikleri makamın kıyafetleriyle törenlere
katılmak şeklinde ifadesini bulmuş olurdu.
Çocuklar bayramlaşmaya giderken hazırlanırlar. Erkekse saclarını tarar
üzerine limon suyunu sürerek dondurur, (o zamanın jölesi), kız ise sacını örer,
kurdelelerini takar ve babalarının önceden aldığı bayramlıklarını, ayakkabılarını
giyer bayramlaşmaya giderlerdi. Bayramlaşmaya gelen çocuklara harçlıklar,
hediye olarak mendiller ve bunların yanında çift, çift çikolata verirler ve onlara
şıklıklarından dolayı ?aman efendim ne güzel yakışmış, hele hele amcası veya
dayısı bir bak kocaman adam olmuş? diyerek, yanaklarından öpmeyi ve kucaklarına
basmayı da ihmal etmezler di.
Erzurum
26.11.2024