Sonucu ne olursa olsun ya da kim kazanırsa kazansın bilinen tek gerçek seçimleri kazananın zor ve kıl payı kazanacak olması.
İşte bu durum en çok Ak Partiyi ilgilendiriyor. Çünkü tabanından oy kaybeden ve birçoğu şimdilerde kararsız olan seçmen geçmişte Ak Partiye oy veren seçmen.
20 yıllık yıpranmışlık, yanlış olan bazı icraatlar, özellikle ihalelerde bazı şirketlere tanınan imtiyazlar, adrese teslim ihaleler, siyasiler ve bürokratlar etrafında dillendirilen rüşvet, lüks yaşam ve gayri etik davranışlar, illerdeki siyasetçilerin halktaki karşılıkları ve daha birçok konuda küsen ve gönül koyan eski Ak Parti seçmenleri, yeniden bu partiye oy verip vermeme konusunda ciddi tereddütler ve endişeler yaşıyorlar.
Bu endişeleri doğru ya da yanlış. Ama böyle bir kesim var ve bunların oranı yüzde 15 gibi ciddi bir sayıya tekabül ediyor.
Bu rakam Ak Partiye seçim kazandıracağı gibi seçim de kaybettirebilir. Tamam, kesenin ağzı açıldı, birçok alanda bir iyileştirme, atılım ve başarı elde edildi ama bunlar kırgın seçmenleri geri döndürmeye yetmiyor. En azından hepsini geri döndürmüyor.
Ak Parti Genel Merkezindeki yetkililerin de bu sayfaları yakından takip ettiklerini bildiğimiz için kendilerine bir öneride bulunmak istiyoruz.
Ak Parti, tüm illerde geçmişte Ak Partiye oy verdiği halde bu seçimlerde vermemeyi düşünen seçmenlere yönelik bir anket yapmalı. Onların partiden soğuma nedenlerini sorgulamalı ve tüm sonuçlar değerlendirilerek en çok eleştiri alınan konular tespit edilmeli.
Bu tespitle birlikte seçmeni yeniden umutlandıracak adımlar atılmalı ve yeniden gönüllerin kazanılmasına yönelik çalışmalar yapılmalı.
Ak Partiye yeni seçmen gelme imkân ve ihtimali yok. Verilen zamlar, konut hamleleri ve diğer atılımlarla oy geleceğine inanılıyorsa burada ciddi bir yanılgı içine düşülmüş demektir.
Seçimleri kazandıran da kaybettiren de hizmet değil algıdır. Ve Ak Parti’nin hizmet konusunda karnesi iyi ise de adalet, ihaleler, lüks yaşam ve şatafat konusundaki algısı çok parlak değil.
Parti Genel Merkezi ve Külliye bu konularda ciddi adımlar atıp olumsuz algıyı çevirme konusunda gayret göstermezse, karşı tarafın algısını parlatacak çok sayıda argüman seçimleri kaybetmenin de sebepleri olabilir.
Erzurum ölçeğine baktığımızda da, Saha da yok hükmünde olan İl ve İlçe teşkilatları üzerlerindeki metal yorgunluğu atmaya hiç mi hiç niyetli değiller.
Seçimlere aylar kala AK Parti Erzurum ölçeğinde de yeniden teşkilatlanma noktasında önemli adımlar atmazsa oy kaybı kaçınılmaz olacaktır.
