Kıymetli Dostlarım,
Öncelikle Cumanızı kutlar, bu mübarek günün, var olan onur ve şerefinizi çoğaltarak devam ettirmesini, ayrıca da zulme uğramış tüm mazlumlara, zalimler karşısında mutlak galibiyet getirmesini, YÜCE ALLAH´tan diliyorum.
Almanya´da yaşayan arkadaşlarımız tarafından yazılan bazı yorumları okurken almanya´ daki televizyonların ve gazetelerin (özellikle devlete ait olanların) TÜRKİYE ´nin tüm bölgelerinde iç savaş varmış gibi yayın yaptıklarını belirten yorumlarına denk geliyordum.
İlk zamanlar bu yorumları yazan arkadaşların, biraz duygusal davranarak olayı kısmen abarttıklarını düşünmekteydim. Ancak şu an bulunduğum ildeki turizm tesislerine gelen bazı turistlerle sohbet etme imkanı bulduğumda; "İyi ki bizim ülkemizdeki televizyonlarda çıkan haberlere aldanıp tatilimizi iptal etmedik." sözlerini duyunca bu konunun gerçekten var olduğunu,yani bizim sayfalara yorum yazan arkadaşların abartmadıklarını da tam olarak öğrenmiş oldum.
TÜRKİYE´yi,Aydın Doğan medyası vasıtasıyla karıştıran alman istihbaratı, bu coğrafya da yeni oyun kurucu olarak başrole çıktığınında adımlarını yavaş yavaş göstermektedir. Bizler çocukluğumuzdan beri amerika, rusya, israil ve iran gibi ülkelerin istihbarat birimlerini çok sık duyup tanırken alman istihbaratı, bunca zaman içinde gerçekten alttan alta çok yol katetmiş.
Avrupa Birliği dediğimiz şeyi kısaca özetlersek; almanya´nın kontrolünde olan devletler topluluğu olduğunu söyleyebiliriz. Bir taraftan Avrupa Birliği´ni kontrol ederken diğer taraftan bizim ülkemizde oyun kurması, Ortadoğu´ya sıkı bir şekilde el atması almanya´nın gelecekte dünyanın başına tekrardan bela olacağının bence en büyük göstergelerinden biridir.
Rahmetli Necip Hablemitoğlu, bundan 13-14 sene evvel devamlı olarak alman istihbaratının kurdurmuş olduğu ülkemizde faaliyet gösteren bazı vakıflardan bahsediyordu (TÜRKİYE´yi karıştıran ve sabote eden vakıflar olarak). Bu vakıflar eliyle bizim ülkemizin içinden de birçok haini devşirebildikleri maalesef ki bir gerçek olarak gün ışığı gibi önümüzde durmaktadır.
Rahmetli Necip Hablemitoğlu´nun söylediğine göre bu hainlerin çoğu da TÜRK basınında görevli olan insanlarmış. O zaman yazdıklarını okurken YÜCE ALLAH biliyor ya Necip Hablemitoğlu´nun biraz paranoyak olduğunu düşünüyordum (Galiba şu anda ya bende biraz paranoyak oldum ya da bu gerçekle geçte olsa bende tanıştım.).
Ertuğrul Özkök, almanya´da bir gazeteye düzenli olarak yazı yazıyormuş. Tahmin ettiğiniz gibi bu yazıların tamamında ortak konu TÜRKİYE´yi kötüleme temasıymış. Bu satırları okuyunca hiçbiriniz şaşırmamışsınızdır. Çünkü artık, TÜRK-İSLAM davasına gönül vermiş olan bu vatanın evlatları kimin ne olduğunu yavaş yavaş öğrenebilmektedir.
Geçmişte almanya´da öldürülen TÜRK vatandaşlarının katilleri henüz ortada yokken bir gün alman polisinden gelen bilgilere göre var olan şüphelilerin içerisinde benim ismimin geçtiğini de öğrenmiştim. Benim ismimin geçtiği dosyayı TÜRKİYE´ye bile yollamışlar. Ergenekon davasıyla ilgili ifade vermeye gittiğim savcıların bir tanesiyle bu konuyu da konuşmuştuk (Bende savcı Bey´e gülerek;demek ki sadece TÜRKİYE´deki suçları değil, artık almanya´daki suçlarıda bana mal etmeye başladılar demiştim.).
Gerçi kim bilir bu yazımdan sonra almanya´da işlenen bazı suçların içerisine de dolaylı olarak ismimi karıştırırlar. Öyle ya en zor günlerinde çalışarak kendilerine yardım etmek için ülkelerine gelen TÜRK vatandaşlarını evlerinde diri diri yakanlardan ne beklenmez ki?
Gerçi onlar,ne yaparsa yapsınlar. Oradaki TÜRK nüfusu o kadar hızlı bir şekilde artıyor ki ve de yeni nesil TÜRKLER o kadar başarılılar ki yaptıkları bu iğrençliklerin mahçubiyetini TÜRKLERİN kurduğu şirketlerde çalışarak ödüyorlar ve ödeyecekler (Zaman her şeyin en iyi ilacıdır derler.).
Kıymetli Dostlarım, alman istihbaratının yönlendirdiği (hem yurt içindeki hem yurt dışındaki) medyanın istedikleri tek şey, erken seçimin olmaması. Bunlar TÜRKİYE´de tek başına iktidara gelmiş güçlü bir hükümet istemiyorlar (Eğer ki bunlar erken seçim olmamalı diyorlarsa biz bilmeliyiz ki bizim için en iyi şey erken seçimdir.).
Şunu artık iyice bilmeliyiz ki; almanya,artık bizler için yaz tatillerinde gurbetçilerin çikolata, oyuncak getirdiği masum ve dost ülke asla değildir.
BİR UMUTTUR YAŞAMAK
SEDAT PEKER