Normal zamanında yapılacak olsa bile seçimlere bir yıldan az bir süre kaldı. Ak Parti, çok kritik olarak gördüğü bu seçimlere 'değişim' temasıyla ve yeni yüzlerle gitmeyi planlıyor.
Bu maksatla AK Parti kulislerinde sonbahar aylarında kapsamlı bir kabine ve parti yönetimi değişikliğine gidileceği konuşuluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kritik seçim öncesi yeni bir vitrinle vatandaşın karşısına çıkmak istediği, gerekirse olağanüstü kongre seçeneğinin de tartışıldığı belirtiliyor.
AK Parti’de ‘değişim’ rüzgarları esiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 seçim kampanyası sürecinde yeni bir vitrinle vatandaşın karşısına çıkmak istediği, bu değişiklikler için ihtiyaç olması hâlinde olağanüstü kongre seçeneğinin de tartışıldığı belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bugüne kadarki ‘en kritik’ seçim olarak nitelendirdiği 2023 seçimleri için AK Parti’de âdeta bir teyakkuz durumu söz konusu. Seçimi kazanmak için, Cumhurbaşkanı’nın önümüzdeki süreçte önemli ‘manevralar’ yapabileceği belirtiliyor.
Öte yandan, kabine değişiminin de sonbaharda gündeme geleceği, yeni kabinede ‘Siyasi kökenli’ isimlere yer verileceği, ikinci bir Cumhurbaşkanı yardımcısının atanabileceği, konuşulan iddialar arasında yer alıyor.
Bu hazırlıklardan da göründüğü gibi Ak Parti, açıkça ifade etmekten çekindiği teşkilat ve yönetim sorunlarını görmüş ve adım atmaya niyetlenmiş.
Partinin yükünü almak yerine partiye ve misyona yük olan, kamuoyunda ve seçim bölgelerinde itibar ve destekleri kalmayan bazı isimlerle yol ayrımına giderek yeni yüzlerle yola devam etmek gibi bir niyet ortaya koymuş.
Ak Parti Genel Merkezi de nihayet 2023 seçimlerinin yerelde, partilerin değil isimlerin seçimi olacağını bu sebeple milletvekili adaylarını belirlerken bu yönde karar verilmesi gerektiğini görmüş.
Diğer partiler en çok oy toplayacak isimlerle görüşmeler yaparken Ak Parti’nin seçmenin bu beklentisine kayıtsız kalması beklenemez. Kaldı ki Ak Parti misyonuna ve Erdoğan’a gönülden bağlı her bir fert, kendisinin değil Erdoğan’ın kazanmasını daha önemli ve ülke için faydalı görür. Israr ederse de ülkeyi ve Erdoğan’ı değil, sadece kendi geleceğini düşündüğünü açık etmiş olur.
