FETÖ darbesinden kurtuluş günü

FETÖ darbesinden kurtuluş günü

17 Aralık 2015. Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) darbesinin üzerinden 2 yıl geçti.

 

2 yıl önce, FETÖ, devlet kurumlarına güveni yok etmek ve kurumları işlemez hale getirmek hedeflerine yönelmişti. Eski darbelere benzemiyordu. Devletin emniyet-yargı erkinin bazı mensupları Pensilvanya´nın paralelinde hareket ediyordu. BÜYÜK TÜRKİYE hedefine kilitlenmiş DEVLET AKLI olmasaydı küresel odaklı teşebbüs aziz milletimizin omurgasını sarsıcı ve yıkıcı gelişmelere yol açabilirdi. Askeri darbelerden bıkmış aziz milletimiz, yeni bir model özelliği taşıyan FETÖ darbe teşebbüsünden, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan´ın kumpasları iyi okuması, hemen neşter atması sonucu kurtuldu.


27 Mayıs-12 Mart-12 Eylül-28 Şubat darbelerinin siyasi ve ekonomik sıkıntılarını daha yeni aşarken, FETÖ iktidara el koysaydı, çok çekerdik çok. Türkiyemizi Allah korudu. Erdoğan´ın kararlı duruşuyla, 2 yıl içinde FETÖ´NÜN DERİNLİĞİ ortaya çıkıyor. FETÖ´nün, ülkemizde kurumların ulusal menfaatlerden uzaklaşması ve zor zamanlarda operasyonel amaçlarla kullanılması için yapılanmaya gittiği anlaşıldı. Orduda, emniyette, yargıda, üniversitelerde, ekonomi kurumlar da ve bürokrasideki güçlü yapılanmaları her gün biraz daha berraklaşıyor. FETÖ´nün amacının devlet gücünü zayıflatırken milli iradeyi ve siyasi mekanizmayı da yıpratmak ve siyaseti ülke çıkarlarına göre refleks verebilir bir halden uzaklaştırmak olduğu hala anlaşılmadı mı? FETÖ´nün İsrail´den Almanya´ya, HDP´den CHP´ye, PKK´ya kadar her yapıyla işbirliğine girebilmesi düşündürücü değil mi? Dün yazdım, siyasi partilere yönelik operasyonlar ve kirli tezgâhlara aracılık etmesi şaşırtıcı değil mi?
Yandaş medyasının faaliyetlerini örtülü biçimde, devlete ve ülkeye yönelik saldırılarda bulunması da çok dikkati çekicidir. Yapılanlar ayıptır. Kaos ortamına zemin hazırlayan siyaseti ve toplumu felç etmeye ve manipüle etmeye odaklanmış faaliyetlerin hesabı muhakkak sorulacaktır. Bu nedenle, FETÖ yapılanmasına karşı hukuk ve adliyenin harekete geçişini "demokrasi, medya, özgür basın, sivil eğitim" vs ambalajıyla suçlamaya çalışanlar boşuna uğraşmasın... Bu vesile ile Ağustos 2014´de Cumhurbaşkanlığına Erdoğan´ı, aziz milletimizin, bizzat kendi elleriyle seçmesinin derin anlam ve önemi üzerinde hep beraber düşünmeliyiz.

Tük milleti tarihinde ilk kez DEVLET BAŞKANI´nı kendi elleriyle seçti. Bu olay başlı başına, YENİ TÜRKİYE´NİN HİKÂYESİDİR.


FETÖ darbesinin 17-25 Aralık 2013´te gerçekleştirmeye çalışıldığını düşünürsek, 2014 yılında, FETÖ´nün yıkmaya çalıştığı Erdoğan´ın, sandıkla, demokrasi ile CUMHURBAŞKANI seçilmesi, darbelere karşı Aziz Milletin haykırışıydı. 1950´de severek, kucaklayarak, isteyerek, iktidara getirdiği demokrasi şehitleri Adnan Menderes´in, askeri cunta tarafından idam edilmesine yıllar sonra isyanıydı. FETÖ teşebbüsünü unutmadık, unutulmayacak. Nasıl Türkiyemiz´in siyaset kadrolarını tırpanlayan, siyasiekonomik fay hatları yaratan, her birinin sonucu en az 15 yıl geriye gitmemize yol açan askeri darbeleri unutmuyoruz. Her yıldönümünde, tarihe yeni bir gözle bakıyorsak, FETÖ darbesini de unutmayacağız.

SONUÇ: Bugün askeri vesayet nasıl geriletilmişse, olası emniyetyargı üzerinden yeni kumpaslara hazırlık yapacak olanların da cesaretlerinin kırılması, zihniyetlerin demokrasi yolunda evirilmesi muhakkak sağlanacaktır. Yeni Türkiye DEMOKRAT olacaktır. Büyüyecektir.


Kalkınacaktır. Bölgesel Güç´ten Küresel oyunculuğa geçecektir. Bunun da yolu, askeri olsun, bürokratik oligarşik olsun, FETÖ´ nün denediği emniyetyargı cuntası darbe teşebbüsü olsun, MİLLETE KARŞI OLAN HER VESAYETÇİLİK HAMLESİNE karşı çıkıştan geçer.Aziz milletimizin ümidi ve duası darbelerin bu topraklarda tarihin çöplüğüne EBEDİYEN atılmasıdır.