“3 Mayıs Türkçülük Günü nedir?” sorusu ve 3 Mayıs Türkçülük Günü sözleri araştırılıyor. Türkçülük Günü sözleri yoğun ilgi görüyor. 3 Mayıs Türkçülük Günü, her yıl ülkemizde kutlanmaktadır. Geçmişi 7 Eylül 1944 ile 29 Mart 1945’e kadar süren siyasi bir davaya dayanan Türkçülük günü, ilk defa 1945’de Tophane Askeri hapishanesinde kutlanmıştır. Her yıl 3 Mayıs’taki bu günün kutlanması üzerine, 3 Mayıs Türkçülük günü olarak ilan edilmiştir. 3 Mayıs Türkçülük günü hakkındaki tüm merak edilenler haberimizde…
3 MAYIS TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ NEDİR?
Türk milleti engin kültür birikimi ve geçmişi sayesinde kutlanması doğal olan bu bayram Türkler için önemli bir bayram niteliğine sahiptir. Cumhuriyetin kuruluş dönemini takip eden yıllarda Türkçülük ideolojisinin anti Türkçülerin ve onların dış destekçilerinin büyük çaplı çatışmalarına neden olmuştur. Yaşanan çatışmaların ardından bir dizi siyasi olaylar, yargılamalar meydana gelmiştir.
3 MAYIS TÜRKÇÜLÜK GÜNÜNÜN TARİHİ
Irkçılık-Turancılık Davası, 7 Eylül 1944'te başlayan ve 29 Mart 1945'e kadar süren, Türk siyasetinde önde gelen 23 ismin Irkçılık-Turancılık suçlamasıyla yargılandığı sürecin adıdır. Türkçülük-Turancılık davasının gerekçelerinden biri olarak gösterilen Hüseyin Nihal Atsız -Sabahattin Ali davasının 3 Mayıs 1944 tarihli duruşmasından sonra yaşanan “Ankara Nümayışı”nı anmak amacıyla, ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askerî hapishanesinde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkûm tarafından kutlanmıştır. Daha sonraki senelerde de devam eden toplantılar Türkçülük Günü (Bayramı) adını almıştır.
Yargılama sonucunda Zeki Velidi Togan, Hüseyin Nihal Atsız, Alparslan Türkeş, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal çeşitli cezalara çarptırıldılar.
Dönemin Başbakanı Şükrü Saracoğlu 5 Ağustos 1942'de TBMM'de yaptığı konuşmada şunları söylemiştir:
"Biz Türk'üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz. Ve her vakit bu istikamette çalışacağız."
Sabahattin Ali tarafından Atsız mahkemeye verilir. 26 Nisan 1944'te Ankara'da başlayan ilk mahkeme, dönemin gençleri tarafından hınca hınç doldurulur. Mahkeme, 3 Mayıs 1944'e ertelenir.
Tarihte 3 Mayıs Olayları adıyla anılan olaylar Nihal Atsız'ın, hakkında açılan dava için Ankara'ya geldiği sırada başlamıştır.
3 Mayıs'ta bir araya gelen ve gösteriler yapan gençler birer birer tespit edilip toplanır ve tutuklanır. Milliyetçi gençler, Alparslan Türkeş'in ifade ediş şekliyle, kıyasıya dövülür. Nihal Atsız da aynı gün duruşmadan çıktıktan sonra polis tarafından gözaltına alınır. Üsteğmen olarak nümayişe katılıp gözaltına alınan Alpaslan Türkeş konuyla ilgili olarak:"3 Mayıs günü heyecanla sokağa fırlayan gençler kıyasıya dövüldüler " demiştir.
3 Mayıs'ın ilk yıldönümü 1945 senesinde o sıralarda Tophane'deki Askerî Cezaevinde tutuklu bulunan bir grup Türkçü tarafından örtüsüz bir masa etrafında yapılan bir toplantı ile anılmış, daha sonraki yıllarda ise çeşitli törenlerle kutlanmış ve Türk milliyetçilerinin bir geleneği Türkçülük Günü oluşmuştur.
3 MAYIS TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ NASIL KABUL EDİLDİ?
Ankara Nümayişi'nin ilk yıl dönümünde, 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane'de Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan bir grup tarafından örtüsüz bir masa etrafında yapılan bir toplantı ile anıldı.
TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ SÖZLERİ
”Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.” (Mustafa Kemal Atatürk)
"Türkün en önemli vasfı teşkilâtçılığıdır."
”Türkçülük öyle şerefli bir bayraktır ki bu bayrağı vatanın her köşesinde durmadan dalgalandırmak her Türk’ün ilk ve milli vazifesidir.” (Mustafa Kemal Atatürk)
”Fikir, iman, ülkü aşkı … İnsanları güçlü yapan bunlardır.” (Alparslan Türkeş)
”Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.” (Alparslan Türkeş)
”Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır.” (Alparslan Türkeş)
”Hürriyetin tek garantisi mülkiyettir.”
”Başarı için muntazam plânlı çalışma yapmak lâzımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız.”
”Ahlâkçılık anlayışımız, Türk Ahlâkı ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir.” (Alparslan Türkeş)
”Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz…” (Alparslan Türkeş)
Emirlere mutlak itaat lâzımdır. Laubali, gevşek, disiplinsiz, metotsuz kimselerle dâvamız yürümez. Her şeyde örnek olmak lâzımdır.”
”Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür.”
”İnsanlık âleminin en şerefli bir ailesi Türk Milletidir. Dokuz Işık demek, Türk Ülküsü demektir.”
”Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.”