İyisiyle kötüsüyle, acısıyla ve tatlısıyla bir Futbol sezonunu Şampiyon olarak geride bıraktık.
Şampiyon olduk olmasına da, Şampiyonluğu kutlamasını bile beceremedik.
Beceremiyoruz İşte?
Birlikte sevinmeyi, Birlikte üzülmeyi hatta Birlikte yaşamayı bile beceremiyoruz.
Şimdi düşünüyorum da; Bu kadar beceriksiz insan, aynı coğrafya üzerinde, aynı şehirde bir araya nasıl gelebilir?
Şimdi soracaksınız.
Eğer tüm şehir beceriksiz ise; Şampiyon olmayı nasıl becerdik?
Evet, Şampiyon olmayı becerdik becermesine de, Onu da biz Erzurumlular beceremedik.
Dışarıdan transfer ettiğimiz Futbolcular sayesinde becerdik.
Hiç takım kadrosuna baktınız mı? Kaç Erzurumlu Futbolcu var diye?
Beceriksiz bir şehrin beceriksiz insanlarıyız vesselam?
Kendimin ve ailemin de içerisinde doğup büyüdüğü bu şehrin insanlarının tümünü beceriksiz diye adlandırdığım için bana kızanlar olacaktır belki.
Sakın Kimse Küsmesin, Kızmasın, Kırılmasın ve Darılmasın.
Biz birlikte hareket ederek hiçbir şeyi becerememiş bir toplumun evlatlarıyız.
Birlikte çalışamamışız. Birlikte kazanamamışız. Birlikte ortak bir iş yapamamışız. Birlikte Bir Fabrika kuramamışız. Birlikte Eğlenememişiz. Birlikte gülüp birlikte ağlayamamışız. Biz hiç bir zaman Birlikte olmayı becerememişiz.
Becerdiğimiz hiç mi bir şey yok diye düşündüğümde, Aklıma gelen birkaç şey var aslında. Onları da alt alta sıraladığımda bunların beceri değil. Erzurum´da doğup büyüyen insanların belli bir yaştan sonra kronikleşen hastalıkları olduğunu görüyorum.
Dünyaya geldiğimizde anne ve babalarımızdan bize bulaşan, daha sonra havasından, suyundan ve çevresinden salgılanan, ilerleyen yaşlarda ise kronikleşen ve ebedi hayata göçüp gideceğimiz güne kadar bizden hiç ayrılmayan kıskançlık, haset, istememezlik, çekememezlik gibi kendi içimizde yenmeye çalıştığımız, şehrimiz adına, insanımız adına elde edilen bir başarının ve becerinin ardından nükseden hastalıklarımız var.
Dedim ya beceriksiz bir şehrin beceriksiz evlatlarıyız vesselam?
Şampiyon olacağımıza inandık. Yeminler ettik. ?Vallahi Olacak, Billahi Olacak. Erzurum Bu Sene Şampiyon Olacak? türküleri söyledik.
Amaç Şampiyon olup 2. Lige çıkmaktı.
Şampiyon Olduk. 2. Lige çıktık.
Bu seferde Başarıyı kutlamayı beceremedik.
Neymiş Efendim. Şampiyonluk kutlamalarında AK Partili Milletvekilleri Neden Kutlamaya katılmışlar.
Bu Takım AK Partinin Takımı Değil. Erzurum´un Takımıymış.
Yahu! Erzurumspor´un Şampiyonluk kutlamalarına Şırnak, Diyarbakır, Bingöl, Antalya, Muğla, Trabzon ve diğer şehirlerimizin Vekilleri mi katıldı?
Erzurumluların inanarak ve güvenerek rey verdiği, vekaleten Ankara´ya gönderdikleri Erzuum´un Milletvekilleri kutlamaya katıldı.
Bunlar Erzurum´un vekilleri değil mi?
Erzurum´un AK Partili olmayan MHP Milletvekili Kamil Aydın Neredeydi diye soran yok.
Kamil Aydın´a "Erzurumspor´un Şampiyonluk Maçına ve Kutlamalarına Neden Katılmadın?" diye bağırıp çağıracağımıza, Şehrimizin ismini taşıyan ve herkesin ortak noktası olması gereken Erzurumspor´un bu güzel gününde Erzurum Milletvekili olmaktan onur duyan ve şehrinin insanının mutluluğunu stadyumda birlik ve beraberlik içerisinde kutlamak için hemşerilerinin yanında olanları taşlıyoruz.
Kamil Aydın Stadyuma geldi de stada mı alınmadı?
MHP Erzurum İl Başkanı ve yöneticileri, Bizde Erzurumspor´un bu güzel gününde yanında olacağız dedi de Hayır siz bu kutlamalara katılamazsınız mı denildi?
Ya da, CHP Erzurum İl Başkanı ve nezaretinde yöneticileriyle birlikte Erzurumspor´un Şampiyonluk sevincini bizde yaşayacağız diyerek protokol tribününde yer istedi de izin verilmedi mi?
2014 Mart mahalli seçimlerinde MHP Erzurum Büyükşehir Beldiye Başkan Adayı Kamil Aydın Başkanlığa seçilseydi.
Takım Mhp´nin takımı mı olacaktı?
Ne diyorsunuz! Bu memleket Kimin elinde kalırsa Onun memleketi muamelesi mi görecek bundan sonra?
Bakın işte biz beceremiyoruz.
İçimizdeki Benlik mücadelesi bizleri birbirimizden ayırıyor.
Biz Olamıyoruz. Bir Olamıyoruz. Birlikte Hiç Olamıyoruz.
Kamil Aydın Erzurum Milletvekili Değil mi?
Erzurum adına elde edilen bir başarı O´nu ilgilendirmiyor mu?
Erzurumspor Ona oy veren seçmenin takımı değil mi?
Atalarımızın bir sözü geldi aklıma; Bilmem Neresi kınalı Mum mu göndermelerini bekledin. Sayın Kamil Aydın?
Eğer Erzurum Milletvekili isen O kutlamalarda olmak senin en asli görevindi.
Kusura bakma, seni kimse ev sahibi olduğun bir kutlamaya misafir olarak davet edemez.
O Stadyumda olacaktın ve Tüm Parti Teşkilatını da O Stadyumda Erzurumlu hemşerilerinin sana ve Partine vermiş oldukları oyu boşuna vermediklerini, Erzurum adına yapılan her türlü birlik ve berabelikte bizde varız demesini bilecektin.
Size oy vererek Ezurum Milletvekili olmanıza sebep olan başta partililerinizden sonra da Erzurumlu hemşerilerinizden özür dilemek zorundasınız.
Yapmadınız! Bari Yapanlara çamur atmayın.
Ben Birkez daha Erzurumspor´u yalnız bırakmayan AK Parti Erzurum İl Başkanı Fatih Yeşilyurt´u, AK Parti Erzurum Milletvekilleri İbrahim Aydemir´e, Orhan Deligöz´e, Mustafa Ilıcalı ve Zehra Taşkesenlioğlu´na ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
İçinizdeki nifak tohumlarını kendi içinizde biçmek için biriktirin.
Bu şehrin huzurunu böyle siyasi kıvraklıklarla bozmaya kimsenin hakkı yoktur.
Sizlerin sahip olmaktan imtina ettiğiniz Erzurumspor´a Eğer AK Partili Milletvekilleri ve yöneticiler gelip sahip çıkmışsa bu onların Erzurum´a ne kadar sahip çıktıklarını. Sizin ise Erzurum´u hiç önemsemediğinizin göstergesidir.
Dedim ya, beceriksiz bir şehrin beceriksiz evlatlarıyız vesselam?
Şehrimiz insanına Beceriksiziz dediğim için kırılanlar, üzülenler, küsenler yazıyı okumaya devam ettikçe bana hak veriyorlar gibi geliyor?
Ali Demirhan Başkanlığında Şampiyon olan Erzurumspor, Şampiyonluğun vermiş olduğu sevinci bile buruk yaşadı.
Yani Beceremedi Şampiyonluğu kutlamayı.
Aslında belki Ali Demirhan´a bıraksalardı. Boğaz Köprüsüne Erzurumspor Bayrağı asmayı bile hayal ediyordu. Başkanın hayalini bile kursağında bırakdı bu beceriksiz kronik hastalar...
Kronikleşen Hastalıklarını Aşıladılar Başkana...
Başkan Ali Demirhan Erzurumspor´a başkan seçildikten sonra Erzurum´un kendisinden çok beklentisi vardı. Yaşamında başarılı bir grafik çizen Ali Demirhan, Yaşamının büyük bir bölümünü Yurt dışı, İstanbul ve Yalova gibi Metropol şehirlerde geçirmiş, kısacası kronik hastalıklarımızın kendisine bulaşmamış olduğu toplumlarda yer almış bir kişi olarak karşımızdaydı. Haliyle Kıskançlık, haset, çekememezlik ve istememezlik gibi şehrimizde 7´den 70´e herkese salgın gibi bulaşan kronik hastalıklardan uzak birleştirici, kucaklayıcı ve başarıya gidecek olan yolda emin adımlarla ilerlemesi bekleniyordu.
Göreve geldiği ilk günlerde bizleri hayrete düşüren hareketlerde yaptı.
İstanbul´daki Erzurumluları bir araya getirerek ortak payemizin Erzurumspor olduğunu adeta aşıladı. Erzurumspor´un Siyasi bir kimlik altında olamayacağını, yönetimindeki kişilerin de İktidar ve muhalefet partilerinde görev yapmış her kesimden birilerinin olması sonucunda başarıya bir bütün olarak gidileceğini gösterdi tüm şehre.
Ama sonunu getiremedi.
Yine yönetimindeki kişilerin, şehrimizde ve şehir dışında farklı meslek kollarında iş yapan kişilerden oluşması gerektiğini, farklı meslek alanlarında başarılı olmuş kişilerin bir birilerinden alacağı güçle başarıya ulaşılabileceğini öğretti bu şehre.
Ama gel gör ki; Ali Demirhan göreve geldiği ilk günkü bilgi, birikim ve donanımını şehrimizde kaptığı bulaşıcı hastalıkla gölgeye düşürdü.
Yıldızı parlak ve beşeri ilişkilerinin çok iyi olması münasebetiyle şehir Ali Demirhan´ı sevdi.
Bende kendisine inanan ve seven kişilerden birisiyim. Ali Demirhan her ne kadar beni sevmese de ben Ali Demirhan´ı üstün kişilik meziyetlerinden dolayı, her ne kadar da metropol şehirlerde yaşamasına rağmen aile büyüklerinden gördüğü Erzurum´un örf, adet ve ananelerinden uklaşmamış kişiliğinden ötürü seviyorum.
Ali Demirhan´ın etrafını saran şehrimizde yaşamış ve kronik hastalıklarımız olan kıskançlık, haset, istememezlik, çekememezlik gibi kötü hastalıkların virüsünü içerisinde barındıran kişilerce adeta Ali Demirhan´ı aşıladıklarına inanıyorum.
Ali Demirhan etrafında gezdirdiği ve kendisine yakın olarak gördüğü yol arkadaşlarının zamanla kronik hastalıklarının tesiri altına girmiş, bildiği doğrularda bile tereddüt duyar hale gelmiştir.
Yıllarca birlikte olduğu kişileri kırmaktan kaçınmıyor, dost bildiklerine sırt dönüyor, eskiden kendisi için kutsal sayılan bir takım kişilik özelliklerinden ödün veriyor, yanındakilerin dost dediklerine dost düşman bellediklerini kendisine düşman belliyor, yine kendisini tesiri altına alan kişilerin himayesi altında hareket ederek insanları kırmaktan kaçınmıyor bir hal almıştır.
Bugün gelinen nokta da görüyoruz ki; Ali Demirhan, tesiri altına girdiği birilerinin sayesinde birlikte yola çıktığı arkadaşlarını, dostlarını, ahbap ve kendisine her zaman destek olan Erzurum Basınını karşısına almıştır.
Düne kadar Erzurumspor´un başarısı için susanlar. Artık konuşmaya başlayacaklardır.
Ali Demirhan hakkında son günlerde şehrimizde dilden dile dolaşan bir takım iddia ve dedikodular (Dedikodu diyorum. İnanmakta istemiyorum.) umuyor ve diliyorum ki, birileri tarafından sineye çekilir.
Ama Başkan Ali Demirhan´ın mantığı olan "Birlik Olun Ben Diri Olayım" mantığı devam ederse Başkan Ali Demirhan´ın elinin tersiyle vurup savurduğu, kırıp parçaladığı bir zamanlar eşim, dostum dediği ama zamanla çevresindeki ağu vericiler tarafından ağulandıkça düşman bellediği kişiler tarafından ayyuka çıkarsa bu memleket Ali Demirhan´ı affetmez. (Paralelcilerin Uydurması demek bile kurtarmaz diye düşünüyorum.)
Ali Demirhan´ın bir an evvel bu etrafında örümcek gibi kendisini kronik hastalıklarıyla sarmış kişilerden arınıp özüne dönmesini bekliyoruz.
Gelelim Başkan Mehmet Sekmen´in önceki gün Erzurumspor Kulübünde gerçekleştirmiş olduğu Basın Toplantısına, Başkan Mehmet Sekmen tüm yüreklilikle Erzurumspor yöneticilerinden aldığı belge ve bilgiler ışığında Takımın bu sezon ki, harcamalarını, gelir ve giderlerini kamuoyuyla paylaştı. Her ne kadar da Takımın Bir Başkanı ve yöneticileri olsa da Bu Takımın gerçek Sahibi Erzurum Büyükşehir Belediyesidir. Başkanı Dün Ahmet Küçüklerdi. Bugün Mehmet Sekmen. Yarın belki başka birileri olacak ama kim olursa olsun bu takımın sahibi Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve Erzurumdur.
Şehrin Şehrü-l Emini olan Mehmet Sekmen, Yani Şehrin Emini sıfatıyla Mehmet Sekmen yapmış olduğu basın toplantısında Erzurumspor üzerinden başlatılan ve tartışmalara mahal verdirilerek eğleneceğimiz yerde hüzün ve matem havasında geçirdiğimiz Şampiyonluk sevincimize gölge düşüren her türlü iddia ve dedikodulara son noktayı koymuştur. Şehrin Eminine İnanmak, sözüne güvenmek ve üstüne söz söylememek izlerin atalarımızdan kalan miraslarındandır.
Önceki gün davet edildiğim ve katılmayı çok arzu ettiğim fakat daha önce yapmış olduğum planlar neticesinde katılamadığım Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen´in Basın toplantısında gazetecilerle Başkan arasında geçen tartışmaları kaçırdım. Aldığım bilgilere göre; Başkan Mehmet Sekmen Şehrimizdeki bazı gazetecilerin kendisi hakkında yapmış olduğu asılsız haberlerin gün yüzüne çıkması için müfettişleri bizzat inceleme yapmak için çağırdığı. müfettişlerin incelemesi sonucu çıkan raporları o yalan haber yapan yapan gazetecilere gerek hukuk karşısında gerekse kamuoyu huzurunda hesaplaşacağını belirtmiş.
İyi de etmiş Başkan Sekmen Tebrik ediyorum.
Ama sakın sözde kalmasın diyorum.
Kameralar karşısında esip gürlemek, toplantı bittikten sonra ya da bir kaç gün sonra herşey unutulur mantığıyla yaklaşmakta başkan Sekmen´e yakışmaz hatırlatması yapıyorum. Aksi takdirde bütün Erzurum Basınını töhmet Altında bırakacağının da altını çiziyorum.
Çünkü; Başkan Mehmet Sekmen Toplantı sırasında ve geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu TV Pogramında da bu takdiği kullanmış "Ben İsim Vermek İstemiyorum" diyerek anlatım yapmıştır. Hatta daha ileriye gitmiş şehrimizde kendisini eleştiren bir gazetecinin geçmişinde terör örgütüne hizmet ettiğini ima etmiş yine isim vermemiştir. Şehirdeki bilbortlara bu kişilerin resimlerini asarak ifşa edeceğini vurgulayarak aba altından sopa göstermiştir.
Ben üzerime almadım.
Sayın başkanım. Allah aşkına, tüm şehir adına bunu sizden istiyorum.
Ben de dahil olmak üzere Vatanımızın bölünmez bütünlüğüne, şehrimizin gelişmesine ve kalkınmaına eğer zarar verecek, yalan, iftira, şantaj, montaj, tehdit ve tetikcilik içeren haberlerimiz olduğuna inanıyor ve biliyorsanız.
İlk önce benim resmimin şehrin dört tarafına bilbortları donatarak ifşa edilmesini talep ediyorum.
Ve son olarak diyorum ki; Şehrü-l Emin yani Şehrin Emini olarak bugün itibariyle Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdüren Mehmet Sekmen´in şehrimizin çıkarları doğrultusunda bize tevdi edeceği her türlü göreve hazırız.
Memleketimizin gelişmesinde ve kalkınmasında engel teşkil edecek her türlü yolsuzluğun da karşıında göğsümüzü siper etmekten kaçınmayacağımızı belirterek. Ülkemizin bekası için ölmeye hazır bir nefer olduğumu beyan ederek sözlerime son veriyorum.
En başta demiştim ya; Biz birlikte hareket ederek hiçbir şeyi becerememiş bir toplumun evlatlarıyız.
Beceremeyeceğiz de...