Cübbeli Ahmet: Bakireyle evlenmek ömrü uzatır

Vahdet gazetesinde yazan Cübbeli Ahmet, Hz.Ali`nin ömrü uzatan 4 şey olarak sıraladığı maddeleri yazdı.

Verdiği sohbetlerle dikkat çeken Cübbeli Ahmet, Vahdet gazetesi için yazdığı yazısında ilginç bir konuya değindi.

"BAKİREYLE EVLENMEK ÖMRÜ UZATIR"

Hz.Ali`nin ömrü uzatan 4 şey ile ilgili söylediklerine yer veren Cübbeli, şunları söyledi;

"Haz­re­ti Ali Efen­di­miz 4 şey ömür art­ı­rır bu­yu­ru­yor. Bun­lar öğ­le vak­tin­de el­ma ye­mek, ba­ki­rey­le ev­len­mek, akan su­da yı­kan­mak, so­la doğ­ru uyu­mak­tır. Çün­kü so­la doğ­ru ya­tın­ca kalp ra­hat­la­dı­ğı için ömür uzar. Ho­ca Efen­di sen bi­zi ça­buk mu gö­tür­mek is­ti­yor­sun da sa­ğa yatın di­yor­su­n” di­yen­le­re ce­va­ben; za­ten az yer, sa­ğa ya­tar­sa­nız so­run yok, uzun ya­şar­sı­nız."

Pey­gam­ber Efen­di­mi­z'in uy­ku­su az­lı­ğı övü­len şey­ler­den­dir. Uy­ku­nun az­lı­ğı mak­bul­dür. Sa­hih ha­dis ki­tap­la­rın­da bu ko­nu çok ge­çer. Efen­di­mi­z bir­kaç sa­at uyu­r, ge­ce­nin 3'te 1'i ge­çin­ce te­hec­cü­de kal­kardı. Ku­r'­an-ı Ke­ri­m'­de de Ger­çek­ten Rab­bin bi­li­yor ki sen, mu­hak­kak ge­ce­nin üç­te iki­si­ne ya­kı­nı­nı, ya­rı­sı­nı ve üç­te bi­ri­ni iba­det­le ge­çi­ri­yor­sun, be­ra­be­rin­de bu­lu­nan bir grup da (böy­le ya­pı­yor)” (Muz­zem­mil-20)  aye­tiy­le zik­re­di­lir. Gün­düz uy­ku­su­nun ge­ce iba­de­ti­ne kuv­vet ol­ma­sı için gün­düz de bi­raz kay­lu­le ya­par. Pey­gam­be­ri­miz (Sal­lal­la­hu Aley­hi ve Sel­lem) az uyu­du­ğu hal­de  İ­ki gö­züm uyur ama kal­bim uyu­ma­z” bu­yu­ru­yor. Kal­bi uyu­ma­dı­ğı için de ab­des­ti bo­zul­maz. Bi­zim uy­ku­muz ab­des­ti bo­zar ama Pey­gam­be­ri­mi­z'in uy­ku­su ab­des­ti boz­maz. 

KALP RA­HAT­SIZ OLUR

Efen­di­mi­z'in uy­ku­su sağ ta­ra­fı­nay­dı. Az uyu­ma­ya güç al­mak için sağ ta­ra­fı­na ya­tar­dı. Sağa ya­tan az uyur, so­la ya­tan çok uyur. Çün­kü so­la ya­tıl­dı­ğı za­man kalp yer­le­şir ve vü­cut ra­hat olur. Kalp ra­hat­la­yın­ca uy­ku ar­tar. 

Sağa ya­tın­ca kalp ra­hat­sız olur. Kalp ra­hat­sız olun­ca uy­ku aza­lır, in­san ça­buk uya­nır. 

ÇOK Yİ­YEN SO­LA YAT­SIN

Bir de ci­ğer me­se­le­si var. Kalp sol­da, ci­ğer­ de sağ­da ol­du­ğu için sa­ğa ya­tar­sak kalp ve ci­ğer den­ge­le­nir, uy­ku az olur. So­la yat­tı­ğı­mız tak­dir­de uy­ku ço­ğa­lır. Za­ten çok yi­yen­ler so­la yat­sın di­yor­lar. Ha­ni bir ­de Yat­tım sa­ğı­ma, dön­düm so­lu­ma, me­lek­ler şa­hit ol­sun, di­ni­me ima­nı­ma­” di­ye bir şey var. Ço­cuk­la­ra öğ­re­ti­yor­lar. Ni­ye sağa ya­tıp so­la dö­nü­yor? Çün­kü ra­hat uyu­ma­sı için. Ama sün­ne­tin ye­ri­ni bul­ma­sı için ilk ya­tış­ta sağ ta­ra­fa yat­mak la­zım. Siz de öy­le ya­pın. Me­se­la kar­nı­nız tok ve yat­ma­nız icap et­ti­ği za­man sün­ne­tin ye­ri­ni bul­ma­sı için sa­ğa doğ­ru bi­raz ya­tın son­ra so­la dö­nün. Çün­kü mi­de tok­ken sağa ya­tar­san kalp pe­ri­şan olur. So­la yat­tı­ğı­nız za­man vü­cut ra­hat­lar.

ÖMÜR ART­I­RAN 4 ŞEY

Haz­re­ti Ali Efen­di­miz 4 şey ömür art­ı­rır bu­yu­ru­yor. Bun­lar öğ­le vak­tin­de el­ma ye­mek, ba­ki­rey­le ev­len­mek, akan su­da yı­kan­mak, so­la doğ­ru uyu­mak­tır. Çün­kü so­la doğ­ru ya­tın­ca kalp ra­hat­la­dı­ğı için ömür uzar. Ho­ca Efen­di sen bi­zi ça­buk mu gö­tür­mek is­ti­yor­sun da sa­ğa ya­tın di­yor­su­n” di­yen­le­re ce­va­ben; za­ten az yer, sa­ğa ya­tar­sa­nız so­run yok, uzun ya­şar­sı­nız. 

Çok ye­dik­ten son­ra sa­ğa ya­tar­sa­nız o za­man yan­dı­nız.

UYU­MA ŞE­KİL­LE­Rİ

4 tür­lü uyu­ma şek­li var. Yü­züs­tü uyu­ma şey­tan­la­rın, sırt üs­tü âlim­le­rin uyu­ma şek­li­dir. Çün­kü sırt üs­tü uyur­ken te­fek­kür eder, dü­şü­nür. 

Fı­kıh me­se­le­le­ri­ni çö­zer, ilim ka­fa­sın­da ka­lır. Sa­ğa doğ­ru pey­gam­ber­le­rin, so­la doğ­ru hü­kümdar­la­rın ya­tış şek­li­dir. 

Çün­kü hü­küm­dar­la­rın sof­ra­la­rı bol olur, ka­rın­la­rı tok olur. Onun için so­la doğ­ru yat­mak on­la­rın ter­cih et­ti­ği şey­dir.

HER ŞEY BE­DA­VA

Si­ze da­ha ne an­la­ta­yım? Tıp­tan, hik­met­ten an­la­tı­yo­rum. Uzun ya­şa­ma­nın sır­la­rı­nı ve­ri­yo­rum. Her şey be­da­va, KDV, ÖTV, ver­gi yok. Al­lah amel et­me­yi na­sip et­sin. Ben de bun­lar­la ze­kât ver­me­ye ça­lı­şı­yo­rum si­ze. 

SÜN­NE­Tİ YE­Rİ­NE GE­Tİ­RİN

Sol ta­ra­fa ya­tı­lın­ca uy­ku da­ha gü­zel ve lez­zet­li olur. Ra­su­lul­lah (Sal­lal­la­hu Aley­hi ve Sel­lem) lez­zet is­te­me­di­ği ve çok uyu­mak is­te­me­di­ği için sa­ğa ya­tar­dı. Ben si­zin çok ye­di­ği­nizi bi­li­yo­rum. Yat­ma­dan ön­ce ku­ru­ye­miş fa­lan yi­yor­su­nuz. Onun için siz sa­ğı­nı­za ya­tın, du­ala­rı­nı­zı oku­yun, sün­net ye­ri­ni bul­sun. Ek­se­ri­yet­le tok­sa­nız so­la doğ­ru dö­nün. Baş­tan sa­ğa yat­tı­ğı­nız için bu da sün­ne­te mu­ha­le­fet sa­yıl­maz. 

KALP AS­KI­DA KA­LIR

So­la ya­tıl­dı­ğı za­man in­sa­nın için­de­ki uzuv­lar ra­hat olur. Bu ra­hat­lık­ta uy­ku­da ağır­laş­ma­yı, uy­ku­ya dal­ma­yı, ho­rul ho­rul uyu­ma­yı ve uy­ku­nun uzun boy­lu sür­me­si­ni sağ­lar. Uyu­yan sağ ta­ra­fa yat­tı­ğı za­man ise kalp as­kı­da ka­lır. Sağa ya­tın­ca kalp ye­rin­de dur­mu­yor, sar­kı­yor ya­ni. Sar­kın­ca da ıs­tı­rap­lı olur, çar­pın­tı­sı çok olur ve ça­buk uya­nır. Ya­ni ru­ha Ben çar­pıp du­ru­yo­rum, kal­ka­lı­m” di­ye sin­yal ve­rir. 

Ama kalp ye­ri­ni bul­du­ğu za­man ruh gel­me­se de ni­ye gel­mi­yor­sun de­mez. Ruh ge­le­cek ki uya­na­ca­ğız ya­hu. 

Sağ ta­ra­fa doğ­ru ya­tı­lır­ken uy­ku­da bo­ğul­ma ha­li, his­le­ri­nin uzun sü­re ke­sil­me ha­li ada­mı kap­la­maz. Bu yüz­den Ra­su­lul­lah (Sal­lal­la­hu Aley­hi ve Sel­lem) uy­ku­su az ol­du­ğun­dan, uy­ku­nun da az­lı­ğı mak­bul ol­du­ğun­dan sağ ta­ra­fa doğ­ru ya­tı­yor­du.

ALLAH KORKUSU KALBE YERLESMELi

Hazreti Mevlana Bir ok atacaksın 700 sene sonra da hedefi vuracak” diyor. Hakikaten Mesnevi 700 seneyi doldurmasına rağmen hâlâ gündemdedir. Amerika'dan tut bütün dünya Konya'ya geliyor. Konya dolup taşıyor. Otellerde yer kalmıyor. Her dilden, dinden insan Hazreti Mevlana'yı ziyarete geliyor. Fakat herkes Hazreti Mevlana'yı kendine göre bir kılıfa, kabuğa sokmaya çalışıyor. Hazreti Mevlana şarap deyince aşk şarabından, cennet şarabından, Allah'a olan sevgiden bahsediyor. Adam içkiciyse kendine bir şarap içme yolu buluyor. Zındıklık yapıyor, Hazreti Mevlana'ya da iftira atıyor. Allah muhafaza etsin. Öbürü bir şey diyor, beriki başka bir şey diyor. Ebu Bekir'i, Hazreti Ömer'i, Hazreti Osman'ı sevmiyor, ondan sonra Ben Mevlanacıyım” diyor. Mevlana Ebu Bekir'i, Ömer'i sevmeni söylüyor” diyorsun. Ben Hacı Bektaşcıyım” diye cevap veriyor. Bak Hacı Bektaş'ın Makalat'ı var. Ebu Bekir'i, Ömer'i sevmeyen gâvur olur yazıyor” diyorsun. İşine gelmeyince hemen kıvırıyor, O sizin kitabınızda öyle yazıyor, bizim kitapta başka yazıyor” diyor. Herkes kendine göre uydurmaya çalışıyor. 

FAKİR, FUKARA İNLİYOR

Hazreti Mevlana bizim büyüklerimizden, imamlarımızdan, Allah dostlarımızdandır. Mesnevi'si onu anlatmaya yetiyor da artıyor bile. Mevlana Zekâtlar tam verilmediğinden bulutlar gelmiyor, yağmurlar yağmıyor, tarlalar mahsul vermiyor, bereket kalmıyor” diyor. İşte Mevlana! Mevlana'yı kendi sözünden dinle. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ahir zamanda çok yağmur yağacak ancak hiç bereketi kalmayacak” diyor. Nerde bolluk, nerde bereket?! Fakir, fukara inim inim inliyor. Zekât tam verilmediği zaman bulut gelse de, yağmur yağsa da bereket kalkar. Toplum rahatlamaz. 

ALLAH BELANIZI VERİR

Mevlana Hazretleri Zina çoğaldığından dolayı her taraftan veba, mikrop yayılıyor, musibet saçılıyor” diyor. İşte Hazreti Mevlana! Zina yapmayın. Zina yaparsanız Allah belanızı verir. Hepiniz hasta olursunuz” diyor. Bu zinanın yaydığı mikroplardan, saçtığı musibetlerden, felaketlerden dolayı bütün İstanbul'u hastane yapsanız bile müşteri bulursunuz. Bu AIDS denen bela ne acayip bir şeydir. Adam tıraş olmaya gidiyor, orada AIDS olan adamdan küçücük kan bulaşsa hastalık ona da geçiyor. Hiç suçu olmayan adama mikrop bulaşıyor. 

NE BÜYÜK MUSİBET

Adam gidiyor zina ediyor bir kadınla. Sonra geliyor evdeki namuslu hanımıyla da cima ediyor. Dışardaki mikrobu eşine taşıyor. Yazık değil mi? Zavallı, namuslu kadın da hasta oluyor. Çocuğunu da hasta ediyor. Hepsini mikroba gark ediyor. Bu ne beladır, ne felakettir… Allah'ı dinlememek ne büyük musibettir yahu! 

NE YAPARSAN YAP

Ondan sonra Düzen yok, huzur yok. Şöyle sıkıntı var” diye oturuyorlar masanın başına bunlar nasıl düzelecek diye hindi gibi düşünüyorlar. Bülbül gibi ötüyorlar, konuşuyorlar. İstediğin kadar tedbir al, istediğin kadar güvenlik görevlisi tut, ne yaparsan yap. Sen ne hastalığın önüne geçebilirsin, ne hırsızlığın, ne yolsuzluğun, ne soysuzluğun önüne geçebilirsin. Ancak Allah korkusunu bu kalbe vereceksin, ahireti, imanı aşılayacaksın, adam Allah-u Teâlâ'nın kendisini gördüğünü bilecek ve böylece haram işlemeyecek. Ancak o zaman bu memleket yeniden kurtulur inşallah.

AYET-İ KERİME

Allah, gökten su indirdi de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz bunda dinleyecek bir toplum için bir ibret vardır. (Nahl, 16 / 65)

HADİS-İ ŞERİF

Mümin kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getiremeyeceğin bir söz verme. (Tirmizî, Birr, 58)

ga­ze­te­vah­det.com