Bediüzzaman Said Nursi`nin tavsiyelerinin bütün Kürt halkını kapsayacak şekilde olduğu cümlelerinden anlaşılıyor.
Bediüzzaman Said Nursi II. Meşrutiyet`in ilanında ve sonrasında İstanbul`dayken orada bulunan Kürt hamallar için birkaç mühim tavsiye yazar. Ancak o tavsiyelerin sadece hamallara mahsus değil, bütün Kürt halkını kapsayacak şekilde olduğu cümlelerinden anlaşılıyor.
Said Nursi, Kürtlere hitabında, İslamiyeti, insanlığı ve milli birliklerini korumalarını telkin ediyor. Bunları korumak içinse şu üç keskin kılıca ihtiyaç olduğunu söylüyor:
1. Osmanlı çatısı altındaki bütün unsurlarla (Türk, Kürd, Arab, Laz vd. ) milli birliği sağlamak,
2. Gayretle çalışarak zamanın gereklilikleri olan sanayi, ticaret ve ziraat sahalarında girişimci bir pozisyon almak,
3. Kürtler arasında yerel, milli birliği sağlayarak, cesur ve muharip Kürd halkının birbirlerini kırmalarını önleyip, dış düşmanlara karşı önemli bir engel teşkil etmek.
Bediüzzaman, Türk milletiyle birlik olmayı fevkalade önemseyerek meseleyi şöyle özetler:
?Türkler bizim aklımız, biz de onların kuvveti. Mecmuumuz (toplamımız) bir iyi insan oluruz. Hodserâne (başına buyruk) yapmayacağız. Bu azmimizle başka unsurlara (ırklara) ders-i ibret vereceğiz. İyi evlât böyle olur. Hem de istibdat zamanında bir batman itaat etmiş isek, şimdi on batman itaat ve ittihat lâzımdır. Zira şimdi sırf menfaati göreceğiz. Çünki hükûmet-i meşruta (meclisle yönetilen hükümet) hakikî hükûmet-i meşruadır (gerçek İslâmî hükûmettir).
Elhasıl, ittifakta kuvvet var, ittihatta hayat var, uhuvvette saadet var, itaat-i hükümette (devlete itaatte) selâmet var. Hablü?lmetin- i ittihada (birlik olmanın sağlam ipine) ve şeriat-ı muhabbete sarılmak zarurîdir? (Bediüzzaman Said Nursi. Asar-ı Bediyye)"
Risalehaber
Erzurum
25.11.2024