Üst akıldan şimdi de rapor operasyonu

Üst akıldan şimdi de rapor operasyonu

Türkiye seçim öncesi yeni operasyonla karşı karşıya. George Soros'un Açık Toplum Vakfı ile Koç Üniversitesi ve ABD'nin Ohio Üniversitesi'nin araştırma adı altında servis ettiği ortak proje, Türkiye için adeta felaket senaryosu çiziyor. Paralel örgütün arg

Yenişafak gazetesinde yer alan habere göre; Gezi ve 17-25 Aralık darbe girişiminden istedikleri sonucu alamayanlar seçim öncesi yeni bir operasyonu sahneye sürdü. İçerde ve dışarıda Türkiye`ye savaş açan paralel örgütün argümanlarının işlendiği dosyada adeta felaket senaryosu çiziliyor.

George Soros`un Açık Toplum Vakfı ile Koç Üniversitesi ve ABD`nin Ohio Üniversitesi`nin araştırma adı altında hazırladığı çalışmayla Türkiye`de kara tablo çiziliyor. Paralel örgütün dillendirdiği kavramları rapor haline getirerek, Türkiye`de ekonominin ve demokrasinin kötüye gittiği izlenimi vermeyi amaçlayan araştırmayı, Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Çarkoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Selim Erdem Aytaç ile Ohio Eyalet Üniversitesi`nde Doç. Dr. Erik Nisbet kurguladı.

SABANCI ÜNİVERSİTESİ DE KATKI SAĞLADI
Açık Toplum Vakfı, Koç Üniversitesi ve ABD`den Ohio Devlet Üniversitesi tarafından desteklenen Haziran 2015 Seçimleri Türkiye Kamuoyu Dinamikleri Araştırması” adlı kurgu çalışmanın hazırlık aşamasında Sabancı Üniversitesi`nden Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ile Yrd. Doç. Dr. Özge Kemahlıoğlu da katkı verdi.

ARAŞTIRMANIN 4 TEMEL YALANI
Araştırma dört temel yalan üzerine oturtulmak istendi. 19 Mart-26 Nisan 2015 tarihlerinde 49 ilde 2201 katılımcı ile yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmada ekonomi, AB üyeliği, ifade özgürlüğü ve seçim güvenliği konuları ele alındı. Çarkoğlu`nun değerlendirmelerine göre, Seçmenlere göre bugün Türkiye`nin en önemli sorunları ekonomi odaklıdır. İşsizlik, geçim sıkıntısı, yoksulluk, enflasyon, ekonomik kriz gibi kaygıları Türkiye`nin en önemli sorunları olarak dile getiren seçmenlerin oranı yüzde 56`dır.”

KOALİSYON ÖVGÜSÜ
Araştırmaya göre, seçmenlerin Türkiye`nin en önemli sorunlarına en iyi çözümü hangi partinin getirebileceği konusundaki görüşleri konu başlıklarına göre farklılık gösterse de genel olarak AK Parti muhalefet partilerinden daha yetkin görülüyor. Ancak seçmenler, 2007 ve 2011 seçimleri ile bugün karşılaştırıldığında ise CHP ve MHP`yi Türkiye`nin sorunlarını çözmede belirgin derecede daha yetkin görüyormuş.

MUHALEFETE GÖRE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Araştırmada, Türkiye`de demokrasinin işleyişinden memnun olmayanların oranının ise yüzde 45 olduğu ileri sürülüyor. Bu oranın 2011 yılında yüzde 33 oranında olduğu belirtilerek, şu değerlendirmeye yer veriliyor: Muhalefet partileri seçmeni yüzde 75 oranında ifade özgürlüğü olmadığı kanaatinde iken AK Parti seçmeninin (yüzde 28 ifade özgürlüğünde sorunlar olduğunu belirterek) görece daha iyimser bir değerlendirme yaptığı gözlenmektedir. Bu bağlamda devletin insan haklarına saygı göstermediğini dile getirenlerin oranı da 2007`den bu yana sürekli artmış ve 2015 itibariyle yüzde 45 düzeyine ulaşmıştır.”

Ekonomiyi kötülediler
Prof. Dr. Çarkoğlu`na göre, seçmenlerin ekonomik değerlendirmelerinde belirgin bir kötüleşme gözlemleniyor. Ekonominin durumu hakkında olumsuz görüş bildiren seçmenlerin oranı 2013 yılında yüzde 24 iken, 2014 yılında yüzde 30`a, 2015 yılında ise yüzde 48`e yükseldiği belirtilen araştırmada, seçmenler AK Parti`yi başörtüsü sorunu, sağlık, kentsel dönüşüm konularında başarılı bulduğu, işsizlik, Suriye ve yolsuzluğun azaltılması konusunda başarısız buluyor.

Seçimde şaibe algısı
Araştırmada sandık güvenliği konusunda iktidar ve muhalefet partisine yakın seçmenler arasında çok sert bir kutuplaşma olduğu ortaya çıktı. Ak Parti seçmenlerinin yüzde 78`i sandık oy sayımlarının doğru yapılacağına inandığını belirtirken, bu oran muhalefet seçmenleri arasında yüzde 23`e düştü.

Başkanlığa destek yok
Başkanlık sisteminin parlamenter sisteme göre daha iyi bir yönetim biçimi olduğunu düşünenlerin oranının yüzde 27 gibi çok düşük oranda olduğu iddia edilen araştırmada, Kürt sorunu tartışmalarında, çözüm için yerel yönetimlere daha fazla yetki verilmesi, vatandaşlık tanımının kapsayıcı hale getirilmesi, genel af, kamuda Türkçe dışında hizmet verilmesi ve ilköğretimin Türkçe dışında dillerde de yapılabilmesi gibi önerilere desteğin yüzde 50`nin altında olduğu kaydedildi. Seçmenlerin yaklaşık yüzde 60`ı Kürt siyasi hareketinin hedefinin bağımsız bir devlet olduğunu düşünürken, bu oranın HDP`li seçmenlerde ise sadece yüzde 33 seviyesinde olduğu tespiti yapıldı.

KAYNAK: YENİŞAFAK