Başbakan Binali Yıldırım, "Adalet devletin temeli. Adalet olmayınca hiçbir şey olmaz. Ülkemizin en acil konusu adaletletin hak ettiği itibarını kazandırmaktır. Vatandaşın beklentisi, soruşturma ve kovuşturma iki aşama var. Vatandaş, yargı, soruşturmayı polise, kovuşturmayı da bilirkişiye havale etmiş. Bu haksızlık. Soruşturmanın neden polise havale ettiği kanaati var, biz bunu 17 Aralık´ta gördük. Bu yol yol değil" dedi.
Başbakan Yıldırım Adli Veri Bankası tanıtım töreninde konuştu.
Yıldırım´ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
Bugün kamuoyunda, yargıyla ilgili algı henüz istediğimiz düzeyde değil. Hedefimiz yüzde 75 ve üzeri olmalı. Birçok alanda AK Parti hükümetlerinde vatandaş memnuniyeti yüzde 70´in üzerinde gerçekleşti. Aslında yargıda geldimiz bu noktada, sadece yargıda yaşananlar değil, son yıllarda adalet sistemimizde hiç hak etmediği bazı olayları yaşadı.
"YARGI SİSTEMİ TIKANDI"
2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye bir yargı icadıyla karşı karşıya kaldı. 367 milletvekili olmadan Meclis´te Cumhurbaşkanı seçimi yapılamayacağı gibi, yargı camiasının duayeni sayılan isimlerin ortaya attığı icatla yargı sistemi tıkandı. Biz Cumhurbaşkanlığı sistemine giden adımları, o gün yaşananlardan dolayı attık. Bugün anayasa değişikliği esasen 2007´de Cumhurbaşkanının seçilememesinden dolayı, gittiğimiz halk oylamasında, anayasa değişikliğinin eksik kısmının tamamlanmasıdır.
"TEHLİKENİN KAPIMIZI ÇALDIĞININ FARKINA VARAMADIK"
Yargıyla ilgili şanssızlıklarımız bununla sınırlı kalmadı. Erzincan´da başlayan daha sonra büyüyen kamu vicdanını yaralayan bir takım gelişmeler, yargıyla ilgili yeni bir anayasa değişikliğini gündeme getirdi. Burada amaç yargıdaki kayırmacılığı ortadan kaldırmak, adalet mülkün temelidir esas kılmaktı. Farkında olmadan başka bir tehlikenin kapımızı çaldığının farkına varamadık.
"TATARINDAN KURTARDIK, BETERİNE RASTLADIK"
Tatarından kurtardık, beterine rastladık. FETÖ´cüler sinsice 2010 referandumundan sonra yürüttükleri faaliyetleri aleni hale getirmiş ve yargıyı kendi kirli emelleri uğruna kullanmaya gitmiştir. 17-25 Aralık, 15 Temmuz darbe girişimi bu aymazlığın zirveye ulaştığı olaylar olarak karşımıza çıktı.
Uzun yıllar AK Parti hükümetlerinde Ulaştırma Bakanlığı yaptım. Biz, ´Trafikte hız felakettir, internette hız berekettir´ dedik. Şimdi, ´Trafikte hız felakettir, adalette hız berekettir´ diyorum. Yargılamada hızlanmamız lazım. Geç kalan adalet adalet değildir. İnsanlar adaletin erken tecelli etmesi, yüreğinin soğumasını arzu ediyor.
"YARGIYA OLAN GÜVEN AZALIYOR"
Erken hüküm vermenin getireceği sıkıntıları sizler daha iyi bilirsiniz. Terazinin iki kefesi de eşit olsun. Ancak vatandaş tarafından baktığımız zaman geciken adaletle, yargıya olan güven azalıyor. Bunun için adalet sarayları yaptık, binalar çok güzel ama zarfla olmuyor. Mazruf daha önemli, orada karar verecek insanlar, alınacak kararlar hepsinden daha önemli.
Adalet devletin temeli. Adalet olmayınca hiçbir şey olmaz. Ülkemizin en acil konusu adaletletin hak ettiği itibarını kazandırmaktır. Vatandaşın beklentisi, soruşturma ve kovuşturma iki aşama var. Vatandaş, yargı, soruşturmayı polise, kovuşturmayı da bilirkişiye havale etmiş. Bu haksızlık. Soruşturmanın neden polise havale ettiği kanaati var, biz bunu 17 Aralık´ta gördük. Bu yol yol değil.
Tanıtımını yaptığımız konu son 15 yılda yaptığımız önemli çalışmaların bir sonucudur. 2008 yılı sonunda e-devlet kapısını devreye alırken, Adalet Bakanlığı için de orada özel bir bölüm ayarladık. Adalet Bakanlığı mensupları adaletle ilgili verileri üretecek alt yapıyı kurdular, UYAP gelişti. Bunlar hep vatandaşın yargıya olan güvenini artıracak teknolojinin bize sağladığı imkanlar.
"2010´DAN SONRA FETÖ´CÜLER SU YÜZÜNE ÇIKTI"
Bu alçak FETÖ örgütüyle ilgili temizlikte yargıdaki başarımız diğer kurumlara göre çok daha iyi durumda. Bu tesadüfi değil, siz en önce yüzleşen grupsunuz. 2010 referandumundan sonra FETÖ´cüler su yüzüne çıktı, kendilerini ifşa ettiler. 3 bin 581 hain sizin aranızda artık yok. Bunlarla yetinmeyin, alt yapılarda FETÖ´cüler vardır.
"YARGIDAKİ HIZ DAHA DA ARTACAK"
Yargıyı hızlandıracak, zamanında tecelli ettirecek birçok yeni müessese hayata geçti. İstinaf mahkemelerinin yargının yükünü azaltacağını düşünüyorum. Yargıdaki hız daha da artacak. Arabuluculuk, bilirkişilik kanunun yeniden hayata geçirilmesi, hileli iflas ertelemelerinin önüne geçecek düzenlemelerin yapılması, kamu denetçiliği gibi kurumların hayata geçirilmesi yargının işini kolaylaştıracak önemli adımlardan sayılabilir.
"OHAL DEVAM EDECEK"
FETÖ´yü temizlemek için OHAL devam edecek, OHAL dolayısıyla memuriyetten çıkarılanlarla ilgili yargı yolu kapalıydı, 70 bin dosya Anayasa Mahkemesi´nde bekliyor. Yaptığımız düzenlemeyle itiraz yolunu hukuki bir zemine kavuşturduk. Bu davaların AİHM´e gitme ihtimaline karşı bir itiraz komisyonu oluşturduk.
HABER10